Hindigiller(Gulu Gulu)Hindigiller
Soma maden afeti ile meydana gelen acıya değinmek istiyorum. Ancak bazı olayları değerlendirirken bazı olaylar ile olan bağlantısına veya benzer olaylardaki gerçeklik paylarına bakmak lazım. Soma’da bu olaylar meydana getirilmeden önce CHP meclise bir genelge getiriyor ve bunu iktidar parti vekilleri görmeden de geri çekiyor.
Bu demektir ki CHP bu davranışı ile bana göre iki noktaya vurgu yapmak istedi; birincisi; kendi vekillerinde bir algı oluşturmak ve iktidarı böylesi bir olay meydana geldiğinde köşeye sıkıştırmak ve yıkılmasını sağlamak, ikincisi ise; gezide başladıkları ama başarılı olamadıkları darbeyi yapmak için kendileri bir şey yapamıyorsa bunun olması için halkı kullanmak ve sivil bir darbe olmasının zeminini oluşturmaktır.
Bugün yapılan partilerin genel toplantı yaptıkları meclisin Salı günleri parti toplantılarında CHP işe ölü yoklaması ile başladı, bu kadar acı olmasına rağmen yaptıkları hatayı halkın görmemesini zannetmeleri beni halk adına ve gerçekler adına düşündürdü,onların bu haline karşı ise güldürdü. CHP Yeni Çeltek’teki madende halkı ve emek sınıfını sömürmek adına yaptığı ve vesile olduğu Mehmet Yılmaz’ların ve Satılmışoğlu’ların bölgeyi tümü ile tahakkümlerine aldıkları ve işçiyi sömürdükleri günleri ve darbe yapmanın sebeplerinden biri gördükleri işçinin üreten biz yöneten biz olacağız dediği günleri ne çabuk unuttu.
İşçinin maden federasyonları arasında alınan ve satılan oldukları ve değiş tokuş unsuru oldukları gerçeklerini neden görmezden geliyor? Ve 12 Eylül darbesinde devrimci yol davası işçinin davası gibiymiş görülür. Oysa gerçekte bu olay işçinin davası değil, işçinin üzerinden geçenlerin davasıdır.
Ama bu bedeller CHP’nin söz sahibi olduğu bir halk ve insanlık anlayışı dahilinde işçiye ödetilir. Ocaklarda kanı akıtılan işçidir. Devrim yapılır ezilen yine işçidir. Komite, konsey ve patronların tek yetkili oldukları işçiye grev hakkı dahi tanınmayan halkın hakkı ve hukuku neden görmezden gelinir? 1980 darbesi ile onların ocakları sönmüş bir çok işçisi dövülerek öldürülmüştür. Yaşayanların bir bölümünde ise felç durumu vardır.
Haklarını aramak devrim sayılmıştır. CHP böyle sakat bir anlayışın tek temsilcisi iken neyin hangi davasını güdüyor. Üstelik bugün göçük altından insanların kurtarılması için herkes seferber oluyor iken neden o gün göçük altında kalanların insanlık hakkı ve onuru yok sayılarak bu hak gözetimi patron, komite ve konseylerin iki dudağı arasında kalmaya bırakılmıştır? Hatta onu geçin bir insanın kaç dilim ekmek dahi yiyeceğine bu sistem gücünü eline alan insanlık dışı caniler karar verici tayin edilmişler ve bu hakkı kendilerinde bulmuşlar.
