HDP, İzmir’den Özür Dilemeli…
Dur, dur…
Her şeyin bir ölçüsü var.
Sabrın sınırı olduğu kadar.
Zafer kazanabilirsin ama milletin giydirdiği ceket bol gelmemeli.
Haddi aşmamalı.
Değerlere, inançlara saygısızlık göstermemeli.
Hiç kimseyi tahrik etmemeli.
Nereden geldiğini, nereye gideceğini bilmelisin.
***
Sözüm; HDP’ ye.
7 Haziran seçiminde, tendi deyimiyle “emanet” oylarla barajı aştı.
Türkiye partisi oldu.
Beklemediği illerden vekil çıkardı.
Ülke yönetiminde “ Ben de varım” dedi.
Azınlık değil, söz sahibi olacak ölçüde.
***
Her zaferin coşkusu, kutlaması vardır.
İnsan duygusudur, hakkıdır.
HDP, bunun için sokaklara döküldü.
Kontrolsüzce, disiplinden uzak.
Şimdi yöneticileri diyeceklerdir ki…
“ Çocuktur, cahildir, aklı ermez, ne yaptığını bilmez”
Ancak…
Çocuk, cahil de olsa…
Aklı ermese de…
Ne yaptığını bilmese de…
Onlara birileri çıkıp yanlışlarını söylemeli, eğitmeli.
“ Barıştın yanayız” sözleri göstermelik kalmamalı.
***
“ Cumhuriyet Kazanımları” anıtının bulunduğu Gündoğdu meydanında toplanabilirsin.
Meşaleler yakıp, “Apo’ya özgürlük” sloganları atabilirsin.
Hadi, korsan da olsa PKK-KCK bayraklarına da açabilirsin.
Ancak…
Türkiye’nin en büyük değerine terbiyesizlik, saygısızlığa göz yumamazsın.
***
Yukarıdaki resim…
Şımarıklığın, ileriye yönelik karamsarlığın, İzmir’de destek oyu verenlerin pişmanlığının göstergesidir.
Bulvarın girişinde Atatürk’ün çocukluğu ve ona sevgiyle sarılan Zübeyde Hanım heykelinin haline
bakın. ( Başkanlık dönemimde saygıyı temsilen özel olarak yaptırılmıştı)
Elinde parti bayrağı…
Zübeyde Hanım’ın başına oturmuş…
Bir ayağını çocuğun kafasına koymuş…
Altında dengesizce heykele tırmanmak isteyen, yüzünü kapatan…
Hemen önünde umursamadan telefonuyla konuşan bir yetişkin partili…
Ve sonrasında artan taşkınlıkla çevrede yaratılan tahribat, zararlar.
***
Bilinmeli ki…
İzmir bu kadar sahipsiz değildir.
Hoşgörüsü, karşısındakinin saygı ölçüsüne bağlıdır.
Bu tür dengesizlikler sergilendiği sürece…
HDP İzmir’de yalnızlaşır.
Tüzel kişiliği, milletvekilleri tartışılır.
***
İzmirlinin demokratlığı, demokrasiye inancı böyle ucuz suiistimal edilmemelidir.
Acilen…
Selahattin Demirtaş olmasa bile birileri çıkıp özür dilemeli…
Bir daha olmayacağına söz vermelidir!
********