Her Şeyi Çok Sevdik KendimiziTeselli Etmek İçin
Hayat hepimiz için aynı aslında farklı olan kişilerin büründüğü rollerdir. Hepimiz için yabancı olanlar gün geldi bizim oldular. Ve biz onları mutlu edebilmek için elimizden gelen ne varsa yaptık hem de canla başla.
Onlar için daha başka neler yapabiliriz çareleri aradık. Bu da yetmedi yüreğimizi ortaya koyduk her şeyi göze aldık.
Her şeyi çok sevdik yaratandan ötürü belki de hak etmeyenleri de sevdik ama biz sevilmedik. Hayat içinde görüp geçirdiklerimiz bizi acı çekmeye de alıştırdı sabretmeye de.
Kendimizi teselli etmek için ulaşılmayacak hayaller kurduk. İstediklerimiz yerine gelmeyince yığılıp kaldık olduğumuz yere. Fakat yinede ayaklandık dim dik. Çünkü yaşamayı seviyorduk, sevmeyi seviyorduk, sevmenin ise katlanma göğüs germek olduğunu öğrendik geçte olsa.
İçimizde yaşattığımız umut hiç bitmedi. Gidenlerin acısına yanmaya da alıştık. Her gidişten sonra yeniden başa döndük. Hayat bizi defalarca kırdı ama pes etmedik. Ona inat sevgiyi en üstte tuttuk. Yeni umutlar besledik içimizde. Yarınların daha güzel olacağını düşledik.
İnsan incindiği yerden kopar derler ama biz kopmadık. İki yol vardı her şeyde olduğu gibi, birisi her şeye rağmen güzel dediğimiz hayatı yaşamak mı? Yoksa yeniden yazmak mı?
Yeniden yazmaya muktedir olmadığımıza göre mevcut hayatı yaşamayı seçtik hepimiz. Öfkemizi ve hırsımızı yenerek hayatın güzel olan taraflarına bakmaya çalıştık.
Hayatın bizi üzdüğü bazı hataları unutamadık belki ama sineye çekmeye de razı olmadık.
Ahtımız varsa aldık namerde boyunda eğmedik. Çaresizlikler içine düştüğümüz de yalnız bırakıldık, dost dediklerimizin çoğu yoktu yanımızda.
Sormak istedim acaba kaçımızın gerçek kaç dostu var. İnsan dara düştüğünde öğreniyor bunu.
Ne kadar doğru insan olursak olalım acaba hangimizin kıymeti biliniyor, ya da hak ettiğimiz yerde olabiliyoruz.
Bedenleri seven ve içindeki ruhları yok sayanların başköşede olduklarını hepimiz biliyoruz. Onların değeri ve kıymeti başkadır bizlerden. Aslında bunların hiçbir önemi yok kişi kendini biliyorsa, yerini biliyorsa başkalarının sen iyisin demesine de ihtiyacı olmaz.
Parayı ve makamı hayatın en kıymetlisi olarak görmek hayatın asıl anlamını unutturduğu gibi insanlar arasında ki sevgiyi ve saygıyı da yok eder olduk.
Günümüz de böyle insanlar öyle çoğaldılar ki hangisinin hangi yüzünü gördüğümüzü kestiremez olduk. Üzerine yüreğimizin titrediği insanlar bile bir başka olmuşlar işte en acı olanda budur.