content

11 Mar

Hatay Güney Rüzgârı Dergisi

Dergilerimizin tanıtımlarıyla ilgili başlatılan seri çerçevesinde, bugün gündemimde ‘Hatay Güney Rüzgârı” Dergisi var. Anılan Derginin 150. sayısı masamda. Aylık olarak okurlarının karşısına çıkan, çıkarılan “Hatay Güney Rüzgârı” dergisinin 72 sayfalık, ilgili sayısının sayfalarındaki gezintimizi başlamadan önce kimliğine bakalım öncelikle:

Sahibi: Mehmet Ali Solak, Yazı İşleri Müdürü: Suat Özgül, katkıda bulunanlar sıralanmış 11 kişi, imza olarak. Yazışma adresi: Kışlasaray Mhl. Emniyet Sk. Milenyum Apt. No:4 Antakya-Hatay. Tlf: 0326 2148649

İçindekiler çerçevesinde imzaları bulunanlar, yer alanlar şöyle sıralanmakta: Arif Okay, Prof. Dr. Halil Sahillioğlu, Kamil Akdoğan, Selman Büyükaşık, Dr. Muhsin Boz, Mehmet Ali Solak, Esra Ömeroğlu Dinçer, Süheyl Budak, Yusuf Baran Beyi, Rahime İdiguk Kutval, H. Çiğdem Yorgancıoğlu, Adil Okay, Nurhan Sağlar,

Rize Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Zümrüt Rize Gazetesi sahibi, değerli dostum Faik Bakaoğlu’nun gönderdiği “Hatay Güney Rüzgarı “Dergisinin sayfalarına döndüğümüz zaman imzaların ortaya koyduğu araştırma-yazı, makalelerden bazı cümleler vermemiz gerekirse:

1. Her bireyin yaşamında mutlu ve mutsuz anlar kadar, unutulması mümkün olmayan anılar da vardır (Mehmet Ali Solak)

2. Halil Sahiloğlu beni kendisi karşıladı. Evde yalnızdı. Artık zor yürüyor. Küçük adımlarla ilerleyerek yerine oturdu (Arif Okay)

3. Onu ilk kez bir hastane odasında çekilmiş fotoğrafta tanıdım. Yatağın ucuna eğreti oturmuştu (Kamil Akdoğan)

4. Yazar sıradan okurun gönlünü avlamak için her bayağı yola, kurnazlığa, dile-üsluba başvurmuş (Selman Büyükaşık)

5. Başkan Kabaali’nin Antakya OSB için söyleyeceği elbette çok şeyi olmalıydı  ki öyleydi (Mehmet Ali Solak)

6. Mutfak kültürü ile uğraşanlar, Fransız mutfağının dünyadaki önemini ve tanınmışlığını gayet iyi bilirler (Süheyl Budak)

7. Aleviler 1400 yıllık bir zulmün mağdurudurlar. 1400 yıllık bu mağduriyet, bir canlının üzerinde kalıtımsal izler bırakır. Sürekli olarak inançları aşağılanan, şiddete ve asimilasyon tabi tutulan bir toplulukla karşı karşıya olduğumuzu bilmekte yarar var (Yusuf Baran Beyi)

8. Yetmişli yıllardın yoksul insanları, ancak elli ve yüz metre kara arasında satılan arsalardan binbir güçlükle satın alarak, minicik evlerini dar sokaklara dizmişlerdi (Rahime İdiguk Kutval)

9. Şanlıurfa cezaevi katliamı göz göre göre geldi. Adalet Bakanı bu kez yalanla kendini kurtaramıyor (Adil Okay)

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank