Hakkı Abi’nin Balkon Zaferi…
Neden siyaset yazmıyorsun?
Niçin yazayım?
Yer yerinden oynuyor. Olaylar, istifalar, protestolar.
Ne diyeyim?
Aday gösterilmeyen birinin tepkisini göster.
***
Peki.
Hakkı Ülkü; sevdiğim, saydığım bir kişi.
Sakin kişiliğe sahip, pos bıyığı, ak saçıyla tonton birisi.
İzmir Aliağa’da 1989’da belediye başkanı seçildi.
1994’de seçimle başkanlığını perçinledi.
1999’da üçüncü döneme imza attı.
3 Kasım 2002 seçimiyle TBMM’ye sıçradı.
Kökten CHP’li, Altı Ok’un fanatiği.
Vekillik dönemini tamamladı.
Biraz araladı.
***
30 Mart’ta yapılacak seçim öncesi karar verdi.
Başkanlığa geri dönecekti.
68 yaşındadır ama “ Ben hissettiğim yaştayım” der.
Nerede hareket, toplantı, seminer var hiç kaçırmaz.
Gider, insanla bütünleşir.
Partisi CHP’den bir kez daha aday adayı oldu.
Sebebini…
“ Taban istiyor, dayanamadım” diye açıkladı.
***
5 bin TL yatırdı, dosyasını verdi.
15 Ağustos’tan bu yana…
Yılmadı, usanmadı açmadık kapı, öpmedik insan bırakmadı.
Çok emindi.
Mutlaka aday gösterilecek…
Vekillik için teslim ettiği belediye başkanlık koltuğunu yeniden alacaktı.
Geçmişte ve şimdi taban çok sağlamdı.
Aksi ihtimal yoktu.
***
Kafasında kadrosunu bile kurmuştu.
Ruhuna gençlik aşılamıştı.
Adayların tespit edildiği akşam…
Dediler ki; “ CHP MYK’sından karar çıktı, hayırlı olsun adaysın”
İlçe parti binasına gitti, elinde mikrofon, coşkuyla haykırdı:
“ Uzlaştırıcılığı birlikte sağlayacağız. Seçimi rekor oylarla alacağız”
Çılgınca alkış, “ En büyük başkan, bizim başkan” çığlıkları.
***
Saat gece yarısını geçti.
Hakkı Abi listede yok.
Aday başkası.
Nasıl olur?
Parti içi demokrasi böyle olur!
Kim yaptı?
? ? ? ?
***
Ertesi gün…
Feryatlar, protestolar.
Gece balkonda zafer kutlayan Hakkı Abi isyanda:
“ Bunun adı diktatörlüktür, tek sesliliktir”
***
Kusura bakma Hakkı Abi.
Gol yemek kötüdür.
Hele arkadaşların kendi kalesine gol atıyorsa…
O bir gol değil…
Hükmen mağlubiyettir!
****