Hayalleriniz Aydınlık Olsun!
Anne karnında milyonlarca sperm arasında kazandığımız yarış sonrasında şekillenmeye başlayan bedenimiz, hukukun mutlakıyeti ile karşılaşıyor. Sonrada doğumun ardından gelen seçeneklerle, yaşamın labirentlerinde savrulup, sonsuzluğa doğru yol alıyoruz…
Çocukluk çağlarımızda ne seçtiğimizi bilmiyoruz.
Ergenlik çağında da bilmişlik taslayıp, büyüklerimize dikleniyoruz…
Ve oyunlar, aşklar, yoğun dersler, ebeveynler, iyiler, kötüler ve çevremizde gelişen bir sürü olaylar derken, sınavları başarabilirsek, üniversitenin o görkemli kapısına dayanıyoruz. İşte hayatımızın dönemeci dediğimiz bu “ Seçenek”, eğitim sistemimizdeki “A B C D ve Hiçbiri” ni işaretlediğimiz seçeneklere de hiç benzemiyor.
Üniversiteyi kazanan gençlerimiz şu günlerde geleceğini işaretlemenin telaşı içindeler. Kim bilir, kaç gencimiz alamadığı yarım puanla veya kalem oyunlarıyla sevmediği dallarda dolanıp duracak.
Bakınız, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan, gezgin bir at terbiyecisinin genç oğlunun öyküsüne;
“Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğrenimi kesintilere uğramıştı. Bir gün öğretmeni, sınıfın tamamından hayallerini belirtilen bir kompozisyon yazmalarını ister. Çocuk, eline aldığı kalemle yazmaya başlar. Hayalini, en ince ayrıntılarıyla anlatan yedi sayfalık bir kompozisyon yazar. Bir at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini hatta iki yüz dönümlük çiftliğin krokisini bile kompozisyona çizer. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterir. Krokiye ayrıca yapacağı bin metre karelik evin ayrıntılı planlarını da ekler. Bitirdiği kompozisyon, tam kalbinin sesiydi. Ertesi gün heyecanlı ve mutlu bir halde ödevini öğretmenine verir. İki gün sonra, yazdığı kompozisyonun üzerinde kırmızı kalemle kocaman “ 0 “ ve yanında da, “ Dersten sonra beni gör” notu vardı. Çocuk öğretmenine, “ Neden sıfır aldım?” diye sorduğunda öğretmeni; “ Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal. Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce arsayı satın alman, sonrada damızlık hayvanlardan alman gerekiyor. Tüm bunları başarabilmen imkansız.” Diyerek çocuğa söylenir. Sonrada; “ Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yazarsan, notunu yeniden gözden geçiririm.” Der. Çocuk uzun uzun düşünerek evine döner ve olanları babasına danışır. Babası; “ Oğlum, bu konuda kararı kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim” der. Çocuk, bir hafta sonunda ödevinde hiçbir değişiklik yapmadan öğretmenine tekrar sunar ve ona; “ Öğretmenim, siz verdiğiniz notu değiştirmeyin, bende hayallerimi…”
Bizim Eflatun, Batının da, Platon olarak bildiği ünlü filozof; “ Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla hoş görebiliriz. Yaşamdaki asıl trajedi, yetişkinlerin karanlıktan korkmasıdır”
Hayalleriniz, seçiminiz ve geleceğiniz hep aydınlık olsun…
Sevgiyle kalın…