Hadi Eski Bayramlara…
Bayramlar, milletlerin ortak sevinçleriyle örülmüş özel günlerdir. Küslerin barıştığı, dostlukların pekiştiği güzellikler yumağıdır. Bayram demek; sevinç, mutluluk, bolluk ve bereket demektir.
İşte bir bayram daha… Seker bayramı mı, Ramazan bayramı mı? Tartışmalarıyla bazı kesimler çekişedursunlar, çocuklar için bu bayram daima Şeker bayramı olmuştur. Özenle seçilen sekerler, lokumlar, çikolatalar, çifte kavrulmuş bademler sadece çocukların değil; bizim de iştahımızı kabartır, ağzımızı sulandırır.
Nedense hepimiz ‘’ Nerede o eski bayramlar! ‘’ lafını dilimize pelesenk etmişizdir. Bu, yıllardır böyle… Hangi bayramlardır, özlenilen? Şekerse seker, kurbansa kurban, yeni giysilerse yeni giysiler yine alınanlar… Bence özlenilen eski bayramlar değildir; çocukluğumuzdur. Henüz kötülüklerden habersiz olduğumuz, geçim derdi nedir bilmediğimiz, sorumluluklarımızın en az olduğu, alınan bayramlıklarla sarmaş dolaş yattığımız günlerdir özlediğimiz… Annemiz, babamız, kardeşlerimizle bir arada olduğumuz zamanlardır aradığımız…
Ben, bu bayramların tadını çıkarmaya çalışıyorum. Babamı 1989’da annemi ise 1996’da kaybettim. Aile büyüklerinin birer ikişer dünyadan ayrılmalarıyla boşalan yerlerini doldurmak mümkün müdür? Elbette hayır! Ben, elimdekilerle doldurmaya çalıştım ve hala da çalışıyorum. Çocuklarımla, kuzenlerimle, arkadaşlarımla, komsularımla güzel bayramlar yasamak ve geçmişe özlem duymamak amacındayım. Bir zamanlar beni mutlu eden ne varsa çocuklarımın da o mutluluklardan tatmalarını istiyorum.
Annemden gördüklerimi uyguluyorum. Bayram temizliği, bayram alışverişi, özel yemekler, tatlılar yapmak; kolonya ve bayram sekerleri almak; akraba, es dost, konu komsu ziyaretlerinde bulunmak yaşatılan geleneklerimizden bazılarıdır.
Sabah kahvaltısında eski bayramlardan söz ederken çocuklarıma: ‘’Eskiden bayramlarda çocuklara mendil hediye ederdi anneanneniz!’’ dedim. Çocuklarım da: ‘’Anne, anneannemin yaptığı gibi mendil alalım; biz de çocuklara armağan edelim.’’ Dediler. Gelecek bayrama bir düzine mendil almayı kararlaştırdık.
Hayat pahalı, biliyorum. Emekli öğretmen olarak bunu en çok hissedenlerden biriyim. Bir düşünelim. Hayatımıza giren pek çok yenilik için gerekli gereksiz para harcamıyor muyuz? Yılda iki bayram için az bir bütçe ayırarak bu gelenekleri yaşatabiliriz. ‘Nerede o eski bayramlar?’ diyene kadar o bayramların tadını çocuklarımızla, sevdiklerimizle çıkarmaya çalısalım. Sürekli olarak geçmişe demir atmak yerine umutla geleceğe yelken açmak daha güzel değil midir?
Hepinize seker tadında nice bayramlar diliyorum. Geleneğe bağlı olarak büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpüyorum. Sevgiyle ve bayram sevinci içinde kalınız.