content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

21 Oca

Hrant’ı Öldürtenleri Hükümet, Meclis 5 Yıldır Koruyor!

 Hrant'ı Öldürtenleri Hükümet, Meclis ve Yargı Tam 5 Yıldır Koruyor! 

19 Ocak 2007'de Hrant Dink'i öldürdüler.   Tam 5 yıl oldu!
Bütün deliller iki-üç kişinin planlayıp işlediği bir cinayetle yetinmemize izin vermeyecek kadar açık.
İşaret edenler de, tehdit edenler de, öldür
diyenler de, pusu kurup erkete bekleyenler de bu işten yakayı sıyırdı.
Görüldü ki, 5 yıldır acımızla alay eden, savsaklayan ve adaletin tetikçilere verilecek cezayla sağlanacağına başından hükmetmiş bir mahkeme yaramıza merhem olmayacak. Korku ve nefret coğrafyasında büyüyen çocukların yaşamını kolaylaştırmayacak.


Başbakan "Hrant Dink cinayetini aydınlatmak namus borcumuzdur" dedi.
5 yılda önümüze konanlara bakıyoruz; alacaklıyız!


Vicdanı olan herkes 5 yıldır içinde her gün gitgide büyüyen bir yumruyla yaşıyor.
Unutulmasına göz yummak, arkadaşımızı bir kez daha öldürecek.
Yeni cinayetlerin kapısını aralamayı bekleyen "karanlıkta yaşayanlar"ın hevesini artıracak.
Biz hakikat anlatıcımızı anmak, bu ülkede vicdanıyla yaşayan insanların varlığını göstermek, "biz bitti demeden bu dava bitmez" demek için bir araya geliyoruz. 5 değil, 95 yıl geçse de,
Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz.

HRANT'IN ARKADAŞLARI

Davanın hakimi,
verdiği kararı beğenmedi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin davaya bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Rüstem Eryılmaz, verdikleri karar hakkında konuştu. Başkan Eryılmaz, Örgüt yöneticisi veya üyeliği suçuyla ilgili bir kişiye ceza verebilmek için bir eylem yapan örgütün olması ve örgüte ait delil ve dokümanların bulunması gerektiğini söylemiş.

Davanın sanıkları ile ilgili örgüt yöneticiliği veya üyeliği ilgili yeterli delil bulunamadığı için beraat kararı verdiklerini anlatan Eryılmaz, “Verdiğimiz karar, örgüt yoktur anlamına gelmez. Bugün bir gazeteye yaptığım açıklama yanlış yorumlanıyor. Verdiğimiz karardan rahatsız değiliz. Sadece tatmin edici olmadığını belirttim. Elbette bu cinayeti basite indirgeyemeyiz. Durduk yerde Trabzon'dan birilerinin kalkıp İstanbul'daki bir gazeteciyi vurması hayatın olağan akışına aykırıdır” demiş.

Savcı, “Ergenekon
Terör örgütü” dedi

Davanın savcısı ne demiş? Suikastın Zirve Yayınevi ve Rahip Santoro cinayetiyle de bağlantıları bulunduğuna dikkat çeken Savcı Usta ise şunları iddia etmişti: “Hedef Türkiye Cumhuriyeti ve kamu düzenidir. Derin yapıların en son gerçekleştirdiği suikast, Dink suikastıdır” tespitinde bulunmuştu. Savcı Usta “Dink cinayetinin, Mc Donalds’ın bombalanmasının ve diğer eylemlerinin salt milliyetçilik duyguları kabaran gençler tarafından işlenmesinin ötesinde, iştirak halinde ve süreklilik içerisinde çalışan, gizlilik kuralları ve örgütsel hiyerarşiye azami özen gösteren Tuncel ve Hayal yönetiminde, Ergenekon Terör Örgütü’nün, Trabzon’da faaliyet gösteren hücre yapılanması tarafından işlenmiştir.”

Cinayetin işbirlikçileri
ortada duruyor

Beş yıl önce işlenen bir cinayet. Hem de kamuoyunun gözünün içine sokularak işlenen cinayet. Hedef gösterenler belli. Protesto edenler belli. Trabzon’da cinayeti işleyenlerin arkasındaki isimler de belli. Kamera kayıtları ortada. Ses kayıtları bilerek yok edildi. Cinayeti işleyen Ogün Samast’ın cinayet günü yalnız olmadığı belli.
Yakalandıktan sonra yapılanlar belli.
Ergenekon Terör Örgütünün nasıl çalıştığı biliniyor. Mutlaka başında asker var. Aynı zamanda emniyet içersinde, bürokrasi içersinde, adalet içinde uzantıları ve işbirlikçileri var. Görsel ve yazılı medyada üyeleri var. MİT içersinde mutlaka uzantıları ve destekçileri var. Ve en önemlisi iktidarın içersinde işbirlikçileri var.


Asıl baba isimler hala dışarıda
Ergenekon Davalarında; emniyet mensupları, yargı mensupları, görsel ve yazılı medyada işbirlikçileri, bürokrasi ve siyaset içersindeki baba isimler ortalıkta yok.
Hrant Dink cinayeti, Ergenekon Terör Örgütü davaları ile birleştirilmesi gerekirken, cinayetin arkasındaki tüm işbirlikçiler ortaya çıkarılması gerekirken yapılmamıştır
.
Mahkeme başkanının vicdanını bile yaralayan karar ortalıkta durmakta.
Bu topraklarda Ermeni düşmanlığının ne durumda olduğunu görmek için Hrant Dink öldürülmeden ve öldürüldükten sonra yaşananlara bakmak gerekir.

AK Parti iktidarını uluslararası olarak itibarsızlaştırma ve sıkıştırmaya yönelik işlenen cinayette, iktidarın sınıfta kalması ise ayrı bir durumdur.

Ve bugün AK Parti’ye oy veren, içersinde siyaset yapan isimlerin de bir kısmının Ermeni düşmanlığında, Ergenekon destekçilerini aratmayacak bir şekilde ortada olduğu bilinmekte ve davanın neden iki çocuğun üzerine yıkılarak bitirildiğini anlamak için önemli bir anahtardır.

Yargıtay davayı bozar. Ya sonra?

Sonuç olarak, dava sonrasında ortaya çıkan tepkilere bakınca sanki olumlu sonuç çıkacak gibi görülüyor. Nasıl bir olumlu sonuç olacak? Yargıtay davayı bozar. Erhan Tuncel yeniden tutuklanır. Ceza alanların cezaları yükseltilir ve dava rafa kaldırılır. Bugün için görünen budur.

Çünkü, AK Parti iktidarı devletin demokratik dönüşüm sürecinde yavaşlamıştır. Bilerek ya da bilmeyerek yapılanları yeterli gördüğü anlaşılmaktadır. Ya görünen sonuçtan ürkmüştür ya da yapılanlar sonucunda devleti ele geçirdiğini düşünerek, mevcut kalan artıklarla zımmi bir anlaşma yoluna gitmiştir.

Son söz: Hrant Dink davasındaki bugünden sonraki gelişmeler, AK Parti iktidarının demokratikleşme sürecine devam edip etmeyeceğinin de, yapılanları yeterli görüp görmeyeceğinin de bir göstergesi olacaktır.

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank