Hani Doğuda Fakirlik Vardı!.
Önce şu haberi okuyalım, sonra da yorumumuzu yapalım;
“Düğünde dolarlar saçıldı
Şanlıurfa'daki bir düğünde bavullar dolusu dolar saçıldı. İki ayrı otelde 3 gün süren düğünde damat ve geline 200 bin YTL. değerinde altın takıldı. Dolarların yağmur gibi yağdığı törende görevliler paraları toplamakta zorlandı
Şanlıurfada işadamı ve Pijan aşiretinin lideri Emin Kaya'nın kardeşinin düğününde, gelin ve damadın üzerinden bavullar dolusu dolar saçıldı. Şanlıurfalı işadamı ve Pijan aşireti lideri Emin Kaya'nın kardeşi Metin ile Haltan aşiretinden Behiye Günbeyli, muhteşem bir törenle dünya evine girdi. Dolarların yağmur gibi yağdığı törende, görevliler paraları toplamakta zorlandı. Haltan aşiretinin kızlarından olan Behiye'nin üzerinde üç kilo altın olduğu gözlendi.”
PKK’nın siyasi kanadı olarak görev yapan DTP’liler çok merak ediyorum, bu düğünden haberdarlar mı?
Her platformda yaptıkları konuşmalarla, devletin güneydoğuyu geri bıraktığını vurgulayan, yöre halkının fakir olduğunu belirten ve bir anlamda bu konuşmaların ardından özerk kürdistan kurulması hayallerini dile getiren PKK’lı vekilleri, acaba böyle bir düğüne nasıl tepki gösterdiler?
Düğünde yağmur gibi dolarları saçan acaba o yörenin insanları değil mi?
Demek ki, yörenin insanları kendi kökeninden vatandaşları dahi düşünmüyorlar!..
Sadece bu düğün için geçerli değil tabii ki bu durum. Genelde, aşiretler arasında yapılan düğün dernek olaylarında sıkça rastlanılan bir durum.
Türkiye’nin en tanınmış şarkıcıları onbinlerce dolar karşılığı düğünlere çağrılıyor, en lüks otellerde günlerce süren düğünler yapılıyor, geline kilolarca altın takılıyor, her düğünde yine binlerce dolar havalara savruluyor...
Maksat gösteriş olsun.
Bu yağmur gibi saçılan dolarlar, bir şekilde ekonomiye kazandırılıp, oluşturulacak bir takım yatırımlarla istihdam yaratılamaz mı?
Belki 10 kişiye, belki 100 kişiye, toplamda binlerce kişiye iş imkanı sağlamak varken, neden sırf gösteriş olsun diye böylesine binlerce dolarlar havaya savrulur.
Savrulan bu paralar, kimlerin cebine giriyor?
Ya da bu paralar nasıl kazanılıyor da, böylesine savrulabiliniyor?
Alın teri ile kazanılan paraların da böylesine havalara savrulmasındaki mantığı da anladığımı söyleyemem üstelik.
Hava atmanın da bir şekli vardır, ama bu böyle binlerce doları havaya savurmakla da olmamalıdır.
Bizim gibi, bir zamanlar 70 sente muhtaç bir ülkenin böylesine bir savurganlık yapmaya hiç mi hiç hakkı olmamalı...
Fakat, tüm bunlar, DTP’li vekillerin her nedense hiç dikkatini çekmiyor olmalı ki, bu tür feodal gösterilere tepkisiz kalıyorlar.
Tabii neticede böyle bir olay ile siyasi bir rant elde edemeyeceklerini bildikleri ve aşiretlere karşı da çok fazla güçlerinin olmamasından dolayı da, onlar daha fazla ajitasyon yaparak, fakirlik edebiyatı ile kitleleri etkilemeyi kendileri için daha geçerli yol sayıyorlar.
Eğer yürekleri varsa, eğer gerçekten kendi halkını düşünüyorlarsa, o takdirde böyle burjuvazi düğünlerine de tepki koymaları gerekmez mi?
Fakat, eminim ki karşılıklı menfaat ilişkileri olduğundan dolayı, bu tür olaylara tepkisizliklerinin altında çok farklı beklentiler olduğundan, görmezden gelmek işlerine geliyor.
Sosyal ve de toplumsal bir olayı sürekli canlı tutup da, her seferinde güneydoğuda özerk bir yapılanma içerisinde bulunmayı düşlüyorlarsa, bu feodal düzeni acaba nasıl değiştirmeyi de düşündüklerini kamuoyuna bir açıklasınlar bakalım!..
Benim asıl üzüldüğüm, o yörenin gerçekten geri kalmış ve ağa-aşiret düzeni içerisinde bastırılmış insanlarının maşa olarak kullanılması.
Cehaletin doğurduğu cesaret ile verilen olmadık vaatler, yöre gençlerini dağlara çıkmaya zorluyor. Ama bilmiyorlar ki, kimlere hizmet ediyorlar!..
Sonuçta, gerçekler bir şekilde ortaya çıkacak, yüzlerdeki maskeler düşecek, ancak bu arada da çok canlar yanacak.
