Hakkın Hatırı!
Değerli okur!
İnsanların sadece iyi ve kötü kavramına göre değerlendirildiği bir dünya hayal edin. Falan-filan yerine iyi ve kötü kavramları kullanılsın. Herkes, her ne yaparsa bu iki kavrama göre değerlendirse ve değerlendirilse…..
İyi ve kötü her şeyi kapsayan, uygulandığı her alanda insanı açığa çıkaran kavramlar.
Turnusol kağıdı veya gebelik testi gibi.
Ya pozitifsin ya negatif.
Ya iyisindir, ya kötü.
İnsanın iyi veya kötü olduğunun kendisi tarafından bilinmesi çok güzeldir. İnsanların birbirlerini sadece bu sıfatla değerlendirmesi de çok güzel. Sadece iyi ve kötü kavramlarını kullanarak yaşayabilsek ne kadar iyi olur.
Bu iki kavramın dışındaki kavramlar her halükarda sulandırılmıştır.
Haksızlık yapan, bir müddet sonra yaptığı haksızlığın acıları geçince, sözlü bir pişmanlıkla kendini affettirebiliyor. Haksızlık yaptığı kişiden sözlü olarak kendinin affedildiğini duymak, rahatlamak için yeterli mi? Haksızlığa uğrayanın, “seni affettim” demesiyle iş bitiyor mu?
Yapılan kötülük belki küllendi ama….
Kamu davalarında, mağdurun affettim demesi yetersizdir, sanık bilerek ve büyük bir suç işledi ise mutlaka bir ceza çekmelidir. Aksi halde bu şahıs ve bunu görenler haksızlıkları sürdürür.
Bizde bilhassa ölülerin arkasından konuşulmaz, zalimler yaşlanıp güçsüz kalınca onlara acınır.
Hapisteki insan hasta olunca tahliye olması istenir.
Kötünün kötü olduğunu ortaya koyamayan ve acısı geçince çabucak affeden insanlar, iyiliği ancak rüya olarak görebilir. Kötülüğün kefaleti, zihniyet değiştirmek ve geçmişte kalan kötülüğü bastıracak nitelikte iyilikler yapmaktır.
Öldü diye, hapse düştü diye, hasta diye, intihar etti diye veya hacca gidiyor diye sakın kötülere lafzen bile hakkınızı helal etmeyin!
Ahlakını değiştirmemiş ahlaksızları affetmek, ahlaklı insanlara hakarettir.
Kötülük yapmış olanları, onlar zihniyetlerini değiştirmeden affetmek ve onlarla helalleşmek, iyiliğe hakarettir.
ATATÜRK KÖŞESİ
Ulusal özgürlük, öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir. Taç ve tahtlar yanar. Hükümdarlar mahvolur
DÜŞÜN-TAŞIN
Günün adamı olmaya çalışma, Hakikatın adamı olmaya çalış. Çünkü gün değişir, Hakikat değişmez.
AFORİZMALARIM
Olağanüstü yetenek, gerekeni, gerektiği yerde, gerektiği zamanda, gerektiği şekilde söylemek, söyleyebilmektir..