Hz Peygamber o Hurmayı Neden Yemedi?
Bir Ramazan daha nihayete erdi ve bugün çifte bayram. Fakat diyar-ı dünyada pek çok Müslüman, çevresindeki ateş çemberi yüzünden idrak edemeyecek. Yüzü gülmek şöyle dursun, gözyaşı sel olacak.
Şetaret günlerinde çocuklarını sevindiremeyecek, maazallah belki de bir katilin tepesine bırakacağı bombalarla ocağı tarumar olacak.
Lakin her şeye rağmen id’ul fıtr / Ramazan Bayramı’na eriştik. Vakit, muayede / bayramlaşma vakti. Vakit bir nebze olsun acıları unutup sevinme vakti. Hamd ve şükür vakti…
Bahşedilen layık olduğumuzdan daha çok… Allah çok merhametli ki, bize acıyıp, layık olduğumuzu değil, fazlasını lütfediyor.
Biz kâfirler gibi birbirimize kenetlenmedikçe, Allah’ın yardımı gecikecek yahut gelmeyecek.
Bir bakın kâfirlere, birbirlerine ne kadar da düşkünler. Müslümanlara karşı birbirleriyle nasıl da kenetleniyorlar. Ya biz Müslümanlar?
“BENİM BAYRAMIM…”
Evliyaullahdan Abdullah bin Salih bir bayram günü bayram namazını kılıp evine dönünce, uzun uzun ağlayıp büyük bir üzüntü duymuş. Onun bu hüzünlü halini görüp de sebebini soranlara:
“Rabbim bana oruç tutmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi emretti. Ben de bu emirleri yerine getirdim. Acaba Rabbim’i razı edebildim mi? Allah-ü Teâlâ, benim kulluğum ve ibadetimi beğendi mi?” der, ağlarmış.
“Bugün bayram günüdür, üzülme, mahzun olma” diyenlere de, “benim bayramım bugün değil, Rabbim’in benden razı olduğu gündür” diyerek cevap vermiş.
HZ PEYGAMBER, İKRAM EDİLEN HURMAYI NEDEN YEMEDİ?
Allah’ın Rasülü, Mescid-i Nebi’nin avlusunda bulunduğu sırada kendisine bir sepet turfanda hurma ikram edilir.
“Buyur! Ey Allah’ın Rasülü! Mevsimin ilk hurması…” diyorlar. Efendimiz sepete tereddütle baktıktan sonra: “Komşularımızda böyle taze hurma yemeye başladılar mı?” diye sorar.
İkramda bulunan zat: “Hayır! Henüz kimsenin bahçesinde hurma olgunlaşmadı. Bizim bahçenin bir özelliği var. Mevsimin ilk hurması benim bahçede olgun hâle gelir. Bende olgunlaşan bu hurmayı herkesten önce tatmanız için size getirdim.”
Rasülullah çevresine bakar ve oyun oynayan çocukları görür. Mübarek parmağıyla işaret ederek: “Hayır! Ben yiyemem. Götür bu taze hurmayı şu çocuklara ver” buyurur.
İkramda bulunan zat, “Ey Allah’ın Rasülü! Bunda herhangi bir haram şüphesi yoktur ve benim bahçemin meyvesidir” dese de, Efendimiz kabul etmeyip buyurur ki:
“İkramınız olan bu hurmayı kabul etmeyişim onun haram olma ihtimalinden dolayı değildir. Ben komşularımızın henüz yemediklerini yiyerek, giymediklerini giyerek, onlardan farklı bir konuma gelerek yaşamak istemiyorum. Ne zaman ki, konu komşu hurma yemeye başlar, işte o zaman bende onlarla birlikte bu taze hurmalardan yerim. Böylece onlardan ayrılmamış olurum."
HACI BAYRAM’IN İSMİ NEREDEN GELİR?
Tasavvuf tarihinin büyük isimlerinden Hacı Bayram-ı Veli’nin asıl adı, tıpkı İmam-ı Azam’ın adı gibi “Numan”dır.
İlk defa bir bayram günü görüştükleri için, mürşidi Somuncu Baba tarafından verilen “Bayram” adını benimsemiştir.
Hacı Bayram-ı Veli’nin bu vesileyle kaleme aldığı meşhur şiirini bizde nakledelim.
Bayram’ım imdi, Bayram’ım imdi Bayram ederler yâr ile şimdi Hamd-ü senâlar, Hamd-ü senâlar Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm.
Bayramınız şetaretle dolsun!