Güzel Adamları Görebilmek de Bir Güzelliktir
Geçtiğimiz hafta dîvân şiirine ilgimi bilen bir dostum beni akademik bir çalışmadan haberdar etti. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ)’de yapılmış bu çalışmada, kaynaklarda bildirilen Maraş’lı divan şairlerinin kısa biyografilerine ve şiirlerinden örneklere yer verilmiş. Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Lütfi Alıcı imzalı bu çalışmayı görünce doğrusu çok sevindim.
Açıkçası, bu yayını görene kadar Sümbülzâde Vehbî dışında diğer şairler hakkında pek bilgim yoktu. Şimdi hiç olmazsa, her birinin şiirleri elimin altında olmasa da aramak için yola koyulduğumda elimde bir meşale var.
İşin doğrusu, KSÜ mahreçli her çalışma bende ayrı bir heyecan uyandırıyor. Elimden geldiğince basına yansıyan ve yansımayan akademik çalışma ve diğer faaliyetlerini – ilgi alanıma giren kısmıyla- takip etmeye çalışıyorum. Mesela, bağcılık, meyvecilik (özellikle ceviz ve zeytin), mühendislik gibi.. Bunlardan biri de yıllar önce izine rastladığım “Kahramanmaraş Merkez Ağzı” adlı bir yüksek lisans tezidir.
Elbette benim vakıf olmadığım ya da ilgi alanıma girmeyen pek çok çalışma vardır. Bu faaliyetler, üretime-teknolojiye-ekonomiye dönük yüzü olan AR-GE çalışmaları olduğunda bir şekilde basına yansıyor. Yahut da sosyal bilimler alanında yapılan tezler basılı kitap haline gelirse akademik camia dışında kalanların da erişimine açılmış oluyor. Değilse, iğne ile kuyu kazmayı göze almadan bu kıymetli faaliyetlerin varlığından haberdar olmak şansa kalmış..
Bu handikapı aşmanın bir yolu olmalıdır diye düşünüyorum. Akademik bültenlerin etki sahasını aşarak daha geniş kitlelere ulaşmak için, hiç olmazsa konu başlıkları itibariyle kamuoyunun da haberdar olabileceği bir mekanizma kurulabilir. Üniversitenin web sayfası ve dergi ve bültenler dışında böyle bir mekanizma/duyuru var da ben bilmiyorsam öğrenmek isterim doğrusu.
Bu konuyu sadece kendi kişisel meraklarım açısından dert ediyor değilim. Madem ilimizde bu üniversite var, madem biz Maraş’ı her yönüyle daha ileri bir noktaya taşımak istiyoruz ve bu ilerlemeleri bir değer olarak zihinlere yerleştirmek iddiasındayız; o halde taş üstüne koyulan her taş hakkında hem ilimiz kamuoyunu, hem de Türkiye kamuoyunu mümkün olduğunca bilgilendirmek gerekir diye düşünüyorum. İçeriği ve akademik derinliği ilgililerin merakına havale edilmek suretiyle sadece tezlerin ve diğer akademik çalışmaların konu başlıklarının kamuoyuna mal edilmesinin hem ilimize hem de üniversitenin tanıtımına önemli katkılarının olacağı kanaatindeyim.
Şu halde, sadece üniversitemiz değil, bu kalkınma yolculuğunda sorumluluk üstlenmiş her kurum, kenarda köşede kalmış değerlerimizi günyüzüne çıkaracak çalışmalar yapmalı, bu çalışmaları kamuoyuna maledecek tanıtımları da ihmal etmemelidir.
Söze divan şiiri ile başladığımız yazının bu bölümünü Şeyh Gâlib’den, insana kendi anlamını hatırlatan iki mısra ile bağlayalım:
Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.
Hayırlı Olsun..
Bu yazı biterken resmi olmayan seçim sonuçları belli olmuştu. Beklentilerimizi karşılasa da karşılamasa da bu sonuçları olgunlukla ve tahammülle karşılamanın, sonuçların hayırlı olmasını dilemenin en doğru davranış olacağını düşünüyorum. Mücadele ve rekabet elbette devam edecektir ama aslolan bunu aşırılıklara, kırgınlıklara, haksızlıklara meydan vermeden ahlak, fazilet, hakkaniyet ve nezaket zemininde yürütmektir.
Uzakta olsam da Maraş’taki seçim yarışını, özellikle de büyükşehir başkanlık yarışını elimden geldiğince takip ettim. Sonuca dair iki çift laf etmem gerekirse; öne çıkan üç adaydan Sn. Ateş zaten çok şanslı gözükmüyordu, kazanan Sn. Erkoç oldu. Tahir Hoca her ne kadar ipi göğüsleyememiş olsa da bence “kaybeden” olmadı.
Herşey bir yana, bu siyasi yarışta, biz Kahramanmaraşlı’lara başımızı öne eğdirmeyen seviyeli bir mücadele örneği sergiledikleri için bütün adaylara, parti teşkilatlarına buradan teşekkür etmek istiyorum. Diğer değerlendirmeleri sırası geldikçe yaparız..