content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

30 Kas

Hz. Ömer Can,Günümüz İdarecileri Mal Derdinde.!

Hz. Ömer Can,Günümüz İdarecileri Mal Derdinde.!

Adaletiyle Ülkemizde değil,dünyada adından övgü ile bahsedilen Hz. Ömer’in 'Dicle’nin kenarında bir kurt, bir kuzu kapsa (dikkat edelim insan demiyor) bunun hesabı Ömer’den sorulur sözü ile, adalete,insana ve Allah’ın yarattığı bütün can’lara büyük önem verdiğini anlatırken,günümüzde kendinden başkasını düşünmeyenlerin makama ve mevkie önem vermeleri, akıl sahibi insan olarak sizleri hiç mi ilgilendirmiyor.Hiç mi düşündürmüyor..! Allah aşkına…

Hz. Ömer,insandan değil, bir canlı olan hayvandan kuzu’dan örnek veriyor ki,yaratılmışların en mükemmeli olan insana nasıl bir önem verdiğinin hesabını varın sizler yapın ey Türk halkı ve Türk idarecileri..

Hz. Ömer Dicle de ki bir kurt’un kuzuyu kapmasından kendisini sorumlu tutarken,bizim insanımız Soma’da,Ermenek’te,Zonguldak’ta tamamı devletin desteklediği işveren hatasından kaynaklı kazalar neticesinde bırakın 3’ü 5’şi yüzlerce can ihmale kurban gidiyor,bir o kadar evlat öksüz ve yetim,bir o kadar eş dul sahipsiz,kimsesiz kalıyor,bir o kadar anne ve baba dede,anne anne,baba anne asgari ücretle evini eşini,ailesini geçindirmek için karda,kışta,yağmurda çamurda,aç açık yerin yedi kat altında üç kuruşluk asgari ücrete boyun eğerek,devlet tarafından boyun eğdirilerek sebepsiz yere feci şekilde can veriyor, hanımlar eşlerini,anneler,babalar evladını yitiriyor,onlarca ocak sönüyor,evlatlar öksüz ve yetim kalıyor,bırakın Türkiye’nin sevk ve idarecilerini,insan diye bildiğimiz Türk halkının bunca olumsuz olaylar karşısında kılı kıpırdamıyor.

Üstüne üstlük,göz göre-göre gelen ve onlarca insanın hayatına mal olan maden kazasındaki feci ölümlerde hükümetin(çalışma bakanının kameralar önünde açıkça yaptığı itirafına rağmen) ve işverenlerin büyük ihmali var demek yerine, insan fıtratına bağlayan sevk ve idarecilere, acının ve ıstırap’ın birinci derece muhatabı şehir ve insanlar başta olmak üzere, ülke seçmenlerinin büyük bir kesiminin beklenmedik çoğunlukta destek vermesine pes doğrusu demekten başka söylenecek söz bulamıyoruz

İnsan olarak aynı maden kazalarında hayatlarını kaybedenlerin Somalı Ermenek’li değil de Ordu’lu Ünyeli,Sivaslı Ankaralı,Malatyalı,İzmirli yani onlarında bizim bir parçamız olduğunu kabul ederek oy vereceğimiz partiyi bu düşünceler doğrultusunda destekleyerek,hak etmeyenler yerine gerçekten hak eden siyasi oluşuma destek verilmesi daha doğru olmaz mı.

Adil devlet idarecisi Hz. Ömer’in kurt’un kaptığı,yada kapacağı kuzuya(hayvana) verdiği değere bakın…!
Ülkemizin sevk ve idarecileriyle, halkımızın, Allah’ın yarattığı en şerefli canlı olan insana verdiği değere bakın…!

İşte ülkemizde,geçmişte yaşanan benzer olumsuzlukları şimdilik bir kenarda tutarak,unutarak demiyoruz,son birkaç ay içinde yaşanan bütün bu olumsuzluklar,son derece vahim olaylar idarecilerimiz tarafından oluşturulan gündem, geçici makam ve mevkiler uğruna, kişisel çıkar amaçlı abuk sabuk olaylarla halka unutturulmak amacıyla üstü örtülmeye çalışılsa da, vicdan sahibi Müslüman insanlarımızca acısı ve ıstırap’ı dün bugün ve halen yüreklerinde hissedilen Müslüman ülkemiz Türkiye’de ve dünyanın Müslüman ülkesi Suudi Arabistan’da, ihmalden yaşanan kazalarda ,Soma’da,Ermenek’te,Zonguldak’ta,son olarak ta canlı bomba eylemcilerinin bombasıyla Ankara’nın göbeğinde vücutları paramparça edilerek hayatını kaybeden 102 vatandaşımız,bir o kadar sakat kalan insanımız,ve hatta 08 Haziran 2015 ile 01 Kasım 2015 tarihleri arasındaki 5 aylık sürede, artık analar ağlamayacak sözde sloganıyla kanın duracağı,gözyaşının akmayacağı en yetkili ağızlardan bırakın cennet vatan ülkemiz ve insanlarına dünyaya yüksek sesle anlatıldığı bildirilmesine rağmen,terör eylemine kurban verdiğimiz 200’zü aşkın şehit’e,yüzlerce ve hatta son verilere göre Mekke deki ihmalde hayatını kaybeden binlerce hacı adayı insanımıza verilen değere,özde değil, sözde Müslüman olan halkımıza ve bu Müslüman halkın seçerek iş başına getirdiği sevk ve idarecilerimizin kuzunun değil,yüz binlerce insanın hunharca öldürüldüğü bunca acı olayı lehimize nasıl çevirerek iş başında kalabiliriz hesabıyla ülkemize ve insanlarımıza verdiği değer bakın.

