Hayat Ramazanlaşırken
Ramazan, manevî aşk ve muhabbet ayıdır. Hakk’a ve hakikate âşık olan kullar bu ayda tuttukları oruçlarla, kıldıkları namazlarla ve okudukları Kur’an-ı Kerimlerle Rablerine yakın olurlar. Ramazanın sayılı günlerini oruçla, gecelerini namazla geçirir müminler… Kur’an-ı Kerim’i hatmetmek bu ayın bir şiarı olarak kabul edilir. Bu ayda Kur’an adeta ellerden inmez.
Her ay gibi ramazan da gelir geçer. Onun için bu ayı ganimet sayar müminler. Onun içini doldurmak için gecelerini gündüzlerine katarlar. Bu ay bir anlamda cemaat ayıdır. Ramazan geceleri kadınlı, erkekli, çocuklu demeden hemen herkes camilere akın eder. Teravihler kılınır, mevlid-i şerifler okunur, dualar edilir. Birlik ve beraberlik tablosu sergilenir. Küskünlükler, kıskançlıklar bir kenara atılarak İslam kardeşliğinin en güzel örnekleri gösterilir. Müminler bu güzide ayda gıybette değil, hayırda birbirleriyle yarışırlar.
Ramazan bir çeşit manevî ziyafet ayıdır. Bu ayın munis rüzgârı gönüllerimizi okşar adeta. Ramazanın geceleri de gündüzleri gibi apaydınlık olur. Minareler arasına asılan mahyalar sadece sokakları değil, gönlümüzü de aydınlatır. Bu Kur’an ayında insanlar mukaddes kitaplarına daha bir iştiyakla sarılır. Kur’an okunan evlere adeta nur yağar. Dünyevî meşgalelerle kirlenen ruhlar bu manevî çeşmeden süzülen duru sularla arınır. Rüzgârın yelkenleri şişirdiği gibi, Kur’an diyarından esen manevî rüzgârlar da boşalan ruhları şişirir, diri ve iri gösterir. Kur’an göklerinden dökülen bereketli yağmurlar, çatlayan ruh toprağımıza hayat verir. Sararmaya duran maneviyat ağacı bu bereketli yağmurlarla yeşerir.
Ramazanla birlikte manevî duygu ve düşünceler kanatlanır. İlahî isimlerin tecellileri gözleri kamaştırır. Bazen nedamet gözyaşları yerçekimine teslim olur. Sadece oruç tutanların buradan cennete girebileceği Reyyan kapısı ardına kadar açılır. Ramazanı hakkıyla ve layıkıyla idrak edenler bu kapıdan geçmeye namzet olur. Kadın-erkek, yaşlı-genç, zengin-fakir, âlim-cahil, soylular-halk bütün Müslümanlar ramazan ayıyla birlikte eşitlenir. Zerreden şümusa kadar cümle varlıklar ramazanlaşır. Hayat, ramazanla birlikte gerçek manasını bulur.
Ramazan enaniyet duygularını yok eden bir aydır. Diğer zamanlarda kendini çok güçlü zannedip kibirlenen insan, oruçla birlikte açlığa teslim olunca kolu kanadı kırılır; böylelikle zayıf olduğunu anlar. Oruç müminlere sınırlar koyarak onu belli alışkanlıklardan uzak durmaya zorlar. Bazı konularda sınırlanan kişi, böylece bir anlamda nefsiyle de cedelleşir.
Oruç, dünyevileşme eğilimi içinde olan insana sınırlarını hatırlatır; dünyaya geliş gayesini fısıldar. Dünyevileşme temayülü içerisinde olan insan, ramazanla beraber gerçek mecrasına döner. Orucu özleyen ve on bir ayın sultanını adeta iple çeken ruhlar, ramazanla birlikte mutmain olur. Diğer zaman dilimlerinde sıkılan ruhlar ramazanla birlikte genişler.
Dünya hayatının ahret hayatına galebe çaldığı bir zamanda ve zeminde yaşıyoruz. Çok zor bir imtihandan geçiyoruz. Allah bizi her iş ve hareketimizde sınıyor ve yaptıklarımız manevî kameralarla kayıt altına alınıyor. Ne yazık ki bu kirli dünyada nefes aldıkça, günahlarımız daha da artıyor. Bu durum kişiyi manevî uçurumların eşiğine kadar götürebilir.
Yıl boyunca kararmaya yüz tutan kalplerimiz ramazanla birlikte yenilenir. Dağılan bir tespih misali olan bugünkü Müslümanlar bu ayda birbirinin dertleriyle dertlenir. Oruç ibadetini yerine getirirken aç kalarak açlığın ne demek olduğunu anlayan Müslümanlar ömürleri boyunca yarı aç yarı tok yaşamak zorunda kalan fakirleri daha iyi anlarlar. İmkânı olanlar, güç durumdaki kişilere keselerini ve kalplerini açarlar. Zira yardım ve dayanışma bu ayın ayırt edici unsurları arasındadır. Müminler arasındaki paylaşma kültürü bu ayda zirveye çıkar. Böylece yıl boyunda dağınık bir görüntü arz eden Müslümanlar birlik görüntüsü verir.
Ramazan, ruhların silkinerek dirilişine ve uyanışına vesile olur. Sahura kadar uyumayan veya uyuyup da sahurla birlikte ayağa kalkan müminler, şeytanın fitne ve fesadına karşı daima teyakkuzda olurlar. Ramazanda ruhlar bir anlamda nöbettedir. Şeytanların bağlanıp zincire vurulduğu on bir ayın sultanı bu ay, nice güzellikleri ruhlarımıza nakşeder.