Hattat İsmail Zühdi Efendi Ne Kadar Biliniyor?
Kültürel değerlerine gereken önemi verebiliyor muyuz? Şöyle bir geriye baktığımızda ardımızda kalan o kadar büyük şahsiyetler var ki değil onları anlamak tanımıyoruz bile.
Eskiden bayramlar birleşme zamanıydı. Gurbettekiler baba ocağına dönerken vefat etmiş büyüklerin mezarlarını ziyaret eder sonra diğer tanıdıklarıyla görüşür kısa bir hasret giderip tekrar gurbete çıkarlardı. Bu kısa ziyaret içinde hem hayattakiler hem de yaşamayanlar ziyaret edilir ve büyüklerimiz yad edilirdi.
Bizim nesep olarak büyüklerimiz olduğu gibi kültür olarak da büyüklerimiz var. Din büyükleri, ilim adamları, fen adamları, müzisyenler, edebiyatçılar vs…
Bütün bu salyanlar bizim kültür geçmişimizin temel taşlarıdır. Bunları tanımak, hayatlarını bilmek, neler yaptıklarını bilmek bir nevi vazifelerimiz arasındadır. Bugün siz unutursanız yarın da sizi unuturlar.
Geçen hafta Ünye İlçe Halk Kütüphanesi Müdürü Sayın Erol Kocaoğlu’ndan bahsetmiştim. Hattat Mustafa Rakın Efendi ile ilgili bir köşe düzenlemişti. Bunun gençlerimize iyi bir örnek olduğundan bahsetmiştim. Sayın Erol Kocaoğlu yazıyı lütfedip okuyup bir de yorum yazmışlar. Yorumunda İsmail Zühdi Efendi ile bazı düşünceleri olduğunu yazmıştı.
Hattat Mustafa Rakım Efendi bizim yani Osmanlı coğrafyasının bir değeridir. O bizim bedii sanatlarımıza yön veren sanatçılardandır. Maalesef ilçemizde ve ülkemizde yeterince tanınamıyor. Daha doğrusu tanıtamıyoruz.
Hattat Mustafa Rakım adına hat yarışmaları düzenlenebilir. Bu imkân ve potansiyel Ünye’de var. Kimsenin aklına gelmiyor desem yanlış olur. Belli ki imkânı olmayanın aklına geliyor, imkânı olanlarda kulak ardı ediyor. Yoksa çok zor bir şey değil.
Hattat Mustafa rakım Efendi’nin ilk hocası ağabeyi İsmail Zühdi Efendi’dir. Ünye’nin evladı olan bu iki sanatçı kaç Ünyeli tarafından hakkıyla biliniyor? Bilinmiyorsa niye bilinmiyor? Bunların tanınması için neler yapılabilir?
Çok il ve ilçede olduğu gibi Ünye’de de yerel araştırmacılar vardır. Umarım dünyaca ünlü bu ve buna benzer kahramanlarımız hakkında geniş bir araştırma yapılır ve yeni nesle bunun önemini anlatan eserler ortaya koyar. Bütün temennimiz bu yönde.
İlçenin ileri gelenleri – ileri nasıl gelmişse- bu unvanı nasıl elde ettiler bilmem ama ülke çapında hatta dünya çapında ses getirecek bu çalışmaları müsait bir zamanda yaparlar umuyoruz. Böyle iki önemli değeri göz ardı etmeye gönülleri elvermez sanırım.
Her şeye rağmen değerlerimizin açığa çıkmasında önemli rol oynayan herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Hiçbir iyilik zayi olmaz. Şu meşhur balık-halik meselesi yani.
Sözün kısası tarihe mal olmuş değerlerimizi bir an önce milletimizle buluşturmanın zamanı geldi. Sadece bunlarla ilgilenecek duyarlı kişileri bekliyoruz.