Helal Olsun “Fetö’ye”!
Bir tarihler bu sütunda yazmıştım… “Ben pimpirik adamın tekiyim…” Diye. Öteden beri düşünürüm de… Bazen kafamda dolaşan suallere bir türlü cevap bulamam.
Arada bir “boş ver yahu… Dünya bu… Binmişiz bir alamete… Gidiyoruz kıyamete… Herkes nereye giderse… Sen de oraya…” Derim.
Lakin…
Huy bu… Alışmış bir kere… İlla soracak… Ve cevabını alacak.
Bu Fetö de kim? Nereden çıktı? Bu günlerde beni çileden çıkaran “moda” sorum bu… “Fetö de” kim?
Bu arada…
Bu yazıların harflerini klavyemde seçerken… Bir yandan da kulaklığımdan Azeri Mahnısıdinliyorum… Adı Anam.
Anamın rahmete gidişinin üçüncü sene-i devriyesi… Gel de hüzünlenme…
Neyse… Biz Fetö’ye dönelim yine.
Bu Fetö de kim? Nereden çıktı? Demiştim… Hakikaten nereden çıktı bu Fetö? Kimini kendine hayran bırakan… Kimine secde ettiren… Kimini o okul senin… Bu okul benim diyar, diyar Dünya-Âlem dolaştıran… Kimine ağzı açık ayran delisi baktıran… Yirmi küsur yıl gibi kısa zamanda bunca teşkilatı kuran… Bununla da Atatürkçüleri kıskançlıktan çatım-çatım çatlatan…
Sağda solda bunca ünlü siyasetçiye de secde ettiren…
Bu “Fetö” de kim?
Azeri şarkıcı şimdi çuvalladı… Diyor ki… “Men Anamı sevgilime değişmerem…” Yalandan kim ölmüş.
Biz yeniden konumuza dönelim;
Onca dershaneler… Yurtlar… Okullar açılırken… Türlü-türlü kongreler, toplantılar düzenlenirken… Sanatçısından işadamına… Siyasetçisinden yazarına çizerine kadar bilumum kalburüstünün bayramlıklarını giyip arz-ı endam ettikleri… Önünde hizaya geçtikleri…
Bu Fetö’de kim?
Atatürk diye salya sümük ağlayıp; ama hayrına şu ülkeye bir çubuk dahi dikmeyenler…
Din, iman diye kendilerini paralayıp; makamda hamut-u gırtlat gidenler… Bozkurt gibi ulumayı ibadet sanıp; Daha atasına yar olmadan Bilge Kağanlar uğruna can verenler…
Sizler ki doksan küsur yıldır birbirinizle didişmekten öte ne yaptınız? Didişip bir birinizi yediğiniz bu ülke… Bu devlet bir faninin yirmi küsur yıllık güle oynaya yaptıklarıyla yıkılacaksa vay halimize… Sizlerin doksan yıllık emeğinizi bir çırpıda yerle bir edecekse vay halinize…
Demek ki…
Bizim gibi garip-guraba vatandaş kimlere emanetmiş ki… Önüne gelen sizi de… Bizi de ipinde oynatıyor.
O “Fetö” anladık da…
Benim aklımı kurcalayan… Beni yine yataklara düşürecek bir sorum daha var…
Biz seksen milyonluk garip vatandaşı avanak yerine koyan… Onun bunun elinde beş taş oynatılan… “Yahu aldatılmışız” diye pervazsızca ulu orta konuşan… Birilerini devamlı hainlikle ve şerefsizlikle suçlayan… Sonrada hiç bir şey olmamış gibi sarmaş dolaş olan…
Sizler kimlersiniz?
Azeri şarkıcı hala ana derdinde… Ama ne yazık ki… Bizde ağıt yakacak ana da kalmadı!
