Hatalı Başlangıç…
Sayın Başbakan'ın, AKP Kongresi'ndeki konuşması, ümit verici idi. Huzuru, birliği, adaleti, demokrasiyi, yolsuzluklarla ve rüşvetle mücadeleyi vaad ediyordu.
Ne yazık ki, Sayın Cumhurbaşkanı'nın balkon konuşması gibi, bu konuşma da, sadece söylemde kaldı, eyleme dökülmedi. Baskılar, kıyımlar, ayrımcılıklar, paralelel yapı masalları devam etti.
1- Hergün, yeni yeni kıyımlar icra edilmektedir. Vatanını seven, dürüst, görevine sadık, geçmişi takdirnamelerle dolu, polis evlatlarımıza zulmedilmektedir. Şüphesiz; üç/dört değil, otuz/kırk operasyon yapılsa, bir şey çıkmayacaktır. Delil; olmayan, vicdansız medyanın iftira ve yalanlarına dayanan, sahte imza ve belgelere yer veren, bu dosyalardan, sonuç çıkmayacaktır. Adalet, ergeç yerine gelecektir. İktidarın baskılarına ragmen, adil kararlar verilecektir.
2- Aynı kıyım ve zulümler; Milli Eğitim başta olmak üzere (40 bin okul müdürü görevden alınmıştır), İçişleri / Adalet / Maliye bakanlıklarında ve tüm devlet bürokrasisinde sürdürülmektedir. Devlet çarkı enkaza döndürülmüştür. Her taraf, emirlerle itirazsız uyacak yandaşlarla doldurulmuştur.
3- Okunan Hükümet Programının, daha oylama yapılmadan, lafta kalacağı belli olmuştur. Zira, bellidir ki, 'Eski tas, eski hamam' tablosu sürdürülecektir. 'Tek adam' yönetimi devam edecektir. Fişlemeler, baskılar sürecektir.
4- Vatanını seven kişiler olarak, iktidardan ne beklemekteyiz?
a) İş, aş, ekonomik kalkınma ve adil gelir dağılımı.
b) Tam demokrasi; gerçek anlamda fikir/ifade/inanç hürriyetleri;
c) Gerçek anlamda adil ve tarafsız bir yargı
d) Kaliteli eğitim düzeni
e) Terörün önlenmesi, Doğu ve Güneydoğu’da devletin hakim olması hudutlarımızın, yol geçen hanı olmaktan çıkarılması. Ülkenin bölünme ve iç savaş tehditlerinden kurtarılması.
f) Rüşvet, yolsuzluk, irtikap, ihtilas, kaçakçılık vb. suçlarla gerçek anlamda mücadele edilmesi; yargıya müdahale edilmemesi
g) Toplumdaki ahlaki dejenerasyonun tedavi edilmesi; fuhuş uyuşturucu, kumar vb. illetlerle ciddi anlamda mücadele edilmesi
h) Bizden olanlar ve olmayanlar ayrımcılığına son verilmesi; yandaş olmayanlara uygulanan baskıların, yalan ve iftiraların, zulümlerin, kıyımların, kasıtlı vergi incelemelerinin sona erdirilmesi
i) Tüm ihraacatların şeffaf açık ve denetime tabi olması, ihale ve özelleştirmelerin, yandaşlara ulufe olmaktan çıkarılması
j) Kamudaki israf, saltanat, lüks tutkusunun sona erdirilmesi. Şüphesiz bu konuda, önce en üst makamlardakilerin örnek olması şarttır.
Mesela;
aa- Şu anda, Başbakanlığa ait 5 helikopter mevcuttur. (2007'de, S92 Sikorsky helikopter alındı. Daha sonra, 58 milyon 850 bin dolara iki adet daha alındı. (Şu anda Savunma Sanayii Müsteşarlığının, 2 adet daha Sikorsky alımı işlemleri devam etmektedir.)
ab- T.C. ANA-A 319 JC uçağı, 2005 yılında alınmıştır. Nisan 2009'da, Gulfstream G550 tipi uçak filoya katıldı. 400 milyon dolara mal olan, Airbus 330 tipi uçak, evvelki haftaya filoya dahil oldu. Geçmiş dönemlerde alınan GAP ve ANA uçakları da sayılınca, beş uçaklık bir filo mevcuttur.
Acaba, daha tasarruflu davranılsa; Güneydoğu’da Mehmetçiklere ateş desteği sağlayan, taarruz helikopterlerinin sayısı artırılsa, daha iyi olmaz mıydı?
ac- Geçmiş dönemlerde, Cumhurbaşkanları için; Ankara’da Çankaya Köşkü İstanbul'da da Huber Köşkü tahsis edilmişti. Şimdi, bunlara 3 ilave yapılmaktadır; Vahdettin Köşkü, Dolmabahçe Sarayı ve Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği'nde (kanunlara rağmen, inşa edilen) devasa bina.
Bunlar için, astronomik rakamlar harcanmıştır. Her türlü abartıya kaçılmıştır. Ama, ödenek yokluğundan, Dogu ve Güneydoğu'daki karakol inşaatları (on yıldır) bitirilmemektedir. Vatan evlatlarının hayatları hiçe sayılmaktadır.
Sayın Başbakan; lütfen elinizi vicdanınıza koyun. Çok şey mi istiyoruz? Bunları istemek hakkımız değil midir? Tarihe; adil, demokrat ve başarılı bir Başbakan olarak, geçmek istemez misiniz ?