GÜL “Aziz Kardeşliği” Hatırlattı
Ahmet Sever eski siyasetçi dostu R. Çakır’a demiş ki “Abdullah Gül’ün yeniden cumhurbaşkanlığına aday olma hakkı var.” Bunu bilmeyen birileri varsa o da artık duysun lütfen! Sayın Sever iki de bir çıkıp size bunu hatırlatacak değil ya…
Evet, tam da bir delinin kuyuya attığı taşı çıkaran kırk akıllıya döndük. Neymiş, “Ahmet Sever Sayın Gül’ün aday olma hakkı var” demiş, desin. Nurettin Canikli, Faruk Çelik söyleyince bir şey olmuyor da Ahmet Sever söyleyince mi oluyor? Abdullah Gül ile R. Tayyip Erdoğan’ı yeterince tanımayanları değil genel başkan yardımcısı, eş başkan yapsanız dahi hangi konuda susması gerektiğini bilmez. Bu sebeple Canikli’nin, F. Çelik’in söyledikleri iki şahsiyeti yeterince tanımamakla alakalıdır. “Abdulllah Gül aday olmayacak/olamayacak” aforizması! Çelik-Canikli tarafından söyleyince Abdullah bey de “ya gördünüz mü, Çelik-Canikli beyler de aday ol/a/mayacağımı söylediler. Madem ki hazretler de söylemiş kapatın gitsin” demesini bekliyorlardı.
E öbür tarafta da Ahmet Sever gibi deneyimli! ayrıca K. Derviş, İ. Cem ve (namı diğer Rahşan’ın yetimi ve Brütüs’ü ve de Küçük Hüsam’ı) Hüsamettin Özkanlarla siyaset yapmaya çalışıp yüzüne gözüne bulaştıranlar var. İşte bunlar cumhurbaşkanlığı adaylığını 2 yıl kala karara bağlayacaklar.
Beyler, Daha önce de yazmıştım, Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan’ı makam için karşı karşıya getiremezsiniz. Çok uğraştılar, çok uğraşıyorlar ama boş. Başka bir bahane üretebilirseniz bir şey demem ama bu köşk konusunu kapatın ve boşuna yorulmayın.
Bakın az önce sayın Gül “herkes işini en iyi şekilde yapmaya çalışsın, daha iki yıl var” dedi. Sayın Gül bu açıklamasıyla 'hem cemaatin adının kullanılmasına engel oldu hem de iki yıl kala ülke gündemini boş tartışmalarla geçmesinin önüne gecti.'
Ama asıl mesajını fitneci tayfasına verdi;
“Bizim Tayyip beyle arkadaşlığımız kardeşlik hukukunun da ötesindedir” dedi ve noktayı koydu. Yani mealen “biz farklı bir dünyaya uyanmak istiyoruz, cumhurbaşkanlığı için birbirimize düşecek insanlar değiliz, işinize gücünüze bakın, biz ne yapacağımızı her zaman beraber kararlaştırdık ve bundan böyle de aynı minval de devam edecek” dedi.
Şimdi ise Ak Partide gereksiz konuşanların susma zamanı, kraldan çok kralcı olmalarının sadece zarar ürettiğini bilmeleri gerek. Kim ki sayın cumhurbaşkanının bu ifadesinden sonra ortalığı karıştıracak bir söz ve beyanda bulunursa onu, sadece fitne ve fesat üretmeye çabalayan biri olarak kabul edeceğimizi bilmelerini isteriz.
Ülkede oluk oluk kan akıyorken, Suriye problemi dururken, yeni anayasa için çabalamamız gerekiyorken cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki yıl kala bunu tartışmak asla yi niyetle açıklanamaz. Enerjimizi bu saydığımız sorunlarımıza harcamamız gerekirken, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle tüketmemiz tam da fitnecilerin tezgâhına gelmemiz demektir.
Şimdi Ahmet Altan çıkıp 'ne demek biz oturup karar veririz? Demokratik ülkelerde dost-kardeşlik ilişkileriyle devlet yonetilmez' zılgıtını çekse de, Sayın cumhurbaşkanı noktayı koymuştur, lafı uzatmanın manası yoktur, işinize bakın... Twitter: @ahmetay_