Howard Gardner’in Çoklu Zeka Teorisine Derkenar (I)
Prof.Dr. Hovard GARDNER'in Çoklu Zeka Teorisine Derkenar
Howard Gardner, çoklu zeka teorisinde zekayı tekil olarak değil de çoğul olarak tanımlamıştır. Zekanın tekil olarak değil de çoğul olarak tanımlanması ilerici/devrimci, mantıklı, pratik ve geliştirici bir kazanımdır. Bu açıdan çoklu zeka ayrımı asırlardır süregelen eğitim ve ölçme-değerlendirme kalıplarının ezberini bozmuştur. Fakat Gardner'in çoğul zekayı 8 bileşenli olarak belirlemesine itirazımız bulunmaktadır.
Gardner'in çoğul zeka tanımlamasına derkenar mahiyetindeki itirazımız, nitelik, nicelik olarak, hem psikolojik, genetik açılardandır. Öncelikle belirtmek istiyorum ki, Çoğul zekayı elimizden geldiğince mantık süzgecinden geçirerek zorladığımızda, en fazla 6 kalemde ele alabiliriz. Olması gerekli ve zorlamayla fazladan ilave edilen ve bu haliyle sırıtan zeka türlerini ayrı ayrı ele alacağız.
Sosyal bilimlerde herhangi bir olgunun açıklanması, ayrıntılandırılması mantıksal ve pratik olarak neden sonuç ve gerekliliklerinin ortaya konulması konusunda genellikle bir açmaz veya paradoksa düşülmektedir. Bu da, açıklama sürecinde gerekli olan maddelendirmenin fütursuzca artırılması ile her ilave edilen veya yeni madde olarak ihdas edilen olgu belli bir aşamadan sonra eski veya bir önceki maddenin açıklaması veya ayrıntılandırılması olmaya başlamaktadır. Bu da en başta gerekli olan analitik açılımın teorik olarak mantığını ve çatısını bozmaktadır.
Gardner teorisini ortaya koymuştur fakat, bu teorisinde çoklu zekanın bir değil sekiz olduğunu ortaya koyduktan sora, bu 8 sayısının da mutlak olmadığını, dokuza çıkarılabileceğinin ön çalışmalarını yapmıştır. Bu nedenle çoğulcu zeka türlerini ayrı ayrı ele almak ve her birini değerlendirmek daha etkili olacaktır.
1. Zeka Bileşeni: Sözel, Dilsel Zeka ( Kelime Zekası):
Sözel zekayı oluşturan kelime kaabiliyeti, kelimelerin yazılması, kurgulanması, telaffuz edilmesi, başarılı bir şekilde yeni özgün terkiplerle yeniden harmanlanması yetenek veya zeka göstergesi olarak karşımıza çıkar. Zaten bu zeka türüne karşı diyeceğimiz bulunmamakta, buna karşın, ayrı bir zeka bileşeni olarak ortaya konulan kişilerarası zekanın yani sosyal insanın, sosyalitenin de bu zeka kategorisi içinde ele alınması gerekmektedir. Bu sanal ayrım çoğulcu zeka ayrımına karşı çıkmamızın en baş nedenlerinden biridir.
Sözcüklerin/kelimelerin orijinal olarak terkip veya kombinasyonu, bunların tonlama ve vurgularla telaffuzu ile sonuçta etkili bir iletişim olgusu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kişilerarası zekanın bu temel başlık içinde ele alınması en başta sözel dilsel zeka maddesini daha da geliştirecek buna ilave olarak ta, kişilerarası sosyal zeka ayrımının başlı başına aciz kalan gerekliliğini ortadan kaldıracaktır.
2. Mantıksal (Matematiksel) Zeka:
Mantıksal matematiksel zeka zaten zeka kavramının ilk algılanışında başlı başına bütün bir zekayı tanımlayan bir bileşimdi. Yani ezberlerin bozulmadan önceki haliydi. Bu anlamda zekanın önemli ölçüde tek başına tanımlayıcısıydı. Bu madde üzerinde bir değerlendirmeye gerek yoktur çünkü bu haliyle zaten tam olarak çoğulcu zeka ayrımında "efradını cami, ağyarına mani" bir kıvam tutturulmuştur. Hasılı bu maddenin üzerine söylenecek ifade yoktur.
3. Bedensel / Kinestezik Zeka:
Bedensel zekanın bileşiminde de Sayın Gardner kanımızca optimumu yakalamıştır. Bedensel hareketler, simetrik ve asimetrik hareket kombinasyonlarının başka hareket ve jest ve mimiklerle desteklenerek yeniden harmanlanması, metabolizmanın dayanıklılık veya mukavvemet optimizasyonunun yapılması apayrı bir yeteneği gerektirmektedir.
Yalnız, gerek sözel dilsel zekada, ya da benim itiraz noktamla iletişim çözümlemesiyle bedensel zekayı ortaya koyan jest ve mimik hareketlerinin kısmen birlikteliği bulunmaktadır. Bu noktada hem dilsel zeka yönünden gelişmiş hem de bedensel zeka yönüyle gelişmiş olanların özellikle sahne veya tribünlerde çok daha başarılı ürünler veya eserler ortaya çıkarabileceğini ifade etmeliyiz.
4. Görsel Uzaysal Zeka (Resim Zekası):
Görsel uzaysal zeka algı ve değerlendirmesini bir başka bileşen olarak doğacı zeka ile iç içe değerlendireceğimden ve bu haliyle de Sayın Gardner'e katılmadığım durumu konunun hassasiyeti açısından yarın ele almamız daha isabetli olacaktır.
Yarın 4. maddeden devam etmek ümidi ile.
Not:
Bu yazı, https://www.bilgiagi.net, http://www.bilgievreni.com, http://www.gazetecanik.com, http://www.balikesirbirlik.com http://www.kamudanhaber.com, http://www.haberanaliz.net, http://www.siyasalforum.net, http://www.gunesgazetesi.net, http://www.gercekgazete.web.tr, http://www.ahmetfidan.com ile, Gerçek Gazete, Balıkesir Demokrat, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.