Hayır’ın Nedeni AK Parti Olacak!
CHP’liler refarandum sürecinde toplantılarda Cumhuriyet mitinglerinde yapılanlar gibi aynı marşları, aynı sloganları atarsa, sokağa çıkanlar
yine aynı teraneleri söylemeye devam ederse hayır vereceği düşünülen yüzde 10’luk AK Partili seçmen evete yönelirse şaşırmayacağım
Spor loto oynuyoruz.
Atmanın sınırı yok.
“Yüzde 80 evet çıkacak” diyen de, “yüzde 60 çıkacak” diyen de var.
“Hayır çıkacak” diyenlerin ise en üst bandı yüzde 55…
****
Gönülden öyle çok şey geçiyor ki…
Aslında gönlümüzden geçenle realite, hayat bazen çakışmıyor.
Bazen demeyelim… Aslında hiç çakışmayabiliyor.
Gönülden geçenle ilgili emek harcanmadığında beklediğimiz de olmuyor.
Sonra da uydurmalar ardı sıra geliyor.
Kendine hiç suç ve eksiklik bulmadan, ötekini yani senin dışındaki her şeyi suçlayarak avutuyorsun kendini.
Gönülden geçirileni bugün evetçilerde hayırcılarda yapıyor. Ancak sokak farklı.
İktidar elindeki tüm olanaklarla evetin çıkması için bastırıyor. Onların yanıldıkları ise şu. AK Partili seçmenin yüzde 10’u gerçekçi. Ve inanın bunların çoğu açık açık konuşmuyorlar da. Kaybedecek çok şeyleri var. Ötekileşmek istemiyorlar. Sadece sandıkta gerekeni yapacaklar.
****
Biz öyle düşündüğümüz ve öyle istediğimiz için herkes de aynı düşünüyor ve istiyor zannediyoruz.
Subjektiflik… Yanıltıyor.
2002’den beri AK Parti tüm seçimleri kazanıyor.
Kazanamadığı hiçbir seçim yok.
En düşük aldığı oy 2002 yüzde 34, sonrasında aldığı en düşük oy 2009 yerel seçimlerin de yüzde 38.
Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 41 almasını başarısızlık sayıldı.
Kendileri de öyle saydı ancak, arkasındaki partinin ona yetişmesi mümkün değildi.
Birinci olamayanlar, “birinciyi göstererek görüyor musunuz, şu dereceyi yapamadı” diye kendilerini avuttular, aldığı düşük orandan dolayı (ki bu düşük oran AK Parti’yie hiç kaybettirmedi) övündüler.
Ne büyük trajeydi son 15 yıldır ortaya çıkan seçim sonuçları…
AK Parti karşıtları kendilerinin durumlarına da bakmadan, kendilerini yenilemeden birinci olacaklarını düşünmeleri de trajediydi. Ne yazık ki aynı trajedi devam ediyor.
****
AK Parti’nin bugün bile oyu yüzde 45’lerde…
Ardından gelen partinin ise tahmini oyu yüzde 27’lerde.
Aradaki fark yüzde 18’lerde.
****
16 Nisan’da refarandum yapılacak.
Sanki Türkiye’nin 15 yıllık yürüyüşü durduralacakmış gibi konuşuluyor.
Bunu evetçiler de hayırcılar da yapıyor.
Evet bloğu, hayır çıkarsa Türkiye’nin kalkınmasının, büyümesinin duracağını, yeni ulusal kurtuluş savaşının başarısızlığa uğrayacağını iddia ediyor.
Hayır bloğu ise, evet çıkarsa Türkiye’nin daha kalkınacağını, daha büyüyeceğini, makus talihini yeneceğini hatta rejimin korunacağını düşünüyor.
****
59 milyon seçmenin yüzde 90’nın duruşu açık açık belli.
Asıl belli olmayan yüzde 10.
16 Nisan’a kadar yüzde 10 seçmeni etkileyebilmek için yapılacak herşey.
Bu seçmenlerin büyük çoğunluğu nereyi tercih ederse, orası kabul görecek.
Hayırcılar, evet çıktığında büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaklar.
Umutları tükenecek, millete edilecek hakaretleri bile düşünemiyorum.
Hatta oyların sandıklarda çalındığını bile iddia edecekler.
Evetçiler, hayır çıktığında ise susacaklar.
Haziran seçimlerinde olduğu gibi nerede hata yaptığını konuşacaklar.
Ancak seçim sonuçlarını kabullenecekler.
Kimse kimseyi yanıltmasın, hayır çıkarsa bu AK Parti’ye ve Erdoğan’a bir uyarı olduğu için yapılacak. Yoksa iktidardan vazgeçildiği için değil.
Muhalefet kendisini yenileyemediği sürece mevcut durum devam edecek.
****
İktidarın tepe noktalarında, hayır çıkma ihtimali sonrasında neler yapılacağının konuşulduğunu düşünüyorum.
Mutlaka o hesaplanan ihtimaller devreye sokulacak.
Hayırcıların ise hayır çıktığında, ne yapacaklarına dair bir hesaplarının olduğunu da zannetmiyorum.
Onlar sadece Erdoğan’ın ve AK Parti’nin kaybettiğini düşünecekler.
Ancak yazsınlar bir kenara hiçbiri halkın gözünde umut olmayacak.
Hayır çıkarsa buna katkı sunanlar AK Partili seçmenler olacak.
Ve onlar AK Parti ve Erdoğan’dan olası bir seçimde vazgeçmeyecekler.
****
Vahap Coşkun, dünkü yazısı her şeyi özetliyor: “Bugün rüzgâr ters yönden esiyor. 16 Nisan’a gidilirken AKP’nin iki sorunu var. Birincisi, sandığı halkın önüne toplumsal bir mağduriyeti bertaraf etmek için değil, iktidarını tahkim etmek koyması; halk için değil kendisi için bir talepte bulunuyor olması. İkincisi ve daha önemlisi, AKP’nin mağduriyetle mücadele eden bir parti olmaktan çıkıp, mağduriyet üreten bir yapıya dönüşmesi. 15 Temmuz darbe kalkışmasının bastırılmasından sonra başvurulan birçok enstrüman, çok ciddi hak ihlâlleri ve hak kayıplarına yol açıyor.”
İşte bu 16 Nisan’da sandıkta hayırın çıkmak ihtimalini yükseltiyor. Tüm seçimlere mağdur giren AK Parti ilk defa seçimlere mağrurlanarak gidiyor. Vesayet odağı da kalmadığı için yeni vesayetin merkezi gibi davranması millet nazarında kendisine refarandum sürecinde puan kaybettiriyor. Ve bu kayıp, kendisine oy veren, destek veren seçmenden kaynaklanıyor. Bu muhalefetin başarısı değil, AK Parti’nin kendi başarısızlığından kaynaklanıyor.
Son söz: CHP, Cumhuriyet mitinglerinde yaptığı gibi, toplantılarda aynı marşları çaldıkça, aynı sloganları atmaya devam ettikçe, yüzde 10’luk hayır diyecek AK Partili seçmenin büyük çoğunluğu evet derse şaşırmayacağım. CHP’lilerin hala ders çıkarmadığını görmek ne acı.