Güres İki Köyün Geçim Kaynağı
“Dedem Ahmet Remzi Güres, Atatürk’ün silah arkadaşıydı. Sonra Cumhuriyet’in ilk milletvekillerinden oldu. Sanayileşme hamlesiyle Atatürk dedemi, Uşak Şeker Fabrikası’nı kurmakla görevlendirdi.Kurduğu fabrikaya genel müdür olan dedem emekliliğinden sonra İzmir’e yerleşmeye karar vermiş. Ardından Manisa’nın bu cennet topraklarına vurulmuş adeta. Burada yer satın alarak meyva bahçeleri, üzüm bağları kurmuş. Biz de buranın dışına çıkmayı düşünmedik. Babam ve amcam ise zamanla tek ürüne yoğunlaşmayı tercih etmişler. Güres 1963 yılında kuruldu. O günden bugüne yatırım odaklanmamızı başka alanlara kaydırmadık”
Türk yumurta sektörünün en eski işletmesi Güres’in 3. kuşak temsilcisi Mustafa Güres, ailenin sektördeki gelişimini böyle anlatıyor...
Manisa Saruhanlı’dayız. Gözalabildiğine yeşil topraklar içinde kurulu Güres’e ulaşmak için Mütevelli ve Koldere köylerinin arasından geçiliyor.
Yumurta üretiminin en eski kuruluşuna sahip Güres, zamanla yem ve kafes üretimi ile büyümüşler. Dikkat çekici şekilde, rakiplerinin aksine yumurta üretimi gerçekleştirmelerine rağmen beyaz et sektörüne girmeyen bir grup Güres.
Şimdi bu işe girme kararı ailenin genç temsilcisi Mustafa Güres’e bırakılmış. Yurtdışında eğitimini tamamladıktan sonra yurda dönen Mustafa Güres yumurta üretimiyle başlayıp beyaz ete giren rakiplerinin zamanla yumurta üretimindeki iddialarını kaybettiklerine tanık oldukları için beyaz et üretimine girmeyi sürekli ertelediklerini söylüyor.
Güres’le Türk gıda sektöründe önemli payı olan yumurta üretimini konuştuk.
Benim ilgimi, tarıma dayalı gıda kuruluşlarının köylerin arasında yer almasının köy halkını ne kadar mutlu ettiğine tanık olmak çekti.
550 kişinin çalıştığı Güres’te mavi yakalılar köylülerden oluşuyor. Beyaz yakalılar, işin uzmanları Manisa’dan geliyor. Elemanları köyden seçerken avantaj ve dezavantajı birlikte yaşadıklarını anlattı Mehmet Güres.
Mesai saatlerini namaza göre ayarlayanlar, köyde biri öldüğünde işi bırakıp habersiz gidenleri birer tatlı anı olarak anlatıyor.
Şimdilerde ise iki köyün erkeklerinin çoğu Güres’te çalışıyor.
Pastörize yumurta üretimine giriyor
* Siz ne karar verecek siniz, beyaz et üretimine girecek misiniz?
Önümüzde örnekler var. Yumurta üreticisiyken piliç üretimine girenler bize başarılı gelmedi. Ürün kalitesinde ciddi sıkıntılar oluşuyor. Sabacı Holding bile Ömür Piliç ile piliç eti üretimine ancak iki yıl dayanabildi. Ama şurası doğru ki, özellikle ulaşılan lojistik ağ, yumurtada markayı destekliyor. Sonuçta bu sektörün içindeysek beyaz et üretimini gündemimizden kaldıramıyoruz.
* Yumurta ve tavuk birbirini tamamlayan alanlar değil mi?
Herkes öyle sanıyor ama değil. İki sektör birbirinden çok farklı.
* Yumurtacılıkta Türkiye’nin en büyük birkaç kuruluşu arasındasınız, ülkede ne kadar üretim var ?
Günde 40 milyon yumurta üretildiği kabul ediliyor. Bunun yaklaşık 2.5 milyonunu biz üretiyoruz.
* Çiftliklerde yeni yatırımlar yaptığınıza göre halinizden memnunsunuz..
Yumurtanın Türkiye ekonomisiyle ilgisi yoktur. Film şeridi gibidir. Üç yıl iyi, ardından bir süre kötü gider. Geçtiğimiz kriz döneminde bizim sektör çok iyiydi. Bu kez, piyasadaki oyuncular kendilerine yatırım alanı arayınca, ‘risksiz’ olarak yumurta üretimini tercih ettiler. Kimse ‘ben bu işi biliyor muyum’ diye sormuyor. Herkes yumurta yer diyerek Anadolu’da çok tesis kuruldu. Gazintep, ve Kayseri adeta patladı.
Unakıtan-Ülker işbirliği yaptı
* Kafes üretimitesisiniz var, bu kez oradan kazanmıyor musunuz?
Evet bu alanda sanırım dünyada tekiz. Biz bazen o şirketimizle kapışıyoruz. Çünkü bizim rakiplerimizi yaratıyorlar.
* Bu kadar yatırım sektörde geçmişte yaşadığımız yumurta çiftliklerinin kapanmalarına neden olabilir mi?
Arz fazlası oluşmaya başladı 2011’i sektörümüz açısından iyi görmüyoruz.
* Siz üretici adına konuşuyorsunuz ama bu işin bir de tüketici ayağı var. Artan rekabet tüketiciye yaramaz mı?
Zararına sattıktan sonra ne yapacaksınız. Sektör yem, lojistik, ambalaj da sürekli artan maliyetlere katlanamıyor
*Farklı yatırım gündeminizde var mı?
Pastorize yumurta işine giriyoruz.
*Eski Maliye Bakanımızın oğlu bile girmişti siz biraz geç kalmadınız mı”
Onların ellerindeki enstrüman farklıydı. Unakıtanlar’ı bu yatırıma Ülker’le yaptıkları işbirliği tetikledi. Şimdi hızla büyüyorlar. Pazar hazır olunca her işe girmek kolay.