Tüm bunlar olurken acaba CHP ve eski Mekke müşrikleri gibi hangimiz daha üstünüz diye diriyi saydıktan sonra ölü sayımı yapan bu sakat zihniyet mensupları neredeydi diye sormaktan insan kendini alıkoyamıyor. Buradan insanlık gurur ve onuruna saygı duymadıkları halde insanların acıları üzerinden emek sömüren zihniyetçilere ve kafatasçılara sesleniyorum; hey siz! Bu milletin iradesini hiçe sayıp hainlerle işbirliği içerisinde olan ve çıkarları uğruna tek düşünceleri hükümeti yıkalım da nasıl yıkılırsa yıkılsın diye düşünen ZAVALLILARSINIZ.BİLESİNİZ Kİ KARŞINIZDA BİR PARTİ DEĞİL,KOCA BİR MİLLET VAR.AKILLI OLUN,KİMİN ARABASINA BİNSENİZ ONUN TÜRKÜSÜNÜ SÖYLEMEKTEN VAZGEÇİN. EĞER SAMİMİ İSENİZ, GELİN HEP BERABER BU MİLLET VE MEMLEKETİN KALKINMASI İÇİN HEP BERABER BÜYÜME VE İLERLEME TÜRKÜSÜNÜ BERABER SÖYLEYELİM.JACK AMCA,SAM AMCA, NE DER, NE DÜŞÜNÜR DİYE DÜŞÜNMEKTEN VAZGEÇİN.KAFASI ÇALIŞMAYAN KAPI KAPI DOLAŞAN HİNDİGİLLER.
Ve en son Gizli Arşivin verdiği bilgiye ve habere göre:’’ SOMA’LI GAZETECİ HÜSAMETTİN EDEBALİ :YABANCI GAZETECİLER,BİZ GAZETECİLERE BAŞBAKAN ALEYHİNE KONUŞALIM DİYE PARA TEKLİF ETTİLER’’ Diyor. Ve buna benzer içerideki işbirlikçileri olan Yılmaz Özdil ve benzer çanak tutanları da bu insanların acısını görmezden gelerek bunlar AK partiye oy verdiler buna müstehaktırlar diyor.
İnsanlıktan nasipsiz müsvette sen söyle paranın ve bunu sana temin eden patronun önünde ne adına diz çöktüğünü? hiç değilse bu emekçiler temiz ve helal yoldan para kazanıyor. Yukarda değindiğin gibi bu millet ve emekçiler senin düşüncende olan yönetimlerin de iş başında olduğu dönemleri de gördü.
El insaf kimin eli kimin cebinde belli değil. Şunu bilelim ve unutmayalım ki yabancı ajanlar, uluslar üstü egemen güçler bizim başbakanımızı istemiyor ve bunun için lobi yapıyorlarsa o zaman herkes şunu iyice bilsin ki bu Başbakan millici ve ülke,millet ve memlekete adına iyi işler yapıyor demektir. Dışarıdaki dünya güçleri istemiyorlarsa artık herkesin kafasına göre değerlendirmesi yanlıştır.
Yabancının vermeye çalıştığı mesaj bile bize Başbakanımıza neden sahip çıkmamız gerektiği noktasında bir yol haritasıdır. Kafasını deve kuşu gibi kuma sokan bu aykırı zihniyet bunu ne zaman anlayıp idrak edecek bu gerçekleri?Ayrıca bu olay içerde bazı oyunların ve iktidarı ele geçirme derdi iken dışarıda kapital bir güç elde eden egemen para babaları ve patronları ise 2023’te çöpe gidecek olan ve Cumhuriyetin bize kazanım diye bahsettiği şişirilen Serv’in ölü doğan doğmuş hali Lozan’ın Türkiye üzerindeki yaptırımları bitecek ve bununla beraber ülkemiz artık yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarını kendisi işletebilecek, böylece ülkemiz sahip olduğu jeopolitik ve jeo stratejik konumunda etkisi ile bulunduğu bölgede dünyanın sayılı ülkelerinden biri değil, belki de bu yönetim ve iktidar ile dünyanın en büyük gücü olacak.İşte tüm uluslar üstü egemen güçlerin ve dünya düzenini kurmaya çalışanların en büyük korkusu budur.
Ama sen gel de bunu bizim içerideki kafa kol ilişkisi ile geçmişten bu yana devleti kendi çıkarları için kullanan zihniyetçilere ve kafa tasçılara anlat, bunu onlara anlatmak deveye hendek atmaktan daha zordur.