Grip Aşısının Halktan Saklanan Gerçek Yüzü
New York Times internet sitesinde Roni Caryn Rabin’ in “Mevsimi yaklaşırken grip aşısının yeniden değerlendirilmesi” başlıklı makalesi (1):
Şimdi tam grip aşısı mevsimi ve halk sağlığı yetkilileri 6 aylıktan büyük herkesin ısrarla aşı olmalarını tavsiye ediyor.
Birçok işletme çalışanlarına grip aşısı yapıyor ve bazı hastaneler grip aşısı olmayan elemanlarından maske takmalarını istiyor.
Amerikan sağlık önderleri 2020’ de halkın yüzde 80’ inin her sene aşı yaptırmış olmalarını bekliyor.
Bu, aşı üreticileri için çok kârlı bir iş, adeta bir zengin maden yatağı: Her sene yapılan grip aşıları, diğer birçok aşının aksine milyar dolarlık küresel ticarettir.
Peki, ama bunlar ne kadar etkilidir?
Geçen ay, halk sağlığı dünyasında sapkınlığa eşdeğer bir adım olarak Minnesota Üniversitesi CIDRAP (Center for Infectious Disease Research and Policy) bilim adamları tarafından yayınlanan bir raporda grip aşılarının sağlıklı gençler ve erişkinlerde sadece orta derecede koruma sağladığı; 65 ve üzerinde olanlar ile grip ve komplikasyonlarından ölme ihtimalleri yüksek olanların ise çok az korunabildikleri bildirildi.
Üstelik raporu kaleme alanlar, son senelerde genişleyen federal aşılama tavsiyelerinin uygun olmayan delillere ve kötü yapılmış araştırmalara dayandığına karar verdiler.
CIDAR’ ın ve ona bağlı Center of Excellence for Influenza Research and Surveillance’ ın müdürü olan Michael T. Osterholm “Bu aşıyı aşırı teşvik ettik ve abarttık. Yüceltildiği kadar korumuyor aslında. Hepsi bir satış/pazarlama, halkla ilişkiler işi” diyor.
“Bugünkü aşılara duyulan güvenin daha etkili aşıların belirlenmesini sağlayacak araştırmaların yapılmasını engellemesinden kaygı duyduğunu” söyleyen Osterholm halk sağlığı dünyasından ve CDC’ den geliyor.
Önceki sağlık ve insan hizmetleri bakanı Tommy Thompson’ a biyoterörizm ve halkın buna hazırlıklı olması hakkında danışmanlık yaptı ve CDC’ de 2002’ de dönüşüm sürecinde geçici yönetim ekibinde çalıştı.
Osterholm “Ben içerden biriyim” diyor: “Bu projeye başlayıncaya kadar sıkı bir grip aşısı teşvikçisiydim. Sadece bu çalışma sırasında, baktım ve dedim ki ‘Biz ne yapıyoruz?”
Osterholm, kendini hâlâ aşı taraftarı olarak sayıyor.
“Bu aşıyı kullanın. Şu duruma göre emniyet profili oldukça iyi ama biz bu aşıyı çok fazla sattık. Aşıyı kullanın ama herkesin söylediği kadar etkili olmadığını da bilin” diyor.
Osterholm, “Geçen ay açıklanan rapor için araştırmalar yapılırken yazarların grip aşısı çalışmalarında aşının etkinliğinin abartılmasına sebep olan tekrarlanan bir hata keşfettiklerini” söylüyor.
Aşı tavsiyelerini geliştiren uzmanlar kurulu tarafından hazırlanan ve hepsi de aşı lehine olan bildirilerde 30 yanlış bulundu.
CDC görevlileri aşının yaşlılarda olduğu gibi sağlıklı gençlerde de işe yaramadığını kabul ediyorlar. Diyorlar ki “Her sene hastalık yapma ihtimali en yüksek olan virüs türüyle benzemesi için yeniden formüle edilen grip aşılarının etkinliği, aşılanacak popülasyona ve seneye göre değişiyor”.
“Kızamık aşısı kadar etkili mi? Hayır, muhtemelen öyle değil ama aşı işe yarıyor” diyor CDC grip kısmında epidemiyoloji ve önleme bölümünün başı olan Dr. Joseph Bresee. Aşının etkinliğini artırmak için çalışmalar sürüyor.
“Aşı her ne kadar yaşlılarda gribi önlemekte daha ez etkiliyse de” diyor Bresee, “Gribe en hassas ve riskleri en yüksek olan da bu topluluktur. Her sene 3 bin ilâ 49 bin Amerikalı grip yüzünden ölüyor ve bunların yüzde 90’ ı yaşlılardan oluşuyor”.
