Hazım
Mütareke ve müzakere sözcükleri, Osmanlının yıkılışı süresince çok kullanılmış, o denemi yaşayanların hayatlarının bir parçası olmuştur.
Batıdan hakkaniyetli bir barış anlaşması beklentisi, Osmanlı yönetiminin edilgen olduğunu ve kendi varlığının devamını Batıdan beklediğinin işaretidir.
Mondros Mütarekesi ile varlığını noktalamıştır.
Şimdi bir mütareke ve müzakere süreci daha yaşıyoruz.
PKK-Hükümet görüşmeleri, bir mütareke müzakere sürecidir. Bu mütareke süreci de, Batı da kotarılmış ve önümüze konulmuştur. PKK-MİT görüşmelerinin CIA denetiminde yapılıyor olması, müzakerelerin içinde yabancıların nasıl etkin olduğunu bize anlatmaya yeter de, artar bile…
Osmanlı her mütareke/müzakere sürecinden sonra toprak kaybetmiştir.
Ne hikmetse, bu müzakere süreçleri yabancıya açık, ama halktan gizli sürdürülür. Bu gizli müzakere süreçlerinde halkın aleyhine bir şeyler olmasa zaten görüşmeler açık yapılır.
Bu beş yıllık gizli görüşme süresini, PKK ile anlaştıkları hususları,” halka hazmettirme dönemi” olarak kullanmışlardır.
Halka hazmettirme, medyadaki Batı işbirlikçilerince sürdürülmüş, Orduya saldırılar ile yürütülen bu süreç, bir anlamda düşman saptırma, düşmanın Batı ve PKK değil de, Türk Ordusudur anlatımı yaşanmıştır.
PKK ve Batı ile %95 anlaşanlar, Ordu ile %100 savaşmışlardır. Hala da devam etmektedir.
Kısaca özetlersek, PKK’nın halka siyasileştirilerek kabul ettirilmesi, görüşmelerin halka hazmettirilmesi için, hazmettirici olarak, Hasdal ve Silivri’nin kullanılmasıdır. Yatan generallere hazmettirici generaller demek yanlış olmaz
PKK-Hükümet görüşmelerinde bir önemli husus daha ortaya çıkmıştır.
Görüşmeleri koordine eden, denetleyen CIA ajanının ve PKK sözcüsünün görüşmelerin uzamasından ötürü vaki şikâyetleridir.
Amerika ve PKK’nın acelesi vardır. Hükümet tarafının ise, hazım ve sindirme işlerini yapabilmesi için zamana ihtiyaçları vardır.
Bu zaman, Ordu içindeki Amerikan karşıtı general ve subayların temizlenmesi için planlanmış süredir.
Hazmetme sürecinin sona erdiğini söyleyemeyiz.
Hazmetme işinin bittiğine kanaat getirmiş olsalar, Bölünme Ana yasının maddelerini önümüze getirilerdi.
İkinci ve son hazmetme süreci Anayasa tartışmaları süresince işleyecektir.
Bu sindirme döneminde, CHP zaten görüşmelerden yanadır. MHP için de, bir iki jet uçağını Kandil’e gönderdiniz mi hemen hazmeder.
Arkasından, ABD, AKP ve PKK’nın beş yıl süre ile görüşüp anlaştığı Anayasa önümüze konur.
CHP böyle bir anayasaya onay verirse parçalanır. MHP böyle bir anayasaya onay verirse kendisini imha ve iptal eder.
Önümüzdeki Anayasa tartışmaları süreci; halkın bölünme anayasasına rızasının alınması sürecidir.
Hazmettiremeyecekler.
27.9.2011, bulentesinoglu@gmail.com