Hz. İbrahim’in Tevekkülüne Kurban!
Bugün en büyük eksikliğini çektiğimiz şey, samimiyet(sizlik)!
Yani, inanmak ve güvenmek… ne yazık ki inanıyor ama güvenmiyoruz!
Güven tevekkülden gelir. Tevekkül, “vekil etme” O’na itimat etmektir, sabır ve teslimiyet.
Yani Hz. İbrahim’in tevekkülü gibi; “Allah bize yeter!”
Hz. İbrahim denince akla Kurban gelir.
Kurban, Hz. İbrahim’le başlayıp Hz. Muhammed’le bize vacip kılınmıştır.
Hatırlayalım kurban kıssasını:
Hz. İbrahim’in niyazı ile Allah ona istediği evladı ihsan eder.
Fakat Allah oğul İsmail’i kurban etmesini ister!
Baba-oğul Rablerinin zorlu imtihanından geçmek üzere;
İsmail babasına, "O emretmiş ise, bunu seve seve yerine getiririz!" teslimiyeti gösterir.
Bu defa şeytan araya girer, annesi Hacer’e, Hz. İbrahim'in oğlunu kesmeye götürdüğünü söyler.
Evlat sevgisi baba kadar bir anne için de her şeyden ötedir,
Fakat Hacer, “Eğer bunu ona Rabbi emrettiyse ben de buna teslim oldum” sabrını gösterir.
Fakat bıçak kudreti İlahi ile, İsmail’in boğazını kesmez!
Ailece gösterilen bu tevekkülü Allah, Cebrail’le cennetten gönderdiği koç ile ödüllendirir.
Bu vesile ile;
Kişi kurban kesmekle ferdî olarak Allah'ın emrine boyun eğmiş; O'nun uğruna malını, gerekirse canını feda edebileceğini ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Aslında her kurban kestiğimizde Hz. İbrahim'le oğlu İsmail Aleyhisselam'ın, Cenâb-ı Hakk'ın emrine itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hatırasını tazeliyor ve bizim de benzeri bir itaate hazır olduğumuzu sembolik bir davranışla gösteriyoruz.
Yukarıdaki Hz. İbrahim’in kıssası bize büyük bir ibret aslında… Eşimizden, evlatlarımızdan şikayet etmeden evvel kendimize bakalım; biz nasıl bir kulluk edebine sahibiz?
Mina’da oğlunu şakağı üstüne yatırmış ihtiyar baba ve babasına teslim olmuş gencecik yavrusu insanlığın yüz akı olurken, İsmailleri doğurmak için nasıl bir anne olmak gerektiği de ümmete öğretilmiş oluyor.
Dolayısıyla;
Kimimiz eşiyle, kimimiz çocuklarıyla, kimimizse ebeveynleriyle imtihana tâbi tutuluyoruz. Bu bazen ölüm, bazen hastalık, bazen meslek, bazen okul bazen de ailevî sorunlarla ilgili olabiliyor. Kalbî teslimiyetle sıkıntılarına göğüs geren ve Allah'a tevekkül edenler sınavını geçerken nefsine yenik düşenler kaybeder maalesef.
İşte Kurban Bayramında kestiğimiz kurbanlarımızın gerçek manada özü budur.
Bu özü bir kez daha hatırlayalım;
Hz. İbrahim gibi SAMİMİYET gösteren bir BABA,
Hz. İsmail gibi TESLİMİYET gösteren bir OĞUL,
Hz. Hacer gibi SABIR gösteren bir EŞ…
Selam olsun böyle tevekkül gösteren güzel insanlara...
Mehmet Ballı Araştırmacı Yazar 2015