Güvenmek mi? Bu Devirde Kime?
Bazı kişilerin insanlarla iletişimleri çok kuvvetlidir. İkna kabiliyeti fazladır. Nerde nasıl kelimeler kullanacağını iyi bilir ve ağzı iyi laf yapar. Bu nedenle kendine güveni yüksek, herkes tarafından sevilen, aşırıya kaçmadan nerde kapris yapacağını bilen rahat davranışlara sahip kişilerdir. Bazı kişiler ise birçok kişiden farklı bir karaktere sahip olmakla beraber hem çok duygusal hem de aşırı sinirli agresif bir yapıya sahiptirler. Sayıları az da olsa çok iyi niyetli ve arkadaş canlısı olanlar da vardır.
Aslında her insana güvenmenin yanlış olduğunu biliriz ama yine de sonunda üzüleceğini bile bile hayatımızdaki insanlara güvenmeyi inanmayı tercih ederiz. Çünkü içlerinde bu güveni hak edecek biri mutlaka vardır diye düşünürüz. Yâda insanın hayatında birine güvenmeye ve inanmaya ihtiyacı olduğunu biliriz. Öylede düşünürüz. Sonunda yanılsak ve üzülsek de bu değişmeyen bir kural gibidir insanların hayatında. Karşındaki insanın kim olduğu önemli değil, size güven verdiyse ve ona birazcık inandıysanız bir kez gönlüne girdiyse, size bir defa olsun iyiliği dokunduysa, o kişi ne yaparsa yapsın artık sizin gözünüzde kötü bir insan olamaz, size karşı inancını ve güvenini yıkmaz, girdiğiniz gönülden de çıkmazsınız.
Eğer verdiğiniz ilk izlenim kötüyse sonsuza kadar bu değişmez. Aklında hep size karşı soru işaretleri kalır. Bu nedenledir ki ön yargılı olmamalı ve bir insana iyi veya kötü demek için tanımalıyız. İyi dediğimiz insan kötü, kötü dediğimiz insan iyi çıkabiliyor ve yanılabiliyoruz.
Öyle arkadaşlık ve dostluklar vardır ki hiçbir şey aradaki kurulan bağları koparamaz hatta daha da güçlendirir. Sevgi, saygı ve güven üzerine kurulmuş, ömür boyu sürecek bir dostluk, arkadaşlık olmuştur. Her anı boş geçirilen pamuk ipliğine bağlı, her zaman birlikte olup kısa ömürlü arkadaşlıklardan değildir. Saf temiz, güven ve samimiyet doludur.
Paylaştıkları tüm korkularını, heyecanlarını, aşklarını, sevinçlerini arkadaşlıklarını bencillikten uzak tutmak tehlikeye sokmak ve zarar vermekten korkarlar. Her insanın bir ailesi, yerine getirmesi gereken sorumlulukları vardır. Buna rağmen çoğumuz arkadaşlıklarını bir köşede unutup bırakmıyoruzdur. Denge kurmaya çalışıyoruz.
İkisi arasında seçim yapmak ise en zor olanıdır. Bazen hayatımızda ilk kez çok sevdiğimiz bir insanı gönül defterinden silmek zorunda kalabiliriz. Hatta silmişte olabiliriz. İlginç başlayıp güzel devam eden bir dostlukta kurabiliriz. Arkadaşlıklarımızda dostluklarımızda fedakâr ve vefalı davranan ama kıymeti bilinmeyen taraf ta olabiliriz ve olmuşuzdur da.
Birine güvenmeye bu kadar ihtiyacımız olduğunu biliyoruz ama bu devirde kime güveneceğimizi düşünemiyoruz. Hayatımız boyunca o kadar çok zıtlıklar yaşıyoruz ki yeri geliyor kendimize bile şaşıp kalıyoruz. Evlat anaya babaya, ana baba evladına güvenmez olduğu, kimsenin kimseyi tanıyamadığı, bir devirde gerçek dost ve arkadaşları bulmak onlara inanmak ve güvenmek çok zor. Hani! Deriz ya Allah'ım düşmanlarım zaten belli.
Sen bizi dostlarımızdan koru diye. Ne kadar anlamlı bir söz değil mi?
Dostlar sırdaşımızdır. Bizi bizden iyi tanıyanlardır. Bu nedenledir ki seni nasıl üzeceğini ve yıkacağını en iyi nereden vuracağını onlar bilir. Seni senden daha iyi tanımıştır. Hayatınızda en büyük darbeyi de dost bildiklerinizden almışsınızdır.
Düşman olarak gördüğünüz kişiler sizi dost bildikleriniz kadar yaralayamaz. Öyleyse "dostlarına fazla güvenme gün gelir düşman olabilirsin, düşmanlarına da kötülük etme gün gelir dost olabilirsin" diye boşuna dememişlerdir.
Sonuç ne olursa olsun biliriz ki dostluk ve arkadaşlıklar kolay kurulmaz. Ama yıkılması ise bir dakika sürmez. Yapılan bir hareket, söylenen bir söz emeklerinizi yıkmaya yeter. Arkadaşlığınızdan emin iseniz araya girecek olan fitne fesatlara fırsat vermezsiniz. Her ne olursa kendi aranızda çözersiniz. Çünkü insanız ve bir tanede olsa güvenebileceğiniz birine ihtiyacınız vardır.
Ne gariptir ki bir tarafımız dostlar olmadan yaşanmaz diyor. Diğer tarafımız ise bu devirde kimseye inanma güvenme diyor. Allah bizleri gerçek dostlarla karşılaştırsın. Dost görünen düşmanlarımızdan korusun diyorum.