Her Yol Ankara..!
Allah yarattığı her kuluna yaşamını insanca sürdürmesi için ayrı ayrı sevda verir. Kimine sanat, kimine ticaret, kimine de siyaset yapma gibi özel sevdalar daha açıkçası özel yetenekler verir. Kullara has bu özel sevdalara ve yeteneklere rağmen ticaret ve siyaset durumu dünyada nedir, nasıl yapılır. Bizdeki gibi birbiri nemi girmiştir. Yoksa birbirine hiç karıştırılmadan adam gibimi yapılıyor? Orası doğuştan şanslı, eli yüzü düzgün hayatı zamanında öyle ya da böyle bir şekilde garanti altına alınmış, tuzu kuru birkaç kişi ya da grup tarafından bilinebilir. Ama biz ve bizim gibi her gün bir ekmek peşinden koşmak durumunda olan ve ülke nüfusunun % 90’na tekâmül eden kullara karanlık
Ülkemizde yaşamlarını sürdüren özel yetenekli kullar arasında siyaset ve ticaret bir elmanın iki yarısı misali geçmişten günümüze ayrılmaz bir bütün gibi verdiğinin mislini fazlasıyla geri almak için iç içe yapılır olmuş. Halen öyle yapılmaya devam ediliyor! Ama nereye ne zamana kadar orasını Allah ile birlikte bilenler biliyor da bize yani ülke nüfusunun % 90’na yine karanlık. Bizde siyaseti akıllı insanlar yapar ve yapmalı yerine para ve paralı insanlar yapar anlayışı hâkim olduğu ve öyle kabul gördüğü için ticaret ve siyaset birbiriyle ayrılmaz ikili olarak hafızalarımıza bu şekilde yerleştirilmiş. Paran olması yeter. Eğitimin, öğretimin, bilgin, görgün, onurun gururun olmamış hiç önemli değil. Çünkü bu alanda harcanacak ve misli misline geri alınacak paranın nasıl ve ne şekilde kazanıldığı önemli değil! Burada söz konusu olan bir şekilde parayı bulmaktır. Para olduktan sonra her yol Ankara. Paran varsa adamsın, paran varsa devlet adına milletin hizmetine aday olup koçlar gibi seçilerek ve atanarak geldiğin ya da getirildiğin devlete ait yüce makamlardan maddi ve manevi olarak yararlanıp istediğin gibi at oynatabilirsin.
Paran yoksa adam olamayacağın gibi yaşama hakkında yok!.Ülkemizde siyaseti ufku açık akıl küpü insanların yapması yerine çalmayı,çırpmayı bilen ticari kabiliyeti yüksek insanların yapması kabul gördüğü için siyaseti akıl yapmak yerine para yapar anlayışı hakim olmuştur.Halbuki yazımızın başında Allah yarattığı kullarına verdiği ömürleri boyunca yaşamlarını adam gibi sürdürebilmeleri için hayata dair ayrı ayrı sevda vermiş dedik.Herkes sevdalı olduğu kendi işini yaparsa başarı kaçınılmazdır.Çünkü insanlar yetenekleri doğrultusunda yaptıkları ve yapacakları işlerden zevk alarak yaptıkları ve yapacakları için başarı kendiliğinden gelir.Bu durumda kişileri zorlama söz konusu değildir.Kişi başkaları tarafından sen yaparsın diye zorlandığı müddetçe yeteneğin olmadığı bir işte ülkemizdeki siyaset ve ticaret adamlarında olduğu gibi bıkkınlık yaşar. Dolayısıyla dün, bugün ve halen olduğu gibi işini yüzüne gözüne bulaştırır.Ondan sonrada birlikte yaşadığın insanlarına siyaset adam gibi adamın değil üçkağıtçıların işi dedirtirsin.Ama sevdiğin işi gönül rızan ile isteyerek yaparken yarına bırakmak yerine yorgunluk kırgınlık hissetmeden bitirene,kadar işin sonucunu alana kadar bıkmadan usanmadan çalışır,bitirir neticeye ulaşırsın.
Herkes işini yaparsa ülke ve millet olarak toplu başarı kaçınılmazdır. İşte o zaman devletimizin huzur ve güven ortamı sağlayıcılarına fazla iş düşmez. Ama geçmişten günümüze kadar olduğu gibi “böyle elmiş, böyle gider” dersek, BBP Genel Başkanı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nu dediği gibi, bu gidiş, doğru gidiş değildir. Bir an önce arabayı takla attırmayacak şekilde frene basılmalı, her şey normalleşmelidir. Karanlık bir tünele gidiyoruz. Bu tünele girildikten sonra kimin altta kaldığı, kimin üstte kaldığı, kimin kime vurduğu önemli değildir, sonuçta Türkiye ve Türk milleti kaybedecektir.
Cennet vatan Ülkemiz ve milletimizle birlikte topyekûn başarıyı yakalayarak huzur ve güven içinde hayatımız sürdürmek istiyorsak, herkes kendi işini yapsın. Günümüze kadar ve halen evde işte, orada burada yapılan yersiz tartışmalar, kavga ve gürültüler böylece son bulsun diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Her Yol Ankara..!