Hala Bir Ümit Var
Sporla insanlara dokunmak istedik;
Her insanımızda spor kültürü oluşturacaktık,
Beden eğitim öğretmenlerimizle birlikte çalışacaktık,
Beden eğitimi derslerinde her öğrencimize spor kültürü verilmesine çalışacaktık,
Beden eğitimi öğretmenlerimiz üzerinden tüm öğrencilerimizin sportif yeteneklerini tespit ederek katkı vermeye çalışacaktık,
Her okulumuza ulaşacak, her okulumuzla Ordusporumuzu buluşturacaktık,
Sporcularımız ve ulaştığımız öğrencilerimiz üzerinden tüm anne babalara ulaşacak, 7 den 77 ye her insanımızı spor yapar hale getirecektik.
Spor yapar hale getirdiğimiz insanları yavaş yavaş sağlığına kavuşturacak aynı zamanda da hastanelerden uzaklaştıracaktık.
Sevgi üretmek istedik;
Sevgi dolu gözlerle bakacaktık,
Aramızda tebessümü hakim kılacaktık,
Sporcumuzda sevgiyi, saygıyı ve samimiyeti yaşatacaktır,
Sporla insanlarımıza ulaşacak, her insanımızda en az bir tebessümlük etki bırakacak, spor yapacak yaptıracak, sporla ulaştıklarımızda tebessümü arttıracak, böylece huzurumuza katkı verecektik,
Sporla tüm engelleri aşacak enerji depolayacak, bu enerji ile insanlarımızı sağlıklı ve sosyal bir dünyaya taşıyacaktık,
Ordusporu ilimiz sporunun çatısına dönüştürecektik;
Birçok branşta faaliyet gösterecektik,
Faaliyet gösterdiğimiz branşlarda tüm ilçelerimizde spor okullarımızı açacaktık veya daha doğrusu okul veya kulüplerimiz üzerinden bu spor okullarımızı yürütecektik,
Üst liglerdeki takımlarımız için bir alt ligde en az iki, daha alt liglerde ise en az üç takımımızın olmasını sağlayacaktık. Böylece aşağıdan yukarıyı besleyecek yukarıdan da aşağıyı destekleyecektik. Örneğin basketbolda süper ligde 1 takımımız varken 1. Ligde en az 2, 2. Ligde de en az 3 takımımızın olmasını sağlayacaktık.
Böylece ülkemizde model olacaktık.
Böylece Ordu’dan olimpiyatlara güçlü uzanacaktık.
Şehrin büyüklerinin sporun da abiliğini yapacağına inanmıştık (ki hala o inancımı koruyorum korumak istiyorum) Bu işler atla deve değil, sadece 1 saatlerini ayırıp canı gönülden dinlemeleri yeterli.
Ordusporumuzu düze çıkaracaktık;
Aynı dili konuşan bir yönetim oluşturacaktık,
Aynı dili konuşan bir idari işleyiş oluşturacaktık,
İlk yıl vicdanlara da dokunarak kendi yağımızda kavrulacak kadar bir desteği bulabilecektik, (İnsanlar yardım ettiğinde karşılarında başkalarını bulacağını hesap edememiştik)
Eski dönem dertleri bir daha yaşamamak için önce yeni bir format oluşturacak kurumsal bir yapı kuracaktık,
Ardından eski dönem borçlarını masaya yatırıp ürettiğimiz formüller üzerinden çözüme ulaşacaktık (insanların dinlemek yerine ti ye almayı tercih edeceğini nereden bilebilirdik)
Ordu’da spor;
Futbol takımından ibaret değildi,
Spor sadece parayla yapılamayacak kadar sıradan değildi,
Spor bir para değil gönül işiydi,
Spor; sağlık, eğitim, disiplin, psikoloji, iletişim, halkla ilişkiler, organizasyon, zeka, ahlak gibi onlarca disiplini ilgilendiren ve etki alanı geniş olan bir branştı.
Kendi dışındaki alanlara sürekli katkı veren bir etkinlikti,
Yönetim sorunu vardı, yöneticiler kendilerinin beceremediklerini sporculardan ve spor adamlarından istiyorlardı,
Kurumsallaşamamıştı. Sadece bu maddeyi bile işletebilseydik spor; sevgi üretecekti, tebessüm oluşturacaktı, kendi kendine yeten parayı çekecekti, burjuva etkinliği olmaktan çıkacaktı,
Rahatlatmıyor geriyordu, stres atmaya gelen insanlar stres olup gidiyorlardı.
ÖZETLE;
Yapmak istediklerimiz var, az miktarda yaptıklarımız çok miktarda yapamadıklarımız var.
Sporu doğru insanlarla doğru mecralarda konuşamadık.
Bir türlü iyi niyetli olduğumuzu anlatamadık.
Genelde yanlış anlaşıldık.
Haksız bir şekilde takımlarımıza da zarar verdik.
Hala yeniden başlamak için bir ümit var.
Sadece futbolu konuşmamak şartıyla, sadece merkezdeki Futbol A takımını konuşmamak şartıyla, 19 ilçemizle, tüm beden eğitimi öğretmenlerimizle, geçmişte emek veren yöneticilerimiz ve spor insanlarımızla hala yapılacak bir dünya iş var.
Belki de egomuzu yendiğimizde her şey yeniden başlayacak.
Önyargılarımızı kenara bırakarak atılacak bir adım her şeyi değiştirecek.