Günlük – Önden Giden Eşekler
Fırıldak Vahit bir gün bana eşeklerle olan maceralarını anlatmıştı. Vahit, buraların gördüğü en büyük üçkağıtçılardandı. Tırtıklamadığı, tıktıklamadığı, düdüklemediği, tokatlamadığı kimse kalmamıştı desek yeridir.
Feleğin sillesini yedim, diyecek kadar sille yemedim aslında. Fakat çocukken bir eşeğin tekmesini yarı yemiştim. Samurçay köyü. Evimizin 20 metre uzağından tren yolu geçiyordu. İstasyon da yine bir 20 metre kadar uzaktaydı. Bir gün, raylarla evimizin arasında kalan arsada kendi kendime oynarken bir eşeğe denk gelmiştim. Eşekleri bilmez değildim de, hani oyun bölgelerimden birine denk geldiği için biraz yaklaşayım, bu günü de eşekle ilgilenerek geçireyim,diye düşünmüştüm. Kuyruğu ilgilimi çekmişti ilkin. Yakalayıp sağa sola çekiştiriyordum. Sonra fark ettimdi ki bir de sıpası vardı, yakın bir çalılığın arkasından anasına yaklaşmıştı bir süre sonra. Birdir, ikidir derken, kuyruğuyla oynanmasından hoşlanmadığına dair birkaç manevra yapmıştı. Sağa çekiyorum, sola kaçıyor, sola çekiyorum sağa kaçıyor. Üçtür, dörttür derken, bir ara bir sakinlik oldu eşekte, bir yana hareket etmedi, ve arka ayaklarını bana doğru savurdu, çenemi biraz sıyırdı toynakları. Biraz sıyırmasına rağmen az bir acı hissetimdi. Geriye birkaç adım attımdı. Sonra uzaklaştımdı.
Vahit başkasının maceralarıymış gibi anlattığı şeyi aslında kendi yapmıştı. Öyle incelikli ve gözleri irileşerek anlatıyordu ki, ve onun başka yalanlarını da yakaladığım için emindim, eşeğe acımıştım. İki kişi yapmışlardı zavallı eşeği. Güya, o anlattığı kişi yapmıştı, sonra da gelip Vahit'e anlatmıştı..
Köylük yerlerde normaldir böyle şeyler. Köylük yerlerden geçerken gördüğünüz her eşek mutlaka tecavüze uğramıştır. Hem de toplu tecavüze.
Canlı veya cansız varlıklarla cinsel birleşme istekleri tabii ki cinsel dürtülerden kaynaklanır. Cinsel dürtüler, özünde cinsiyetsizdir. Bu dürtüleri sadece enerji bütünlüğü olarak görmek yani olduğu yerde duran enerji yoğunluğu olarak görmek cinsel eğilim-cinsiyet kavramını açıklamaya yetmez. Toplum baskısı, bu enerji bütünlüğünü daha da çok baskıladığı için enerji dar hacimde daha da dışa çıkım eğilimi gösterir. Toplum, bunun farkında da olduğu için dışa atım için tahliye-iletim kanalları oluşturur.
Dürtülerin(her türlü dürtü) gerisinde ne vardır peki? Pek çok cevap verilebilir bu soruya. Eksiklik kelimesini kullansak bu basit bir kelime olarak kalır. “Bütünleşme isteği” daha mantıklı geliyor bana. “Bir” sebepten “bir” olmak istiyoruz. Yani neyimize bakarsak bakalım; işimize, hobilerimize, konuşmalarımıza, ürettiğimiz şeylere,inançlarımıza.. bu edimleri ilkin bir eksiklik hissinden gerçekleştirdiğimiz akla geliyor. Fakat bu yanıt olarak aklımı tatmin etmiyor. Bütünleşme eğilimi, bir-leşme kelimesi daha mantıklı geliyor.
Dürtüler cinsiyetsizdir ve de nesnesizdir. İlkel benlik bölgesi denen yerde duran enerji yoğunlukları farklı isteklerin kökenlerini oluşturur. Herhangi birinin aşırı baskılanması ya bir ani dışa-çıkım yaratır ya da dışarı çıkılamasa da, diğer enerji yoğunluklarını itekler ve başka bir şekilde, belki de diğer enerji yoğunluklarıyla birleşilerek dışarı çıkılır.
Konuşma dürtüsü diye bir şey mutlaka var. Konuşma dürtüsü olmasa konuşmayı istemezdik. Bu dürtüye benzer dürtüler de var. Cinsel dürtüler varsa, bu tür dürtüye benzer bir de karşı cinsle konuşma dürtüsü vardır mutlaka. Birbirlerini belki bilmediğimiz bir şekilde dengeliyor da olabilirler. Bu, olası. Yoksa insan, onca sosyal ide rağmen havaya uçar olurdu. Yani, toplum olarak veya bireysel olarak neyi nasıl baskılamamız gerektiğini belki de iyi düşünmüyoruz, demek istiyorum. İlkin, konuşma-iletişim dürtülerimize doğru yol veremediğimiz için, özellikle şu son 10-12 yılda taşkınlık-şiddet anlamında patlamalar yaşıyoruz. Cinsel taşkınlıklar da bunlara dahil tabii ki.
Cinsel taşkınlıklar da dahil diğer tüm taşkınlıkların kaynaklarından biri elbette ki dinsel baskılardır. Yani karşı cinsle oturup konuşmayı bile, konuşma dürtüsünü, baskılayan bir dinsel yapı cinsel suçları hem çeşitlendirir hem çoğaltır. Bugün olduğu gibi.
Önceki çalıştığım ilçelerin birinde anlattığım şeye uygun bir yapı vardı. İlçeye dışarıdan şöyle bir baktığınızda herkes güya dindardı .Zaman geçtikçe öğrendiğim bilgiler beni şaşırtmıştı. Örtü altında fuhuş sektörünün en gelişmiş olduğu yerlerden biriydi o ilçe. 20 binlik bir ilçede 1000 tane kayıtlı hayat kadını...ve ek olarak, kadın-erkek aldatmaları.
Bazen bazı yerlerde, ek olarak farklı şeyler de görüyorum. (Güvenliğim sebebiyle şehirlerin isimlerini yazamıyorum) Yine aynı durumlar var fakat bir de uyuşturucu kullanımı da çok fazla. Bu da yine dürtülerini(baskılardan dolayı) nereye kanalize edeceğini bilemeyen insanların, yol bulamadıklarında uyuşturucuya sığınmalarından kaynaklanıyor. Dürtüleri pasifleştirme, uyuşturma.
Bütünleşme istekleri. Kendini tanıyamamak. Eşekçi Vahit'ler. Enerjiler. Bütünleşme. Bir eşekle bütünleşme. Eşek vakaları çoktur. Onlar hep önden giderler. Hepimizde eşek dürtüleri dediğimiz dürtüler de olabilir. Her şeyi cinselliğe bağlamamak lazım belki. Eşekçiler şimdilik önde. Haliyle eşekler önde.
Eşek kelimesini de inceleyesim geldi. Eşekler ağınırlar bilindiği üzere. Sırtlarında, yanlarında kene mene çok olduğu için toprak yerde sırt üstü dönerler ve bir o yana bir bu yana toprağı da sırtlarıyla eşelerler. Eşeleyen. Eşek büyük olasılıkla eşelemekten geliyor.