Gürsel Tekin il Başkanı Olarak Atanmayacak
İstanbul’da en çok Gürsel Tekin’den yana tavır koyan ilçe başkanları bölgemizden çıktı. Çatalca, Esenyurt ve Büyükçekmece İlçe Başkanları tercihlerini Gürsel Tekin’in yeniden il başkanlığına dönmesinden yana tavır koyarak, dün Ankara’ya giden ilçe başkanları ile beraber olmamışlar. Ankara’ya toplam 25 ilçe başkanı gitmiş ve 8-9 ilçe başkanı da yeni dönemle ilgili imza vermiş.
İstanbul’da bulunan 39 ilçeden yaklaşık 34 ilçe başkanı görüşlerin ortak bir metinle ve sözlü olarak parti yetkililerine iletmişler.
“Tekin, ilçe başkanlarını yok saydı!”
İlçe başkanları şu görüşlere yer vermişler. İstanbul’da parti içi demokrasi uygulanmıyor. İl Kongresi’nde il yönetimi ilçe başkanlarına danışılarak yapılmadı. Kurultay delegelerinde ilçe başkanları belirleyici olamadı. Kurultayda parti meclisine isim önerilirken ilçe başkanlarının görüşleri alınmadı.
Yeni dönemde ilçe başkanları ve taban yok sayılmasın. İl Başkanlığına kesinlikle dışarıdan değil, örgüt içersinde biri atansın.
Mevcut il yönetimi de, genel başkan ve genel sekreterden şunu talep etmişler: Gürsel Tekin il başkanlığına atansın. Atanmaz ise, yönetim içinden bir arkadaşımız il başkanı olarak atansın.
Parti yöneticileri il yöneticilerine ve ilçe başkanlarına net olarak şunu söylemişler: Gerekli değerlendirme yapılacak ve önümüzdeki hafta içersinde karar verilecek. Ve net olarak Gürsel Tekin il başkanı olarak atanmayacak.
Tekin, hatalarından dolayı yalnızlaşmıştır
1-Gürsel Tekin’in politik hataları kendi sonunu hazırladı. 2009 yerel seçimlerinde tabanın tercihlerini aday belirlemede yansıtamaması, il kongresinde yönetimin ve kurultay delegelerinin belirlenmesinde ilçe başkanlarının görüşünün yok sayılması bugün gelinen noktada ilçe başkanlarının büyük desteğini arkasına alması gereken Tekin, kendi politik hatalarından dolayı yalnızlaşmıştır.
2-Kendinizi en güçlü olduğunuzu zannettiğiniz an, en zayıf olduğunuz an olabilir. Genel merkezde parti içi demokrasi isterken, parti hukukunun uygulanmasını isterken, bulunduğunuz yerde bunu yapmıyorsanız, güçsüz olduğunuz anda, taban tepkisini ortaya koyar.
3-Son yaşananlar CHP’nin nasılda otoriter bir yapıda olduğunu ortaya koyuyor. Ama aynı zamanda otorite ortadan kalktığında da, baskı altında olanlar kişiliklerini bularak tavırlarını ortaya koyuyorlar.
4-Düşünün CHP tabanında ve kamuoyunda Deniz Baykal bile CHP’de en güçlü olduğunu zannedilirken, bir kasetle birlikte giderken, aynı şey İstanbul’da Gürsel Tekin’in başına gelmiştir.
5-Anlayacağınız baskı ve otorite hakimken konuş(a)mayanlar, fırsatını bulduklarında biriktirdiklerini ortaya dökerek, konulması gereken tavrı da ortaya koymaktan kaçınmıyorlardı. Bir anlamda, geçmişte yaşatılan baskının, kendilerinin yok sayılmasının öcünü ellerine fırsat geçtiğinde destek bekleyenlere arkalarını dönerek yalnızlaştırıyorlardı. Aynen Baykal’da olduğu gibi, Tekin’de aynı sonla karşılaşıyordu.
Bu aynı zamanda partilerdeki anti demokratik işleyişinde bir göstergesi oluyor. En otoriter partilerde bile siyaset yapanların, otoriteye bağlı olduğu zannedilenlerin baskı ortadan kalktığında neler yaptıklarını son bir aydır CHP’de yaşananlar iyi bir örnektir.
Tekin’in sonunu hazırlayan hataları
Geçtiğimiz günlerde Gürsel Tekin’in İstanbul İl Başkanlığına dönemeyeceğini yazmıştık. Eski İl Başkanı yeni Parti Meclisi üyesi Gürsel Tekin, il başkanlığına geldiği günden itibaren en iyi yaptığı iş, medya ile kurmuş olduğu ilişkidir. En kötü ilişkide geçmişte olduğu gibi, ilçe başkanları ile kurmuş olduğu ilişkidir. Gittiği her yerde ilçe başkanlarını görevden alacağını söylemesi ve bunu gerçekleştirememesi ve Demokles’in kılıcı gibi ‘görevden alınma’ ihtimalini sürekli söylenti ile gündemde tutması da bugünkü sonu hazırlamıştır.
Yerel seçimlerde istifa kozunu kullanarak, kimi yerlerde kendi listesini onaylatması, Baykal’ın istifasından sonra gerekli tavrı koyamaması, Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladığında bunu küçümseyecek açıklamalarda bulunması, ilçe başkanlarından adaylığı için destek alamaması, Ankara’da yapılan il başkanlarının Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekleyen açıklamayı kendisinin yapmak istemesine rağmen yapamaması, liste çıkaracağım diyerek aba altından sopa göstermesine rağmen böyle bir gücünün olmaması, PM’ye İstanbul’dan isim önerirken ilçe başkanlarının görüşlerini almaması, PM’ne iki ismin dışında kimseyi sokamaması, mevcut durumu okuyamayarak MYK’ya seçilmek ve Genel Başkan Yardımcısı olmak isteği sonunu hazırlamıştır.
Bundan sonra ne mi olur? Yapılacak ilk genel seçimlerde İstanbul’dan çok büyük bir ihtimalle milletvekili olur. Tabi ki, bu süreçte çok konuşup hatalar yapmaz ise. Bir başka seçenek ise şudur. Medyanın büyüttüğü ve şişirdiği biri olarak siyaset mezarlığında yerini alır.
3. ihtimal ise Anka Kuşu gibi kendi küllerinde doğabileceği, geçmişinden ders çıkararak yeni bir politik strateji hayata geçirmesidir. Bu olabilir mi? Geçmişe ve yapılanlara bakınca çok küçük bir ihtimaldir.
Son söz: Gürsel Tekin’in eski MYK üyeleri ile ilişkiye geçmek istemesi