content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

28 May

Hiç kimse «Ali Kıran, Baş Kesen» Değildir

Zatmuhterem Çatalca AK Parti İlçe Başkanı Selim Güçbilmez’e bir iki sözümüz olacak.
Bu gazetenin patronu benim. Gazeteyi kurduğum günden itibaren, çalıştığım gazetelerde dahil, ilkelerim oldu. Bu ilkelerden taviz vermedim. Gazetenin başında bulunduğum sürece böyle devam edecek.
Gazeteyi ertesi gün okuduğumda çalışan arkadaşlarımla, ilkelerimize ters düşen haber ve köşe yazılarıyla ilgili çok tartıştım ve tartışmaya da devam    edeceğim.

Gazetecilik ve hayat… Ayrılmaz bir ikili benim için. Gazetecilik bir yaşam biçimi ve hayatımda olan ilkelerimi de gazetecilikte uygulamaya çalışıyorum.

Hatalı ve taraflı haberler çıktığında, ilkelerimizin dışında gözden kaçırdığımız haberler olduğunda, hakarete varan köşe yazıları olduğunda kendimle ve arkadaşlarımla kavgaya varan tartışmalar yaşıyoruz.
*****
Hayatımı kazandığım, ailemizin geçimini medyadan kazandığım sürece gazeteyi çıkarmaya devam edeceğim. 50 yılda kazandığım ismimi önemsiyorum. O’na birileri tarafından leke sürülmesine de asla izin vermeyeceğimin bilinmesini istiyorum.

Öyle hanları hamamları, katları, yatları olan biri değilim. Banka hesapları, tapu kayıtları açık olan biriyim. Ne bankalarda param, ne de adıma ve eşimin adına kayıtlı bir tane tapumuz var. Her işadamının olduğu gibi, iş yapan herkesin olduğu gibi borçlarım var. Toplasınız 50 bin TL’yi geçmez. Piyasadan alacaklarımızı da toplasanız borcumuzu karşılar. Ayda 30 bin lira gideri olan bir gazetede bu normal.
******
Ayrıca telefonları dinlenen biriyiz. Anlayacağınız açık beyan ortada duruyoruz. Toplu gazete sattığımızda, ilan aldığımızda, dergi hazırladığımızda birilerinden alacağımızı isteriz.
Ne yapalım ki, yerel gazeteciliğin en talihsiz yanı da bu. Bir taraftan gazetecilik yapacaksınız bir taraftan da çalışanlarınızın maaşlarını, sigortalarını, baskı parasını, vergilerinizi ödeyeceksiniz. İşadamlığı ve gazeteciliği bir arada yürütmeye çalışıyoruz. Kurumsallaştığımızda ise bu sorunu da çözmüş olacağız. Onun için de daha birkaç yıl gerekiyor.

Gazetecilikte zurnanın
zırt dediği yer

Sürekli anlattım anlatmaya da devam edeceğim. Gazeteciliğin en önemli kuralı 5N+1K. Ve günümüzde başka bir kural ise gazetecilikte 6N. Haberin kaynağı, yani NEREDEN? Haberin kaynağı yoksa, haberin kaynağı haberi yazanla aynıysa, birileri bir olayı manipüle etmek için hazırlanıp sunulan bir kurguysa işte habercilikte, gazetecilikte zurnanın zırt dediği yer oluyor.
******
Eğer yaptığımız bir haberden, gazetemizdeki bir köşe yazısından dolayı birileri dayılanmaya kalkarsa, ondan daha çok dayılanacağımızın, pervasız olacağımızın bilinmesini bir kez daha ilan etmek istiyorum.
******
Bu bölgede tam 18 yıldır günlük gazetelerde köşe yazıyorum, haber yapıyorum, gazete yöneticiliği ve patronluğu yapıyorum. İsmimiz ortada. Nasıl gazetecilik yaptığımızı tüm dost ve düşman olan herkes iyi bilir. Birileri bazen kendileriyle karıştırırlar. Onlara da her zaman hodri meydan demekten hiç geri kalmadık.
******
Tam 18 yıldır 3. Bölge’de ilkeli gazetecilik yapıyoruz. Bizimle konuşulmuş özel hiçbirşeyi haber yapmadık. Kimseden izin almadan bizimle paylaşılmış bir şeyi yazmadık. Birileri konuşurken habersiz asla ses kayıt cihazımızı açmadık. Kimseyle konuşurken habersiz konuşmasını kayıt altına almadık.
Kimseye bel altından vurmadık. Ama birileri çalışan arkadaşlarımıza, gazetemize bir şey söylemek isterse, işte o zaman haddini bilmesini isteriz.

Bilmez ise haddini de kendisine çok ağır ödetiriz.

Şöyle bir geçmişimize baksınlar, ne demek istediğimizi çok iyi anlarlar. İlçe başkanlığı, belediye başkanlığı, belediye meclis üyeliği, milletvekilliği, kaymakamlık, bilmem ne müdürlüğü kısacası pozisyonlar kalıcı değil. Bilinsin ki, biz ölünceye kadar kalıcıyız. Çünkü yaptığımız iş bir pozisyon değil. Tırnaklarımızla kazıyarak geldiğimiz    bir yer.
Ne ilçe başkanları, ne kaymakamlar, ne milletvekilleri, ne müdürler gördük… Ne il başkanları gördük… Havalarından yanlarından geçilmezdi. Burunlarından kıl aldırmazlardı. Şimdi ise, onları soran ve hatırlayan bile yok…
******
Aha buraya bir kez daha yazıyorum. AK Parti Çatalca İlçe Başkanı Selim Güçbilmez, Çatalca Temsilcimiz Bahadır Sügür’e bugünden sonra bir laf edersen, aba altından sopa gösterirsen o makamda birgün oturamazsın.
Belki hatırlamazsın. AK Parti’nin senin gibi bir ilçe başkanı vardı. Soyadı Berber’di. Bugün ortalıkta yok. Arşivlerimizi aç oku. Ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksın.

Adam gibi siyaset yapacaksan yap. Ne tanrısın, ne peygamber, ne ağasın ne de paşa. Altı üstü bir ilçe başkanısın. Paran çok olabilir. Alnın teriyle de kazanmış olabilirsin. Ama ağzından çıkacak her cümleyi bugünden sonra iyi hesapla…
******
Gazetecilerin de tanrı, peygamber, ağa, paşa, Ali kıran, baş kesen olmadığını en iyi bilenlerdenim.
Elindeki makinesini, kalemini bir silah gibi kullananları da biliriz.
Ola ki, bizim bilgimiz dışında ilkelerimize aykırı çalışan arkadaşlarımızdan biri(leri)de karşı çıktığım asla tasvip etmediğim bir şekilde davranırsa, onun da hesabını sormak boynumun borcudur.
Biline…

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank