Hayırcının Hayır Dedikleri
HAYIRCININ HAYIR DEDİKLERİ
Anayasa referandumu ile ilgili olarak kamuoyunu ve televizyon konuşmalarını takip ediyorum.Kılıçdaroğlu il il gezip mitinglerde konuşuyor ” Anayasa değişikliği fındık üreticisinin sorununu çözüyor mu? Kayısı üreticisinin sorununu çözüyor mu? “
Mitinge katılanlar cevap veriyor “ hayır” o halde sizde onlara hayır deyin.
Burada şu akla geliyor. Mecliste trafik kanunu görüşülürken, milletvekilleri kanun hakkında söz alınca “ Trafik kanunu bizim karnımızı, halkın karnını doyuruyor mu? Tabi doyurmuyor. Biz bu sebeple gurup olarak görüşülen trafik ile ilgili kanuna hayır oyu kullanacağız !” diye görüş mü bildiriyorlar.
Böyle bir düşünce tabi’i çok yanlış olur. Trafik kanunu ayrı, halkın memurun, emeklinin geçim sıkıntısı ayrı.
Her kanun maddesi kendi çerçevesinde görüşülür. Buna göre görüş bildirilir.
1982 anayasasının değiştirilmesi konusunda bütün partiler aynı görüşteydiler. Bu değişikliği AKP yapması buna bu şekilde karşı çıkmayı gerektirmiyor.
Anayasa değişikliği hususu da kendi içinde değerlendirilip, değişecek anayasa maddelerine itirazlar varsa bunlar konuşulup dile getirilmelidir.
Anayasa değişikliği maddelerini bir tarafa bırakıp, başka konular ile ilgili görüş bildirmenin ne yararı olur?
MHP sözcüleri konuşmalarında ağırlıklı olarak “Başbakanı usulsüzlük iddiası ile yüce divana götüreceklerini, Cumhuriyetin kazanımlarından taviz verilmeyeceğini, iktidarın askerle uğraşmaması gerektiğini” söylüyorlar.
Onları dinleyen halk ise MHP yetkililerine şunları soruyor:
Balgat’ta bulunan Genel merkez binasını hangi kaynaklar ile yaptırdınız?
Sizin Bakanınız da yüce divanda yargılanmadı mı? Mahkemede ceza görmedi ama halkın vicdanında ne kadar aklandı? Cumhuriyetin kazanımları dediğiniz benim insanıma yıllarca laiklik, irtica diye baskı uygulayıp, onları ikinci sınıf insan olarak görmek midir?
27 Mayıs ta, 12 Mart ta, 12 Eylülde darbe yaparak, 28 Şubat kararları ile ülkemizi geriye götüren darbecilere, statükoya arka çıkılarak bu ülke insanına katkı yapılabilir mi?
Hayır, kampanyasını yürütenlerin altın gol dedikleri diğer bir husus, bu oylamayı AKP açısından güven oylamasına dönüştürmek çabasıdır.
Bu çabanın amacı konuyu kendi güzergâhından çıkararak, başka bir yöne götürmektir. Ama burada namlu sahibine de dönebilir.
Üç parti bir olup anayasa oylamasına karşı hayır kampanyasını yürütüyorlar. Bu arada da eteklerindeki taşları döküyorlar.
Referandum sonunda sağduyu galip olurda hayırcılar mağlup olursa, neticesinde anayasa değişikliği kabul edilirse CHP- MHP- BTP üçlüsünün toplum ve kendi hedef kitlesinin karşısında durumu ne olacaktır!
Bu durum kendilerinin söylediği şekilde güven oylaması manasını taşıyacak mı?
Her üç partide de yönetimde değişikliğe gitmek etik hale gelecek, yanlış ata oynayanlar sonucuna da katlanmak zorunda kalacaktır.
Aynı durum AKP içinde geçerlidir. Referandum sonucu hayır çıkarsa erken seçime gitmek kaçınılmaz olacaktır.
Bu arada BTP politikaları ile büyük bir tenakuzun içindedir.
Her üç partide de yönetimde değişikliğe gitmek etik hale gelecek, yanlış ata oynayanlar sonucuna da katlanmak zorunda kalacaktır.
Sözde Kürt halkının demokratik haklarının elde edilmesi için çalıştıklarını söylüyorlar, öbür taraftan başlatılan açılım hareketini baltalıyorlar.
Partimiz kapanmasın diyorlar, parti kapatmayı ortadan kaldıran anayasa maddesine karşı tavır takınıyorlar.
Ortaya çıkan sonuç, ülkemiz üzerinde oynanan bu kirli oyunların, statükonun ve Ergenekon un tezgahı olduğunu ortaya koymaktadır.
Bir güç PKK hareketinin bitirilmesine, orada akan kanın durmasına, Mehmetçiğin hunharca tuzağa düşürülmesinin önlenmesine karşı çıkıyor. Bu kirli oyunun devam etmesinin hesabını yapıyor.
Heron hadisesi günlerdir konuşuluyor, sorumluların gıgı çıkmıyor.
İstihbarat eksikliğinden, değerlendirilmesinden, önlem alınmamasından söz ediliyor kimse üzerine alınmıyor.
Şehit cenazeleri yurdun her yanına gitmeye devam ediyor. Analar ağlıyor. Ocaklarının üzerine kara bulutlar iniyor. Bir taraftan da şehit cenazeleri istismar ediliyor.
Bütün bu sayılan olumsuzlukların son bulması için, insanımın huzur ve refaha kavuşması için, hayırcının hayır hesabı sonuçsuz kalmalıdır.
Statükonun, çetelerin kirli oyunları bozulmalıdır.
Ülkemiz, insanımız huzur istiyor, istikrar istiyor. Ülkesinin santraç tahtası yapılıp
Üzerinde oyun oynanılmasını istemiyor.
Ülke kaderinde söz sahibi olanların da bunu görüp halkının, insanının yanında yer alması gerekiyor.
Hayırcının hayır hesabı sonuçsuz kalsın.
Üzerinde oyun oynanılmasını istemiyor.
Yazınızı okudum.
Ağustos 21st, 2010 at 17:30Tşk ederim.
Çapar Kanat
Çiftçi-Çiğ Süt Üreticisi