Hatır Zinciri
Bu ne demek diye düşünenler olduğu gibi aklına bazı fikirler gelenler de olacaktır.
Bu zincir öyle bir zincirdir ki ne demek olduğunu bilmeyenlerin koparması mümkün değildir. Gücü de yetmez. Yaşadığımız bu dönemde bu tür zincirin kaldığını da düşünmüyorum. Böyle bir zincir ne yağmurda ıslanır ne rüzgârda savrulur, ne de depremlerde parçalanır, kaybolur. Dimdik ayakta durur, sapasağlam çıkar girdiği bütün savaşlardan. Dayanır bütün yağmurlara fırtınalara. Güçlüdür koparamaz hiç kimse.
Bazı insanların parasına ve etiketine gücü yeter. Parayla işlerini halleder. Paranın ve etiketin gücüne inanır. Bu devirde ne yazık ki öyle. Etiketin ve paran varsa tamamdır. Her şey sizden yanadır. İşleriniz yolundadır. Parayla beslediğiniz, etiketinizi kullandığınız sürece de bir sorun yaşamazsınız. Her zaman destekleyip yenilemeniz gerekir. Ne kadar yenilerseniz yenileyin deste sayısını artırırsanız artırın paranın hatırı bir yere kadardır. Ve değirmen gibi sürekli öğütür. Paranın destesini azaltmadan yenilediğiniz sürece devam eder gücü ve hatırı. Bittiği an her şey de biter.
Hatır zincirine parayı halka olarak eklerseniz dayanmaz. Ne kadar kalın desteler halinde eklerseniz ekleyin yağmurda ıslanır, rüzgârda yaprak yaprak savrulur. Sevgi ve saygıdan oluşan hatırlar var ki buna dostlukta denir hiçbir şey bozamaz. Bu hatır türüne çok az rastlanır günümüzde. Çok değerli bir hazinedir aslında. Bulmak çok zordur. Eşine benzerine de rastlanmaz… Sadece size düşen hatır zincirini iyi kullanmak, iyi niyeti kötüye kullanmamak ve arsızlaştırıp yüzsüzleştirmemektir. Karşındaki insanı da düşünüp zor duruma sokmamaktır. İki tarafında daha düşünceli ve dikkatli olması gerekiyor. Bu zinciri yıpratmamak adına. Hatta espri şeklinde bir atasözümüzde vardır.”bir hatır, iki hatır, üçüncüye vurur katır” çocukken bu söze gülerdim. Ne demek diye. Şimdi anlıyorum. Her şeyi yerinde ve tadında bırakmak gerektiğini, yüzsüzleşmemek gerektiğini. Fazlasının insanları arsızlaştırdığını görüyoruz.
Yaptığımız işe göre hayatımızı yaşar ve yönlendiririz. Çoğu zaman İşimizin kimliğine bürünürüz. Hiç kendisi gibi olamayanlar da vardır. Bazen elinde olmadan istemeyerek te yapar. Çünkü bazı şeyler kendi dışında gelişir. Ama içine senide alır. Farkında bile olmazsın. Yapabileceğin en basit şeyler bile seni aşar, imkânsızlaşır zorlaşır. Bağlar elini kolunu. Yaşadığın bu durumu çevrene izah edemezsin. Anlatsan da anlamak istemezler. Onlar çoktan inanmak istedikleri şeylere kendini kaptırmış inanmışlardır bile. Sen ne söylersen söyle boşunadır. İnsanlar sana tepki vermeye başlamıştır. Arkandan söylenen tek şey “para etiket nasıl da değiştirmiş… Hiç hatır insanlık kalmamış… Nerede o eski sevecen, iyiliksever şimdi şu haline bak… Kimseyi tanımaz olmuş, burnu büyümüş” şeklinde yorumlara malzeme olmuşsundur. Haksızda değiller. Çünkü insanların çoğunluğu bu şekildedir. Hatır zinciri çıkar zinciri olmuştur. Bazen de yanıldığımızı ön yargılı olduğumuzu düşünüyorum. Her insan öyle değildir. Hala yüreğinin aklının bir yerlerinde sevgi, saygı, dostluk, iyilik yapmak, kişilik, hatır saymak, insana değer vermek kalmıştır. Çıkarı için dost değildir herkesle.
Günümüzde dostluğun arkadaşlığın anlamı bile değişti. İnsanlar arkadaşına dostuna sadece kendi gidecekleri yola kadar eşlik ediyor. Sonra herkes kendi durağında iniyor. Yol arkadaşlığı da durakta bitiyor. Yine bizler bu kelimelerin anlamını değerini yaşadık ve biliyoruz. Bizden sonraki nesil sadece sözlükte anlamını görüp sözlükten öğrenecekler. Hala bir yerlerde özünü, sözünü, değerlerini kaybetmemiş. Çok az da olsa bazı toplumlarda ve kişilerde hatır zinciri sağlam duruyor. İşlevini yapıyor. Gönül rahatlığıyla dostlar birbirlerine zincirle bağlanmış değerlerini koruyorlar. Sırtlarını birbirlerine yaslayıp huzur içinde yaşıyorlar. Şimdilik masal gibi gelmiyor bize. Henüz gerçekçiliğini kaybetmemiş değerini koruyor. NEVİN KILIÇ