Hane
Her ihtiyaca, herkese göre bir hane vardır.
Hane dediğinizde akla ilk gelen;
Evdir, konuttur. Sonra mekândır.
‘Hane’ denildiğinde bir sürü sıralanır.
* * *
Yatakhane, rasathane, gasilhane, gusülhane, baruthane,
darphane, tophane, şişhane, tabakhane, umumhane, batakhane.
Devam edersek;
Ameliyathane, kahvehane, kumarhane, ibadethane, kütüphane, çamaşırhane, doğumhane, tımarhane, yazıhane, yetimhane…
Sesli harflerden biri ile bitiyorsa, o zaman kısaltılanı da vardır.
Hastane, postane, dersane…
* * *
Her hane kendine göre ayrı bir dünya, insanına göre sığınaktır.
Kimi zevk, kimi acı verir.
Kiminde hüzün, kiminde sevinç egemendir.
Her hanede kurallar farklı, keseler ayrıdır.
Bazen birbiriyle bağlantılıdır.
Hane sıkıntılıysa, kahvehane dolar, meyhane taşar.
* * *
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanımız Mehmet Şimşek, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği toplantısında;
‘Hane halkının durumu iyidir. Bir takım kırılganlıklar var. O kadar çok kötü bir durum yok” diyor.
‘Türkiye ekonomisi’ konulu toplantıda hane ile bankaların durumunun iyi olduğunu ısrarla söylüyor.
‘Hane’ diyor, ama hangi ‘hane’ olduğunu söylemiyor.
* * *
Nasıl bir ekonomik gerçektir ki;
İşsizlik artacak, esnaf kepenk kapatacak, fabrikalar duracak, icra-haciz patlayacak…
Hane halkı mutlu olacak.
Baba işsiz, anne çaresiz, çocuklar harçlıksız, yaşlı ana-baba ilaçsız.
Sonra hanenin durumu iyi (!)
* * *
Var mı durumu kötü olan hane?
Ne derlerse desinler, bunların hepsi bahane.
Memlekette hayat, Bakan Bey’e göre şahane…