Hem İçerde; Hem de Dışarda,…
Hem içerde; hem de Dışarda,
TAKİYYE’DE VAR MI? BİZDEN İYİSİ!
Konumuz takiyye! Dinde yeri varmış... Öyle olunca da kullanmak mübah!
Kayınpederim de öyle yapardı... Bir zerrecik tuz atardı şaraba, içmeden önce, tanrı içileni sirkeden saysın diye.
Kendimiz, hazmettik; şimdi de NATO ülkelerine ve bu yolla da tüm dünyaya öğretiyoruz.. Onlar da hazmedecek! Tabii, yerseler!
“Kalkan”da anlaştı nato ülkeleri. hedefte de hemfikirler özünde.. Birileri, kediye kedi diyelim de hedefin adını koyalım diye diretirken, biz de kediyi, kedi biliriz ama “tekir” deriz deyip, ihtisas sahibi olduğumuz “ kandırma” yöntemimizi sınırlarımızın dışına da taşıyarak açılımın hem boyutunu hem de türünü genişletme fırsatı yakalamış olduk.. Bu sayede milli açılım politikamızın işleyiş biçimini dünya kamuoyu bir nebzecik olsun öğrenmiş oldu!
Ne yaptık ettik, NATO zirvesinden “İRAN” isminin çıkarılmasını başardık!..
Füze kalkanı yine de Ağrı ve Hakkari dağlarının tepelerine kurulacak kurulmasına; ama iki potansiyel düşmana karşı!.. Birincisi Patagonya, ikincisi PKK. Zinhar, İran sanılmasın!..
Hani bize oralardan, PKK ve peşmergeler sürekli sızıyorlar ve içerde olmadık terör eylemlerinde bulunuyorlar ya, artık NATO “yeter be!” deyip çekmiş restini teröristlere!.
Bize de alın deyip, “kalkanı” teslim edecek!.. Biz de hazır vaziyette, teslim alacağız “kalkanları!”
Canımız istediğinde kullanamıyacağız elbette...
“Kalkan” elimizde olacak düğmeye onlar basacak, hini hacette! “Kalkan” bizde ama, tam kalkarken onlara teslim anlayacağınız!.
Bu ilkeli duruş(!) alkışlanmıyacak da, “açık koyalım kedinin adını” diyerek kendisine dünyayı güldürerek bitiren(?) Bay Sarkozi’mi alkışlanacak!
Ve gerektiği gibi de alkış tuttu başarıya, zaten özgür(!) basınımız, attığı manşetlerle! Hakkını(!) yemedi yorumcularımız bu büyük başarının! Bravooo!
“Türkiye istediğini aldı!.”“Türkiye NATO’ya dediğini yaptırdı!.”,“Türkiye diretti, kazandı!.”, “Türkiye Gül’le gülen taraf oldu!..”
Çankaya memnun,”kimseye çaktırmadan dediğimi yaptırdım” hevesinde! Dışişleri memnun! “Durup dururken kalkanımız oldu.” Hem de, komşularla sıfır sorun!
Nato ülkeleri, hele AB-ABD-İsrail, gülüyorlar biyerleriyle! Şaşkınlar! Bikez daha takdir ettiler takiyyenin başarısını çaktırmadan! Eminim, bu başarı üzerine onlarda kulanırlar aynı yöntemi hem iç, hem dış politikalarında bundan böyle!
Salak Ahmedinejat da, adını tehdit listesinde görmeyince; “oh be; bana karşı değilmiş kalkan!” Diyerek derin bir nefes almıştır gayri!
Eh!Valla Bravo bize, sonunda dünyaya da öğrettik ya takiyyenin nasıl yapılacağını!..
Hiç kuşkusuz dünya basını da alkışlamaktadır, bu başarımızı! Şişi de kebabı da kurtardık!
Kuşkusuz, kendini bilmez muhalefet yandaşı dış kaynaklı bazı medya mensupları, iktidarın ülke içndeki siyasi başarısında da takiyye unsurları aramaya kalkacaklar şimdi!
Kapı önüne konulası bazı basın mensupları, “huyları böyle bunların, farklı söyleyip, farklı yapıp, farklı görünmeden yapamıyorlar !” diyerek iktidarın başarısına takiyye gölgesi düşürmeye kalkacaklar!
Bunlara karşı, başbakan, öfkeyi hitabete sanat yapmasın da ne yapsın!
Bizim ülkemizde; Başörtüsü derken sanki türban mı kastedilmemekte?
Özgürlük derken, Cumhuriyet ve temel ilkeleri aleyhine sanki istediğini söyleye bilme özgürlüğü mü kastedilmemekte!
Açılım derken, sanki haburdan, ellerinde Apo’dan mektup getirene, pişmanım bile demeden giriş serbestliği mi kastedilmemekte! sanki adrese teslim mahkeme götürülmesi mi kastedilmemekte!
12 Eylül’den hesap sorulmayacağı biline biline, sanki gözyaşlarıyla 12 Eylül mağdurlarının istismar edilerek oya çavrilmesi mi kastedilmemekte..
Sanki yetmez ama evetçilere böyle uygulanmadı takiyye!?
Hukuku vesayetten kurtarmak adına, sanki, yeni Anayasa ile, iyice vesayet altına sokma niyetleri mi kastedilmemekte!?..
Üstünlerin hukuku yerine, hukukun üstünlüğü diyerek, aslında, üstünlerin hukukunun pekiştirilmesi mi kastedilmemekte!?...
İMF’ye 6 milyar dolar borcumuz kaldı, gerisini ödedik Allahın izniyle derken, ülkenin bocunu da 650 milyar dolara çıktığı mı gizlenmek istenmiyor!?..
İhracatımızın100 milyar doları aşması ile övünülürken, sanki ithalatımızın da 150 milyar doları bulduğu mu kaçırılmak istenmiyor halkın gözünden!?..
Cumhuriyetin 80 yılda yaptıkları küçümsenip, babalar gibi satıla satıla hala bitirilemezken, sanki bunların 80 yılın eserleri ve birikimleri olduğu mu saklanmak istenmiyor!?..
Yukarıdakilerden hangisinde kullanılmamakta takiyye!?..Öfke bile takiyye!..Tıpkı gözyaşları gibi!..Tıpkı mağduriyet senaryoları gibi!.. Artık, takiyyeler takiyyeleri örtmeye yetmiyor!..
Kendisinin hakettiği eleştirileri, ekonomik, sosyal, hukuksal tüm olumsuzlukları öfkeli tavırlarla muhalefete yükleme ve gerçekleri halktan gizleme becerileri ve sonunda ulaşıldığı sanılan sahte yalan ve soyut zaferler!..Pirus Zaferi!....
Bütün dünya öğrendi!.. Bizler hala öğrenemedik başarının nasıl geldiğini!..
Hem içerde hem dışarda; takiyyede, var mı bizden beceriklisi?..
Üstadım,
Kasım 27th, 2010 at 02:13Ellerinize ve yüreğinize saglik.
Yazılarınızdan yine rahatsız olanlar olacaktır.
"Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az"
Saygılarımla...