content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

25 Şub

Gül, Çoğunluğun Cumhurbaşkanı Olabildi mi!?..

Olamadı!.. AKP hamuruyla bunca hemhal olmuş bir siyasinin, o kimliğini ''tarafsız oldum'' demekle silip atabileceğine hiç inanmamıştık zaten..

Peşin hüküm değil bu!.. Görev süresi içinde bu kimlikten hiç sıyrılmadı!.., Sıyrılamadı... Her uygulamada gösterdi AKP kimliğinden sıyrılamadığını!..

Çoğunluğun değil, tüm yurttaşların cumhurbaşkanı olmaktı oysa, asli görevi...

Gines rekorlarına yaraşır bir hızla verdiği MİT sorgulamalarına karşılık son ''kurtarma-koruma-kollama kalkanı fermanı'' onayda değil bu hükmün gerekçesi.. Bu onay, sadece tuzu-biberi olmuştur tezimizin... Tarih yazacaktır nasıl olsa bir gün!..

Siyasi yaşamının evrelerine bakarak da varılan hüküm değil iddiamızı tek dayanağı.

Tarih ve millet huzurunda ettiği yemine gösterdiği sadakat asıl gerekçelerimizin dayanağı!..

"Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve Milletin bölünmez bütünlüğünü, Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, Milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.''

Millet ve tarih huzurunda bir cumhurbaşkanını yargılamak haddimiz değil elbet.

Ancak, kendi iradesiyle ettiği yeminde önemle vurgulanan, hususları görmezden gelmek de hiç kimsenin hakkı ve haddi değil!.. Ne bizim, ne de Cumhurbaşkanı'nın! Yeminin içeriğinde sayılan Anayasa-hukukun üstünlüğü-demokrasi-Atatürk ilke ve devrimleri-cumhuriyetin laiklik ilkesi-milletin huzur ve refahı-milli dayanışma-adalet anlayışı-herkesin insan haklarından, hukuktan eşit yaralanma ilkesi...ve T A R A F S I Z L I K...

Hangisi, kişisel takdir hakkını kullanmak olarak değerlendirile bilinir!?..

Cumhurbaşkanı'nın tarafsız karar vermesi anayasanın yeminle tescillendirilmiş emridir. Peki!.. Buna göre; Cumhurbaşkanı Gül; çoğunluğun ''Cumhurbaşkanı'' olabildi mi!?

****

Yetkiler, makamlara kanunlarla verilir. Bu yetkilerin kullanılmasıdır görev... Hukuk da, eşitlik de, milli dayanışmayı ve halkın huzurunu ön planda tutmak da... Tarafsızlık da bu yetkilerin kullanılması sırasında, çıkar ortaya. Kanunların verdiği her yetkinin kullanılması, hak görülebilir. Ancak bu hakkın kullanılmasında etik kurallar da gözden ırak tutulmamalıdır.

Hele tarafsız olması gerekliliği yeminle tescil edilen Cumhurbaşkanlığı makamı; bu konuya en çok dikkat etmesi gereken makamdır. Kanunları okumadan bile onaylamak haktır ama etik olduğunu kim söyleye bilir!.. 5 saat içinde kanunu onaylamak haktır da; etik mi!?...

Cumhurbaşkanlığı makamı, siyasi irade dahil; hiçbir kurum ve kişiye diyet ödemez. Eğer bir diyet ödenecekse ve saygı duyulacaksa o diyetin mercii; ülkeye bağımsızlık kazandıranlar ve devleti kuranlardır. Oysa, diyet, tarihi inkar eden siyasi iradeye ödenmekte!...

Son bir ay öncesine gelinceye kadar; kendi görev süresini bile bilmeyen bir cumhurbaşkanı, dünyanın hangi demokratik ülkesinde görülmüştür!?.. Görev süresini bilmeden sürdürülen suskunluk bile kendisini o makama getirenlere tarafgirliğinin tescili değil midir!?..

Ayrıca; önüne gelen her kanun ve kararnameleri, bunca hukukçuların, bilim adamlarının, yurttaşların, siyasilerin uyarılarına rağmen yürürlüğünü sağlamasını nereye koymalı!?..

''Hükümetin noter makamı olmak'' yakıştırması da rahatsız etmiş görünmüyor kendisini!..

Cumhurbaşkanlığı Makamı, gücünü, temsil yetkisinden alır!.. Toplum içinde temsil alanı genişledikçe gücü ve saygılığı artar!.. Tarafsızlığın yitirilmesi, lekelenmesi, gücün de, saygınlığın da güvenin de düşmanıdır.

Anayasa Diyor ki; ''Cumhurbaşkanı, Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milletinin birliğini temsil eder. Anayasa'nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir'' Anayasanın bu emri çerçevesinde, Cumhurbaşkanı, hangi uyumlu çalışmayla; hangi çatışma ve sürtüşmenin önünü kesmiştir?

*Hukuk Kurumlarına yaptığı atamalar mı sağlamıştır uyumlu ve düzenli çalışmayı?

*Üniversitelere yaptığı rektör atamalarıyla mı!?..

*YÖK atamalarıyla mı!?

*Devlet Denetleme kuruluna yapılan atamalarla mı!?.. Görevlendirmelerle mi!?

*Atatürk Dil ve Tarih Kurumu'na yaptığı atamalarla mı!?..

*Fermanların yerine ikame edilen Kanun hükmünde kararnamelere uyguladığı; daha doğrusu uygulamadığı vetolarla mı?

*Türkiye Büyük Millet Meclisi adına, Türk Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı olarak, TSK'ya uygulanan yıpratma ve saygınsızlaştırma eylemlerine karşı tavır koymakla, daha doğrusu koymamakla mı!?..

Hakkını da yemeyelim!.. Twitter'ı ilk kullanan T.C. Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçmek de az şey mi!.. Ankara'nın karlı havasında cumhurbaşkanlarından hangisi, kar manzaraları yayınlayarak, gezip gördüğü yerleri ''halkıyla'' paylaşmak facebook'larda dolaşmak!?..

Yine de; Cumhurbaşkanı Gül; çoğunluğun Cumhurbaşkanı oldu mu!?.. Hayır; hayır!..

En azından benim!... Zaten O'nun da; öyle bir derdi hiç olmadı bence!..

  

Not: Bir şey takıldı aklıma!.. Cumhurbaşkanı Gül; atanmış mı!?.. Seçilmiş mi!?.. ''Seçilmişler, atanmışlara kul'' köle-kurban-feda edilmeyecek ya; onun için sordum. 

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank