Hastane Personelinin Anlayışsızlıkları
28.02.2012 tarihinde çocuğumuzun ameliyatı sebebiyle sabah saat 06:30’da KTÜ Farabi Hastanesine gittik. KBB’de ameliyat olacak 13 yaşındaki çocuğumuzla birlikte 10 yaşındaki kardeşi de bizimle beraber gelmişti.Durumu ifade ettiğimizde Güvenlik geçişinde hiçbir sorun yaşamadan servise alındık. Büyük çocuğumuzun ameliyatının yaklaşık öğle vakitlerinde tamamlanmasının akabinde, hastanede refakatçılara öğle yemeği verilmiyor olması sebebiyle küçük çocuğumuz ve annesi bir şeyler yiyebilmek için KBB servisi dışına çıktılar. Dönüşlerinde hastane güvenliği tarafından küçük çocuk içeriye alınmadı; bunun yanı sıra ziyaret saatine yarım saat kaldığı ifade edilerek, refakatçi konumundaki eşim de içeriye alınmayıp ziyaret saatini beklemesi söylendi. Eşimin telefon açması üzerine çıkıp güvenlikle görüştüm. Çocuğu bırakabileceğimiz bir kişi ya da yer olmadığını, sabah geçişimizde de bir ikaz ya da engelle karşılaşmadığımızı defalarca izah etmemize rağmen, güvenlik çocuğun geçişine, “Sabah geçmişse de şimdi geçemez”, “Şuraya oturtup gidin ama biz sorumluluk almayız”, “Hastane kurallarını bilmiyorsanız bu bizi ilgilendirmez” gibi nezaket, saygı ve insanlıktan uzak ifadelerle hem müsaade etmedi hem de yol göstermeyip yardımcı olmamak bir yana adeta gövde gösterisi yaptı. Aramızdaki tartışmalar bağrışmaya kadar vardı ve çocuk ağlamaya başladı. Ben tekrar servise inip doktordan rica ederek güvenliğin aranmasını sağlamak zorunda kaldım ve ancak bu şekilde çocuğu yanımıza alabildik.
Hastane servislerine çocuk sokulmaması, sağlık tedbiri açısından belki kurallar gereğidir. Ancak aynı kurallar hasta, refakatçı ve çocukların psikolojik sağlıklarının da aynı şekilde korunmasını emreder. Hasta ya da yakınları, hastane kurallarını bilmeyebilir, zaman zaman yanlış davranışlarda bulunabilir ya da kurallar dışına çıkmak zorunda kalabilir ki bu durumlar hastane personeli için de aynen geçerlidir. Ancak böyle durumlarda tarafların hiçbir zaman birbirlerini anlamsız mağduriyetlere uğratmamaları gerekir. Hastanenin randevusuz sistemle çalışması sebebiyle sabahın köründe aç-susuz evinden çıkmış; hastası ameliyattan çıkıp daha henüz ayılmamış; açlık, uykusuzluk ve yorgunluğun yanı sıra iş ve sosyal yaşantısını da idame ettirmenin çarelerini aramakta olan bir hasta ve yakınına anlamsız mağduriyetler yaşatmak; nezaket, saygı ve insanlıktan uzak davranışlarla çocukların dahi psikolojik istismarına sebebiyet vermek, hasta ve yakınları için mağduriyetin yanı sıra hastaneler için de önemli itibar kaybıdır. Ayrıca her zaman geçerli olması gereken bir kural sabah farklı, öğleyinde farklı uygulanmaz. Söz konusu mağduriyetlerin yaşatılması başta insanlık kurallarının ihlalidir ve insanlık kuralları hem hastane kurallarından hem de her türlü kuraldan önce gelir. Tabi “Vur” deyince “Öldür” anlamayan, insanlık ve vicdandan nasibini alabilmiş kimseler için bu böyledir.
Hem randevusuz çalıştığı için sabahın karanlığında insanları aç-susuz hastane yollarına düşüren, hem de hasta psikolojisinden hiç anlamayan personellere sahip olması sebebiyle hasta ve yakınlarını hiç olmadık mağduriyetlere uğratan, gerek Farabi gerekse benzeri tüm hastanelerimizin, her şeyden önce insanlık ve vicdan kurallarını benimsemelerini ve uygulamalarını ümit ve temenni ediyorum.