23 Ağu
Hak ve Batıl
Hak ve Batıl görünüşte ve okunuşta iki kelime, ancak açılımını yapacak olursak ne satırlara nede sahifelere sığar. Hak; bireyin, diğer insanların kendi hayatlarını yaşama şekline müdahale etmeden, kendi yaşamına yön verme özgürlüğüdür. Hukuk düzeninin kişilere tanımış olduğu yetkilerdir. Bu yetkilerin belirli bir sınırı vardır. Birisinin sınırının bittiği yerde diğerininki başlar. Bu... o kadar hassas olup, onu her terazi değil, ancak yürek terazisi tartar. Batıl; boş, boşa giden, doğru ve hak olmayan, devamlı olmayan, hükümsüz olan, herhangi bir şey ifade etmeyen olarak tanımlanır.
Hakkın zıttı olarak düşünülebilir. Hakkı batıldan nasıl ayırabiliriz, aslında çok kolay. Ancak işi çıkmaza sokmak istersek suyu sütten ayırmak kadar zordur. Âlimler, müftüden fetva alsalar dahi yine de vicdanına danış derler. Yaptığın işi vicdanın onaylıyorsa sorun yok, nefis ile vicdan arasında gidip geliyorsa, şüpheli şeylerden kaçının hadisin mealine uyarak kaçınmak lazım derim. Benim asıl yazmak istediğim hususlar hak ve batılın tarifi değildir. İnsanların birbirlerine yaptığı zulüm ve haksızlıklardır.
Şu anda dünyanın yüz ölçümü 510.065.284 M2.dir.( Kaynak: Wilipedio.org) Bu kare üzerinde 2012 yılı istatistiklerine göre 7.023 milyar insan yaşamaktadır. Peki, bu insanlar yaşadıkları coğrafyaya sığmıyorm, neyi paylaşamıyorlar ki birbirlerini katlediyorlar. Görüyoruz ki birbirlerini katledenler ülkeler değil, aynı ülkenin insanları. Amaç toprak değilse, neyin savaşı yapılıyor. Hak ve batılın. Malum bu savaş Hz. Âdem’in çocukları Kabil ile Habil arasında başladı ve o zamandan bugüne kadar sürüp gelmektedir. Bazen ülkeler savaşıyor, bazen kendini üstün görenler, güçlü olanlar, zayıf olanları yok etme mücadelesi veriyorlar. Hiç düşünmüyorlar ki onlar yok olunca bir gün kendileride yok olacak. Hani nerde Musa’nın firavunları, İbrahim’in Nemrutları. Çok güzel bir atasözü vardır. Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur derler atalarımız.
Malüm Firavun denize gark oldu, Nemrut bir sineğin vızıltısı ile sonunu getirdi. Bugünde onların soyundan gelenler yaptıkları zulüm ile inşallah kendi sonlarını getireceklerdir. Şu anda Suriye ve Mısır’da hak ve batıl mücadelesi yapılıyor. Zalimler, zalimlere destek veren firavun ve nemrut soyundan gelenler. Amaçları, hakkı ortadan kaldırıp, batılın hükümranlığını hâkim kılmak. Ancak, istek ve arzularına muvaffak olamayacaklardır. Allahım senin her şeye gücün yeter, güç ve kudret sahibi sensin. Şu anda bizlerin elinden bir şey gelmiyor, sadece imanın en zayıfı olan buğuz ediyoruz.
Zalimlerin zulmüne seyirci kalan, İslam ülkelerinin kukla liderlerine hidayet verde, gaflet uykusundan uyanıp kendilerine gelsinler ve AB. Ye karşılık İB. Kursunlar ve Zalimlerden hesap sorsunlar. Her coğrafyada Müslümanlar zulüm görüyor, öldürülüyor, Yüce Rabbim sen Müslümanlara dayanma gücü ver yardım eyle, zalimleri kahhar isminle kahreyle. (ÂMİN) E-mail:stoprak_58@hotmail.com Şükrü TOPRAK
