Hedef Belirleme Kararsızlığı!
Ya Rab !.. Yok mu bu uğursuz gecenin sabahı
Mahşere mi kaldı yoksa biçarelerin felahı...(M. Akif)
Artan ekonomik sorunlara, Ortadoğu’da ki gelişmelere karşı hedef belirleyecekmişler.
Hedef belirleyemeyen devlet zirvesi ile karşı karşıyayız. Yönü, yolu, rotası olmayan bir alanda, kaptan köşkünde olanlar arasında kararsızlık ve farklı yaklaşımlar var.
Türkiye böyle bir duruma hiç düşmemişti.
Ateş bacayı sardıktan sonra lütfen bir araya gelip hedef belirleyecekler. İnandırıcı mı?
Asker-sivil iktidarda olanlar, hedef nasıl belirleriz kararsızlığında.
İş dünyası neyle meşgul?
Patronlar üzerlerine vazife olmayan konularda yorum yaparken, AB üzerinden küresel işgal ise devam ediyor. Ve patronlar bu konularla ilgili milli çıkar kavramını ağızlarına almıyorlar.
Ekmeğini yiyip varlıklarını borçlu oldukları Türkiye’yi Avrupa’nın sömürgesi haline getirdikleri yetmiyormuş gibi Türklüğe Türk devletine olan kinlerini işbirlikçi devşirmeci kimlikleriyle yeni anayasa taslağı hazırlatarak kusuyorlar.
Oysa; devletin içi boşaltılırken Batı'nın dev tekelleri ekonomiyi işgal etmeye devam ediyor.
Almanya’da; Lufthansa devletin denetiminde, özel sektöre bırakılmıyor. Posta, telefon, demiryolları yine devletin denetiminde tutuluyor. Üstelik piyasa ellerinde olmasına rağmen yine de özelleştirmiyorlar.
Türkiye'de ise iktidar, AB üzerinden ülkeyi yabancılara pazarlıyor. Türkiye bir yandan AB'ye kurumsal olarak, tek yanlı anlaşmalarla bağlanırken öte yandan ekonomisi işgal ettirilerek yabancılaştırılıyor.
AB, sosyal devleti parçalamanın bir kaldıracı durumuna özellikle getiriliyor. Serbest piyasa üzerinden oligarşinin üç ortağı kendi işlerini yürütüyorlar.
Dışa bağımlı büyük sermaye, Batı tekelleri ile kamudan boşaltılan alanları birlikte kapatıyor. Böylece Türkiye’nin yer altı ve yerüstü kaynaklarını, dev şirketleri bankaları satın aldılar.
Bölücü örgütler serbest piyasa üzerinden uyuşturucu gelirini ve kara parayı ellerinde tutabiliyor. Sonra da Kuzey Irak piyasasından araç, gereç ve patlayıcı satın alıyorlar.
Ve hala devletin zirvesi Hedef belirleme çabası içinde. Neye göre ve nasıl?
Nasıl oluyor da iktidar; hem ABD ve AB'nin her dediğini yapmaya çalışıyor? ABD, hem de AB, çıkarları için, Türkiye'deki Ilımlı İslam oluşumunu destekliyor.
Batının istediği Hıristiyanlığı eski Roma putperestliği ile bağdaştırma Projesi gibi İslami Hıristiyanlık, Yahudilik ve putperestlik sentezine sokma projesi uygulanmaktadır. Dinlerarası diyalog, medeniyetler ittifakı denilen proje bu amaçla uygulanmaktadır. Büyük Ortadoğu projesi de siyasal yapıda planlanan yaklaşımdır. Ekilmiş olan tohumları yeşertilerek dinci dönüşümü son derece hızlandırılmıştır. Batı; yüzyıllardır batı karşıtı İslamcı tarikat ve cemaatleri devşirmeyi başarmıştır. Misyonerliğe karşı kitaplar yazan 7 ilahiyatçı profesöre yönelik operasyonda bunun parçasıdır.
Avrupa haçlı savaşı derken, haçlılara karşı Anadolu’yu Ortadoğu’yu koruyan Türkiye; tarihin en büyük ihanetini sergileyen yöneticiler eliyle bin yıllık geçmişini, dinini imanını inkar ediyor. Sokaktaki vatandaş ise bunları Müslüman zannediyor.
ABD ve AB'den her konuda onay istiyorlar, onlara her ödün veriliyor. Verilen ödünler, ülke içinde ABD ve AB karşıtlığı yaratıyor, güvensizlik doğuruyor. Ülke içindeki tepkiler ve ülke dışındaki güvensizlik, Türkiye nerde sorusunu sordurtuyor.
ABD ve AB ise; Türkiye’de yönetme ipleri elinden kaçırmamak için çaba sarf ediyor.
Ve Türkiye hala hedef belirleyememiş bir ülke. Yazık hem de çok yazık.
Günün Sözü: Otur, düşün, heyecanını yen, karar ver ve uygula.