Günlük – Seni seviyorum Google
Arama motoru denince neden ilk akla gelen Google olur? Hani sonra başka motorlar da gelir akla fakat bu nadir olur. Google'nin akıllıca davranışı buna sebep. Tabii, ilklerden olmak da önemli bir etken. İlk olmak ve kararlı bir gidiş de önemli. Teknik olanakları sabırla inceleyip, uygulamak ve yine sabırla beklemek. İlk olmak etkeni sonra sonra devreden çıkıyor ve asıl işin, zamanın karşımıza getirdiği ihtiyaçları da iyi okumak olduğuna getiriyor onları. Örneğin, şimdiki ihtiyaç nedir? Hız. Cevap hızı. Ulaşma hızı. Google, altyapısındaki yapay zeka bu hızı sağlıyor. Sanırım Google ve diğer arama motorları ilkin, metinleri tarayıp buldukları anahtar kelimelerden bir veritabanına kayıt yapan türde bir sistem kullanıyorlardı. Fakat sonra, öngörüde bulunan yapay zeka kavramını fark ettiler.
Şimdilik buna öngörüde bulunan sistem denemez. Öngörü, henüz olmayanı görmek de demektir. Onların kullandığı yapay zekamsı şey ise şimdilik basit kelime-cümle eşleşmelerini veritabanından veri çekmek şeklinde çalışıyor. Arama motorunda arama yapan bir insanın ne isteyebileceğini, daha önceki arama motorlarının ne istedikleri ile karşılaştırmak, tam olarak yapay zeka kavramına girmiyor. Fakat yapılan şeyler yine de zekayı biraz andırıyor. Yapaylık da olunca işin içinde yapay zekamsı bir şey diyoruz buna.
Yapay zeka gerçek anlamda ne zaman karşımıza gelir,-hayatımıza girer? diye soracak olursak; benim gözlemlerime göre, farklı gelişmeler gibi duran bazı gelişmeler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladılar. Ve bunlar bir zaman sonra bir araya geldiklerinde hayatımızın içinde de yer almış olacaklar. RFID etiketleri bile bu olacak olan şeyin bir parçası mesela. Bir başka gelişme(ki epeyi bir zamandır var aslında): hologram. Hiç ilgisi yokmuş gibi durmasına rağmen: telegram teknolojisi mesela. Var oğlu var. Arama motorlarının da devasa büyüklükteki veri tabanları da tabii ki mutlaka işe yerayacak. Belki daha aklımıza bile gelmeyen gelişmeler de bir bütünlüğü oluşturmak için ortaya çıkacaklar.
Yandex bu piyasaya “yeni” sayılabilecek kadar yakın bir zamanda girdi. Kim kimi sollar bilemiyorum. Belki de sollamak diye bir şey olmaz. İki büyük yapay zekanın sanal dünya savaşlarına bile denk gelebiliriz.
Tabii,bunlar uç boyutlar. Neden motor denince aklımıza Google geliyor? Derken, dünyada başka motorlar da var diyecektim. Hatta hemen hemen her ülke de arama motoru işine girdi, diyebilirim. Yasal zeminde, bir sorun yokmuş gibi gözükmesine rağmen, zihinlerde bir “Tekel” etkisi var sanki. Bu tekel etkisi bence bir haksız rekabet de doğuruyor. Zihinsel etkiye reklam dendiği için bu duruma karşı bir suçlamada bulunmak mümkün değil.
Meseleyi fazla dağıtmadan şunu söyleyeyim: işimizi kolaylaştıran şeyler bize hakim de olur kolayca. İnsan; elbette kolay yollar arar, dediğimizde bu da deminki sözle çelişkili bir durum oluşturur; hakim olan, kolaycı olmadığı için hakimdir. Kolay yol aramak ve bir hakimlik bir bünyede olamaz mı? Felsefi anlama yukarıdan baktığımızda, insan zaten çelişiktir, deriz. Fakat bir de insanın kendi çelişkisine farkındalıkla bakması diye bir şey de var.
Teolojik anlamda, insanın çelişik olmasını, yani çatışık olmasını, tek olmamakla da ilişkilendirebiliriz. Tek olmak, tek olmamanın karşıtı değildir. İnsan tek durumlu olsaydı, teklik ona atıf gibi bile dursa, bu, kendini bütün çıplaklığıyla görmesi anlamına gelirdi. O zaman da sıkıcı olurdu her şey. Düşünsene, her şeyi görüyorsun. Görebileceğin başka bir şey yok; o zaman, yaşamanın da anlamı olmazdı. Bizim, olup olacağımız tek şey veya yer, çelişikliği görmektir.
Google değil konum. Anlatmak isteyip de neyi anlatmak istediğini bilmediğini fark eder gibi olduğunda bir yerden girmek istiyor insan. Bence yine bir şey anlatamadım.
Japonya'da bir tiyatro Kafka'nın Dönüşüm eserini farklı bir şekilde sahneye sunmuş. Yatakta uyanan bir böcek değil bir robotmuş. Herhalde robotun adını da Samsa-X koymuşlardır.
Ben, Kafka'nın bir yazar değil bir filozof olduğunu söylerim her zaman. Paralel bir evreni vardır onun. Kafka günlük hayatında güleryüzlüdür. Erken yaşta ölmesi muhtemelen umurunda olmamıştır. Ciğerimizi okumuş ve gitmiştir.