Dicle’nin kenarında kurt’un kaptığı kuzunun hesabı benden sorulur diyen Hz. Ömer efendimize bakın,ülkemizin içini dışını ihmal ve terör olayları nedeniyle yitirilen onlarca insana,ateş düşen ve sönen onlarca ocaklarla yangın yerine çevirerek hala kendi kişisel kavgasını vermenin hesabı ve kitabı içinde dönüp duran sevk ve idareciler ile onlara bunca insanın hayatını hunharca kaybetmesine aldırış etmeden alabildiğine destek veren halkımıza bakın.

Halbuki dinimizin emirleri gereği,bizde değil,komşumuzda bir acı ve ıstırap yaşansa o acı ve ıstırap’ı kendi evinde ve ocağında yaşanmış kabul ederek,bugün ona yarın bana düşüncesinden hareketle,acı ateş nerede kimin ocağına düşerse düşüsün, bu ülke ve insanların hepsinden sorumluyuz inancıyla acıyı yaşayanın yanında yer almamız gerekirken,günümüzde olduğu gibi, bana ne beni sokmayan yılan bin yaşasın, ben kendi çıkarıma bakarım.Komşum,akrabam,ölmüş,yaralanmış,sakat kalmış,dünya kan gölüne dönmüş beni yada bizi ilgilendirmez.Ben yada biz işimize bakarız yersiz düşüncesinden hareketle sanki ülkemizde ve dünyada olumsuzluklar olmuyormuş gibi normal yaşamlarına devam ediyorlar.Bunu akıl izan sahibi insanlar nasıl bu kadar hafife alırlar anlamak mümkün değil doğrusu…
Bakın değerli insanlar ve okurlar,yazımızı,adaletiyle dünyada kabul gören O, Hz. Ömer ki, Mescid-i Aksa'nın anahtarlarını almaya giderken, hazineden bir deve alıp yanındaki hizmetçisiyle bu deveye sırayla binecek kadar şeref ve izzet sahibi bir devlet adamıydı.
O, Hz. Ömer ki, özel işlerinde kendi kandilini, devlet işlerinde devletin kandilini kullanacak kadar devlet malının ne anlam ihtiva ettiğini bilen bir yöneticiydi.

O, Hz. Ömer ki vefat ettiğinde üzerindeki elbisede otuzdan fazla yama vardı.
Hz. Ömer’in minberden: “Ben Allah'ın ve Resulü‘nün yolundan saparsam bana ne yaparsınız?” sorusuna, bir genç: “Seni kılıçlarımızla düzeltiriz ey Ömer!” diye cevap verebiliyordu.
Eski Başbakan,günümüz T.C.Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan'ın 1999 yılında bizzat söylediği bir sözünü,ülkemizde ve komşu ülkelerimizde yaşanan olumsuzluklarla, insanın bırakalım sadece kendini düşünen insanlar tarafından yok sayılmasını,hafife alınmalarını,idarecileri tarafından insanlığın ayaklar altına alındığı günümüz Türkiye’si ve dünyasında yaşanmaya devam eden bütün bu olumsuz gelişmelerden sonra yorumsuz yayınlıyoruz... Söz gerçektir ve kayıtlarda vardır:

"EĞER BİR GÜN DUYARSANIZ Kİ TAYYİP ERDOĞAN ÇOK ZENGİN OLMUŞ; BİLİN Kİ HARAM YEMİŞTİR.” Başbakan Erdoğan-1999-

Adaletiyle dünyada kabul görmüş Hz. Ömer Efendimizin Dicle kenarındaki kuzusundan yola çıkarak, günümüz Türkiye’sinde komşu ülkelerde yaşan onlarca yüzlerce hatta binlerce cana mal olan olumsuz olaylara rağmen halen kendinden başkasını düşünmeyen insanımız ve idarecilerimiz yüzünden yaşanan ve halen yaşanmaya devam eden sorumsuzluklardan ve olumsuzluklardan örnekler vererek, sizleri bir nebzede olsa ülkemiz ve insanlarımız adına yaratılmışların en mükemmeli olarak yaratılmış akıl sahibi insan olarak düşündürüp olayları mukayese edebilmenize katkı sağlayabilirsek,insani görevimizi bir nebzede olsun yerine getirmenin huzurunu ve mutluluğunu tatmış oluruz diyor,saygılar sunmuyorum.
Ahmet Yenin
Hz. Ömer Can,Günümüz İdarecileri Mal Derdinde.!

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank