content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

06 Ara

Hayat İşte

"Mesleğim beni, ben mesleğimi mahvettim,  işte hayatımın kısacık özeti" demiştir...

Seçimleri ve tercihleriyle, hem yenilgilerin hem de yengilerin kadını Bir "idol", yerli "Marlen Dietrich" sıfatlarıyla anılan Cahide Sonku.

Hayatı hep ilgimi çekmişti.  Müzikalinin sahneleneceğini duyunca çok sevindim. Çok istediğim bir oyunu izlemek için günler öncesinden aldım biletimi. Dolmabahçe Sahne’de oyunu izlemek için erken çıktım evden.

Oyunu izleyeceğim sahnenin kapısında Cahide Sonku’nun fotoğrafları vardı. Gözlerindeki derinliğe baktım. “ Bu gözler 220px-Cahide_Sonku_oyuncu_portresineler görmüş, neler yaşamış?"dedim.   Mantığın sözü geçmez gönüle,  ne laf anlatabilir, ne de susturabilirsin. Hayat plan program tanımaz.

***

Bir zamanlar yüksek ökçeli pabucundan şampanyalar içilen, Taksim, Gümüşsuyu'nda inşa edilen apartmanının temeline pırlantalar serpilen kadının o müstehzi gülüşü ile değil sefalet içinde olduğu günler ile açıldı perdeler.

Alkışlar Alkışlar. Kendisi yoktu, hayatı vardı orada. “Karanlığın içinde bir damla ışık arıyorsak ölmediğimizdendir.” diyen yıldız.  Hayatın içinde koşuyoruz nefes nefese ya… Bizden önce hoyrat rüzgârlarla koşan kadın.   Bazen yeleler karışır birbirine, işte öyle bir şey. Gün gelir hayatın acımasızlığı ile yüzleşirsin bağıra bağıra. Film gibi roman gibi dediğimiz hayatların birisinde.

Oldum olası severim müzikalleri.

Duygularımız sözle ifade edilemeyecek kadar yoğun olduğu zaman şarkıyla ifade edilir müzikallerde, şarkılar yetersiz kaldığı zamansa yerlerini dansa bırakır.  Müzikalde duyguların en yoğun olduğu anlar konuşma anlarından ziyade müzikli ve danslı sahneler vardı.

Bir zamanların en çok ilgi gören kadını. Sarı saçları, bembeyaz teni, elmacık kemikleri çıkık, boğuk ses tonu, yay kaşları, içten gülümsemesi ve elinden hiç bırakmadığı alkol ile dudaklar arasından çıkan bir isim... İlk kadın yönetmenimiz ve ilk kadın sinema yıldızımız Cahide Sonku'nun bütün hayatı işte bunlar.  Belki hiçbir oyuncu onun kadar tapılırcasına sevilmemiş. Hiçbir oyuncu onun kadar lüksü yaşamamış, hiçbir oyuncu onun kadar sefil olmamış! Cahide Sonku en pahalı şampanyayı içip yönetmenlik ve yapım şirketi sahipliği yapmış.  En ucuz ispirtoyu içerek de yaşamış. Parasız kaldığı günlerde boş şişeleri satıp içkisini alan,  ömrünün sonunda bulaşıkçılık yapan hayatın dibini görmüş bir insan.  Yaşamın başı ve sonu “en”lerle dolu.

1916 yemen doğumlu, Türk sinemasının ilk kadın yönetmeni ve ilk kadın yıldızı. Muhsin Ertuğrul’un en önemli keşfi, Muhsin Ertuğrul’un ona karşı duyduğu nezih aşka sessiz kalmış ilk kadın yönetmenimizdir. Henüz 1932'de Darülbedayi'de sahneye çıkan Cahide Sonku bir yandan da sinemayla ilgilenerek, Aysel Bataklı Damın Kızı, Şehvet Kurbanı, Senede Bir Gün, Beklenen Şarkı gibi zarif filmlerindeki rolleri ile haklı yere isim edinmiş. Muhsin Ertuğrul’la çektirdiği bir fotoğrafta ayağını bir sandalyenin üzerine koymuş, ayakkabısından şarap içirtmiş, bileğine pırlanta halhal taktırmış derler, “mücevherat ayağa düşmez. demiş.

Film gibi hayatlar denildiği zaman ilk akla gelen Cahide Sonku olabilir. Türk sinemasının en yetenekli aktrislerinden ve ilk kadın yönetmen olmasıyla da ayrı bir yeri vardır. Çünkü o dönemin sinemasında kadınlar sadece "görselliğe" hitap eden kişiler olarak görülüyor ve yönetmenlik erkek işi olarak görülüyor,  Cahide Sonku başarılı yönetmenliğiyle bu yargıyı yıkar.

 

Özgüveni son derece sağlam, yeteneğini ve güzelliğini kullanmayı öğrenen bir kadın figürü vardı sahnede.   Vurguladığı ve hayatında iz bırakan olay, babasının annesini terk etmesi. Annesini terk ettiğini kabulleniyor ama kendisini terk etmesini bir türlü kabullenememiş güzel oyuncu. Çocukluğunda yaşadığı bu olay iç dünyasını alt üst etmiş.

En çok konuştuğu, İhsan Doruk ile yaptığı evlilikti. Hayatının bu noktasında Cahide Sonku’nun kişiliği değişir. Şöhretin, gençliğin ve güzelliğin sarhoş ettiği çapkın bir kadındır artık. Erkeklerin çevresinde pervane olması çok hoşuna gider. Ama yine de “Alkışlar, erkeklerin sarılmasından daha güzel.”der. Cahide Sonku, siyasetçilerle arası iyi olan İhsan Doruk ile uzun süre evli kalamaz ve boşanırlar. 1953’te anne olur ve kızı Ender’e en iyi şekilde bakar.  Kızını her kucağına aldığında minik parmaklarına dokunduğunda babasının,  annesini ve kendisini terk ettiğini hatırlar ve bir türlü hazmedemez.

Sonrasında, Cahit Irgat’la birlik kurduğu Cahitler tiyatrosu da batınca, kendini iyice alkole vermiş ve "Bir sarhoşluk boyudur ömür" diyerek çekip gidenlere karışmıştır öylece. Erkekleri peşinden koşturan kadın gün gelir dibe vurur.

Yalnız tek bir filmde yönetmenlik ve senaristlik de yapmıştır yaşamayan tarih.  Vatan ve Namık Kemal filminde. Aynı filmde başrol oyuncusudur.

Müzikalden sonra 1934 yapım Bataklı Damın Kızı Aysel filmini izledim.

Film, o zamanın imkânlarıyla çekilmiş harika bir film. Günümüz filmlerine taş çıkartan, en meşhur filmi son derece dekoratif bir malzeme, güzel kıyafeti, düzgün makyajı ile gerçekçi ve Sonkusal bir karakter sergilemekte.

Avni Dilligil, Zeki Müren gibi sanatçılarla birçok filmde rol almış. 1979 yılında sinema yazarları derneği hizmet ödülü kendisine verilmiştir; bu olay karşısında hüzünlenip ağlayan Cahide Sonku; “Demek ki 40 yıldır beni unutmadınız" demiş.

Cemal Reşit Rey'in yaptığı "Adalar" adlı revüde rol alırken tam evden çıkacağı sırada hasta olan annesi ölmüş, buna rağmen perdenin açılmasına yarım saat kala koşarak tiyatroya gidip, rolü gereği dans edip şarkı söylemiş aktris.” Annem bana küsmüş müdür?” Sorusunu sorarken yanıtını da kendisi veriyordu sahnede. “Kızım da bana böyle yapar mı?” düşüncesi ve karmaşık duygularla dans ediyordu müzikalin ortasında.

Kendi ifadesiyle Talat Artemel'den içkiyi, İhsan Doruk’tan sadakatsizliği öğrenir.

Ah hayatlar, Kurduğu 'Sonku Film'in bir kıvılcımla yangında yok olması sebebiyle servetini yitirip, berduş bir hayat sürmeye başlamış.  Kaybolan servet ve sonrası içkiyle huzur bulan kadın. İçkiyle sevgili oluyor, kimseyi dinlemiyor. Parasını pulunu enkazın kaldırılmasına, yangında zarar gören çevredekilere, şirketi yeniden toparlayacağını söyleyenlere ve çalışanlarına dağıtır. Hazıra dağ dayanmaz. Bir süre sonra mücevherlerini satmaya başlar.  Servetini tüketmesi uzun sürmez.

 

Son günleri hastalığa, yalnızlığa, parasızlığa mahkûm olmuş. Hayat bazen hapseder ya. Sanki zamanı tırnaklarıyla kazıyarak ulaşmış ömrünün sonuna. Koynunda içki şişesi ile yaşar mı insan?  Yaşar mı yaşar, düştüğü yere kadar.

Alkol bağımlılığı yüzünden iki yakası bir araya gelmemiş. Bir kaybediş öyküsü ile biten hayat,  ömrünün sonlarını sefalet içinde, gittiği meyhanede tanıştığı bir adamın evinde geçirdiği, şöhretin acımasız gerçeklerini yüzüne tokat gibi çarpan bir hayat ile gelip geçmiş bu dünyadan.1981'de ölünceye kadar sefalet içinde mutsuz ve perişan yaşamış. Lodos estikçe son yapraklarını döken ağaçlar gibi.

Işıklar söndü, Müzikal bitti. Yine alkışlar alkışlar… Müzikalden çıkarken geriye dönüp baktım. “Hey koca yalan dünya”. dedim. “Yaşananlar yalan, yalanların arasında ben nasıl gerçek olurum.” Soğuk,  taş perde çoktan kapanmış. Ama yaşayan bir Cahide Sonku var.

O dönemin kadın erkek tüm yıldızların ortak korkusu olan Cahide Sonku'nun Beyoğlu’ndaki evi restoran yapmışlar, adını da Cahide on5 koymuşlar. Pera Palas’ın karşısında bulunan mekân daha sonra, bereketin simgesi olan mor renk ile donatılmış ve ” Mor Meyhane” olarak adı değiştirilmiş.

O dönemde dişiliğini korkusuzca sergileyen bir kadın imgesi. Şaşırtıcı doğrusu.  Cahide Sonku gibi olmak değil ölmek korkusu, yıllar içinde bir "Cahide Sonku gibi ölmek  " sendromuna dönüşür. Rahmetli Kemal Sunal'a bir söyleşi sırasında, "Size neden cimri diyorlar?" diye sorulduğunda, önce tutumlu olduğunda ısrarcı olmuş, sonra da "önümüzde bir Cahide Sonku örneği var" demiştir.

Aslında hepimiz geçmişiz. Çalkantılı yaşantısını müzikalde izlediğim,  Cahide Sonku  pırıltılar içinde uyusun…

 

 

 

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank