Hastalığınızı Değil, Sevginizi (b)ulaştırın İnsanlara!
Eğer bu gün neşeniz yerindeyse onu rahatsız edin. İçinizde tutmayın, coşkunuzu dostlarınızla paylaşın. Sabah sizinle birlikte kalkan sevgi kırıntılarını insanlara armağan edin, gördüğünüz insanlara selam verin, merhaba deyin, gülümseyin. Teşekkür edin, özür dileyin. Ama bunları yapın. Şundan eminim ki, bunları yaparsanız hiç birşey kaybetmeyeceğiniz gibi, çok şey kazanacaksınız.
Neşeniz yerinde değilse de siz yerinizde durmayın, üzüntülüyseniz, sokakta kalmış aç veya sefil bir kediciği doyurun, veya bir dilenciyle yarım saat oturup çay için. Onunla konuşun. Kesinlikle kendinizi çok güçlü hissedecek ve moraliniz düzelecektir.
Bu gün otomobilinizin kornasını çalmayın. Bakın göreceksiniz ne kadar gereksiz gürültü yaptığınızı.
Akşam evinize kıymetli bir misafiriniz gelince TV'nizi kapatın ve onunla sohbet edin. İnanın bu ona sunacağınız en güzel ikramlardan daha iyidir.
Konuşmadığınız birisi varsa, gururunuzu yenin ve ona bir kere de olsa selam verin, merhaba deyin.
Konusu gelmişken bir büyüğün sözünü aktarmak isterim size: "Aç herkese açabildiğin kadar sineni, ummanlar gibi olsun, inançla geril, kalmasın el açmadığın ve el uzatmadığın bir mahzun gönül".
Dünyanın maddiliğinden sıyrılın, denizin güzelliğini seyredin, ağaçların saflığını hissedin. Bu imkanınız yoksa, şehrin betonları arasından çıkıp sevdiğinizle veya içinizdeki "siz"le yeşil ve mavinin buluştuğu bir yere gidin ve hayata sevgiyle bakmak için enerji toplayın. Bir yere çıkmaya zamanınız yoksa gözünüzü üç beş dakika hafifçe kapatın ve bunları hayal edin, denizin serin ve köpüklü sularının yüzünüze vurduğunu tahayyül edin, ve manen vücudunuzdaki statik elektriği dalgalara verin.
Hafta sonu parayla satın alınamayacak dostluklar edinin. Eski bir dostunuza, şehrin merkezine uzak bir yerdeki kıraathanede acı bir Türk kahvesi ısmarlayın.
Bu gün yarın ve her zaman sol kulağınızı manen kapatın sağduyulu olun.
Bu gün yarın ve her zaman yatağınızdan düzgün kalkın, elinizden geldiğince erken kalkın, gününüz bereketlenir. Az da olsa kahvaltınızı yapın, Güzellikleri ve sevgileri etrafınıza yayın.
Şu kesin ki kaybetmeyeceksiniz, ka-za-na-cak-sı-nız.
Kalbinizdeki sevgi tomurcuklarının açması yakınlarınızdan itibaren tüm dünyaya yayılması dileklerimle.
Not: Bu yazı beyhude bir yazıysa, Her zaman ve her yerde yaşasın kötülük.
Not:
Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.timeturk.com, www.bilgievreni.com, www.haberanaliz.net www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net, www.kamudanhaber.com www.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Balıkesir Demokrat, Marmara Bölge, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz
Sayın hocam hastalığınızı değil, sevginizi (b)ulaştırın demişsiniz hastalıgı bulaştırmak o kadar kolayki. ama sevgiyi bulaştırmak o kadar zor ki. Örnek vereyim bir insanla tanışıyorsun çok ta değer veriyorsun el üstünde tutuyorsun çok ta kendinden eminsin ço k ta mutlu oluyor insan bir dostum oldu diye ruhunda olan tüm sevgini sergiliyorsun o an ama bu sevgini hiçç te anlamayanlar çıkabiliyor. Bu gibi durumlarda insan ister istemez yıkılıyor işte şu güzelim sevgiyi br türlü bulaştıramıyoruz aslında sevgi çokkk güzeldir ama ben yine de devam edeceğim bu sevgiyi (b)ulaştırmaya..
Sevgi ve saygı dolu günler dilegimle esen kalın sayın AHMET fidan HOCAM
Temmuz 13th, 2009 at 10:15