GTHB’nın Hayvancılık Karnesi
Gıda Tarım Hayvancılık Bakan’ı Sayın Mehdi Eker’in dilinden hayvancılıkta yapılanları anlatalım. Bunlara tek tek cevap verelim.
2009 yılında çiğ süt fiyatlarında istikrar sağlamak için parasal teşvikli süt tozu üretimi başlatıldı.
Fiyat istikrarı sağlanamadı. Teşvikler sanayicilere gitti. Süt tozu teşvikinde suistimaller gerçekleşti.
22 bin tonluk teşvikli süt tozu üretimi, 220 bin tonluk çiğ sütün piyasadan çekilmesi demektir.
Sanayicilerin topladığı çiğ süt miktarı 7,5 milyon tondur. Süt tozu için parasal teşvikli çiğ sütün sanayicilerin topladığı toplam çiğ süte oranı % 3’dür.
Ekonomi ilmine göre 7 milyon tonluk bir piyasanın % 3’lük bir manivela ile kontrol edilebileceğini, istikrar sağlanabileceğini sanmak saflık değilse ekonomi ilmini bilmemek demektir.
Çiğ Sütte 70-80 kuruş Kimin Fiyatlandırması?
Çiğ sütte 70-80 kuruş fiyatlanması, serbest piyasanın mı, teşvikli süt tozu üretimi ile fiyat istikrarı sonucu mu? Sayın Bakan’ın aşağıdaki sözlerine yine bakalım:
''Dedik ki, Türkiye'de sanayici ne kadar süt tozu kullanıyor. Sanayici geçen sene dedi ki (18 bin ton süt tozu kullanıyorum). 18 bin ton dediler, 22 bin tona kadar çıktı. Biz dedik ki (ne kadar ihtiyacınız varsa, hepsini alırız, hepsine destek veririz. Bu sene devam ediyoruz. İşlemi de, prosedürü de başlattık. Bu sene de yine neyse ihtiyaç, hepsini karşılarız; tek şartımız bahane bulmayın, kimse garip üreticinin iki kuruş süt parasını nasıl daha fazla bunu aşağıya indiririz, çekeriz diye fırsatçılık yapmasın. Çünkü bir gemideyiz hepimiz beraber üretici, sanayici, tüketici, çiftçi hepimiz beraberiz. Gemi su alır batarsa, hepimiz batarız.''
Sayın Bakan’ın yukarıdaki ifadeleri çiğ sütte fiyatlama; Siyasetin sanayicilere ricasının minnetinin ifadesidir.
Çiğ sütte piyasayı yönetmek, ekonomik bilgi birikimi ve rekabet ilke ve çiğ süt piyasasının idrakini gerektirir. Geminin su alıp batması yerli süt ve süt ürünleri sanayicilerinin hiç de umurlarında olmayışının belgeseli; 2008 yılında 1 milyon süt ineğinin garip çiğ süt üreticisinin ‘’iki kuruş süt parasını daha fazla aşağı indiririz ‘’ planlarının gerçekleştirilmesidir.
Problem çözme tekniğinin temeli ‘’ nasıl çözülür ‘’ sorusunun zihinde sorulmasıdır. Çiğ sütte fiyat istikrarı sanayicilerin merhamet ve insafına üreticileri terk ederek veya onlara rica minnet ederek değil ‘’ Gerçek Piyasa Düzeni ‘’ nasıl kurulur sorusunun cevabı aranması ile çözülür.
Gerçek piyasa düzeninin kurulmasında piyasayı bozan aktörlerin, piyasayı nasıl bozduklarının analizi yapılmalıdır. Bu analizi biz bir çok zaman yaptık ve görüşlerimizi,çözüm yolunu kamuoyu ile geçmişte paylaşmıştık.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı teşvikli süt tozu uygulamalarından karne notunda sınıfta kalmıştır.
Hayvancılık Destekleri-
2002 yılında hayvancılığa 80 milyon destek verilerek üvey evlat muamelesi görüyordu. Biz 1 milyar 800 milyon destek veriyoruz.
80 milyon destek verildiği iktidar döneminde 1 milyon süt ineği kasaba gönderilmemişti… Hayvancılığa verilen desteklerin bu dönemde yükseltilmesi hayvancılık değil süt sanayicileri desteklenmiş olmaktadır. Hayvan başına, çiğ sütte litre başına, yem bitkilerine verilen parasal destekler üreticilere değil üreticiler eliyle süt sanayicilerine verilmiş olmaktadır. 70-80 kuruş çiğ süt fiyatı ile çiğ süt üretenler zarar ettirilirken sanayicilere % 68 kazanç reva görülmektedir.
Desteklerin yükseltilmesi demek, hayvancılığa verilen önemin değerini yükseltmez. Destekler sanayicilere gitmektedir. Daha da fazla artırılması yine aynı sonucu doğurmasının yanı sıra devlet kaynaklarının heba olmasına yol açmaktadır.
Desteklerin nasıl kullanılması gerektiği önemlidir. Desteklerin nasıl kullanılması gerektiğini de bir çok zaman geçmişte yine yazmıştık.
Sıfır Faizli Krediler
Geçen sene sadece hayvancılık sektörünün 5 milyar 800 milyon lira faizsiz kredi kullandığına dikkati çeken Eker, 111 bin 459 kişi bu parayı kullandı.
Et, canlı hayvan ithalatı devam ettirilir iken hayvancılık yatırımlarında sıfır faizli kredi kullananlar süt sanayicilerinin ‘’ kurbanlık koyunu ‘’ olarak görülmektedir.
2010 yılı Nisan ayında başlatılan et ve canlı hayvan ithalatı durdurulmuyor, durdurulamıyor!!!
GTHB’nın hayvancılıkta Stratejik Plan Hazırlama bilgi ve becerisini de görememekteyiz. 2013 yılında kanun gereği hazırlanacak ‘’ Stratejik Plana ‘’ et, canlı, hayvan ithalatının ne zaman duracağını, durdurulacağının ‘’tarihi’’ni, ‘’ günü ‘’ yazmak hayvancılıkta üretim, çiğ sütte fiyat istikrarı, çiğ süt piyasa düzeni bilgisi ve siyasi cesaret ister.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl başlatılan 2013 planlı dönem Startejik Plan Çalışma’sının raporlanmasını 2013’de okuduğumuzda, sahi, et, canlı hayvan ithalatının hangi yıl, hangi ayda son bulacağını görebilecekmiyiz?
Sıfır faizli kredilerin de hayvan, et ithalatını durduramaması nedeniyle bakanlık bu konuda da sınıfta kalmıştır. Sıfır faiz ile kredi kullanan yeni çiğ süt yatırımcıları da süt sanayicilerinin marabası haline getirilmişlerdir.
2008 yılından bu yana devam eden hayvancılığımızın fetret devrinin siyasi yöneticisi, 14 bakan görmüş eski bürokrat şimdi Bakan Sayın Mehdi Eker’den ricamız; Canlı hayvan, et ithalatı ne zaman son bulacak, tüketiciler ne zaman deli danasız, virüssüz yerli et yiyecek? Hayvancılıkta ne zaman kendi kendine yeterli bir ülke haline geleceğiz. Bu sorularımız cevap bulamaz ise 2013 de yayınlayacağı bakanlığın stratejik planında ‘’hayvancılık için yazılacak olanlar ‘’ dostlar alışverişte olsun misali olacak.
https://groups.google.com/group/cigsutureticileri?hl=tr