CIDAR’ ın yeni raporu grip aşılarının olumsuzluklarına dikkat çeken ilk rapor da değil. Tıbbi araştırmaları değerlendiren uzmanların milletlerarası bir ağı olan Cochrane grubunun 2010 senesindeki bir meta-analizinde aşının 65 yaşından küçük olan sağlıklı erişkinlerde belirtileri azalttığı ve ortalama olarak yarım gün iş kaybını önlediği fakat hastaneye yatışları etkilemediği ve aşı ile dolaşımdaki virüsler benzeşmediği sezonlarda koruyuculuğunun çok az olduğu sonucuna varılmıştı. (Aşı ile dolaşımdaki virüs benzediğinde grip belirtilerinin önlenmesi için 33 kişinin, kısmi benzemede ise 100 kişinin aşılanması gerekiyor.) Aşının hastaneye yatış, bulaşma ve komplikasyon oranları üzerine bir etkisi olmadığı da belirlendi.
Başka bir Cochrane değerlendirmesinde ise yaşlılara yapılan aşıların etkinliğine ait delillerin çok az ve kalitelerinin çok düşük olması dolayısıyla bunların kılavuzlara dayanak olamayacağı tespit edildi.
Dr. Bresee yaşlılarda randomize kontrollü özellikte tek bir çalışma olduğunu ve bunun da Hollanda’ da hastanede yatmayı veya bir bakım evinde kalmayı gerektirmeyecek kadar sağlıklı olan 60 ve üzerindeki yaşlardaki kişilerde yapılmış olduğuna dikkat çekiyor.
Bir diğer Cochrane incelemesi yaşlılarla beraber olan sağlık çalışanlarının aşılanmasının grip veya pnömoniye bağlı ölümler üzerine etkisi olmadığını gösterdi.
Cochrane Grubunun Alberta’ da Calgary Üniversitesi koordinatörlerinden ve her iki değerlendirmenin de yazarlarından olan Dr. Roger Thomas “Delil olmaması aşının işe yaramadığı mânâsına da gelmez; biz sadece bilmiyoruz. Doğru karar geniş kapsamlı, kamu tarafından finanse edilen bağımsız araştırmalarla verilebilir” diyor.
“Fakat bu araştırmaların aşının uygulamaya girme yolu göz önüne alındığında yaşlılarda yapılması imkânsızdı. Aşı başlangıçta askerler için geliştirildi ve 1945’ de onaylandı; bir sene sonra da siviller için ruhsat aldı. 1960’ da Sağlık Dairesi Başkanı Leroy E. Burney tarafından üç yüksek risk grubu için (gebeler, kronik hastalığı olanlar ve 65 yaşın üzerindekiler) tavsiye edildi” diyor Osterholm. Bu tavsiyeden sonra bilim adamları yaşlıları plasebo grubuna koyup aşıdan mahrum bırakan bir araştırma yapmayı etik bulmadılar.
CDC görevlileri toplum temelli araştırmalarda grip aşısı olan yaşlıların aşı olmayanlara göre herhangi bir sebepten ölüm ihtimallerinin daha az olduğunu söylüyor. Tenkitçiler ise bu çalışmaların “sağlıklı aşı alıcı etkisi” olarak bilinen durumdan kaynaklandığını ve bunların sadece sağlıkları yerinde olan ve kendilerine bakan yaşlıların düzenli olarak doktora gittiklerini ve grip aşısı olduklarını ispat ettiğini dile getiriyor.
Bunların çoğu hastaların kendi başlarına fazla bir şey yapamayacağı genel görünüm endişeleridir. Bu arada güven veren husus grip aşısı tenkitçilerinin bile ciddi komplikasyonların nadir olduğu mevzuunda fikir birliğinde olmalarıdır.
Grip veya grip benzeri hastalık riskini azaltmak isteyenler için bir diğer seçenek de şudur: Ellerinizi sık sık yıkayın. Bunun işe yaradığını gösteren pek çok delil vardır.
Gelelim neticeye
Bu gazete yazısı grip aşısıyla ilgili gerçekleri açık ve net olarak ortaya koyuyor.
Benim de aynı kanaatte olduğumu ortaya koyan pek çok makalem var.
Grip aşılarının esas ondan faydalanması gereken kişilerde çok fazla işe yaramadığını aşı üreticileri bile kabul ederken bir takım zevatın çıkıp da “Grip aşıları yüzde 100 etkili” veya “Herkes mutlaka grip aşısı olmalı” şeklindeki dayatmalarının sebebinin ne olduğunu okuyucularımın gayet iyi bildiğine eminim.
Grip aşısı için doğru tavsiye şudur:
Grip aşısının koruyuculuğu tam ve uzun süreli değildir; hatta bazı durumlarda hiçbir etkisi de olmayabilir. Gripten korunmada sadece aşıya güvenilmemeli, bağışıklığı kuvvetlendiren tavsiyelere ve grip virüsünün bulaşmasını önleyen tedbirlere de titizlikle uyulmalıdır. Tüm bunlar bilinerek, gripten dolayı ağır hastalık geçirme ve ölme ihtimalleri yüksek olanların aşı olmaları faydalı olabilir.
Devir, dayatma veya uyutma devri değil artık!
Tam ve doğru bilgilendirilen insanların en doğru kararı vereceklerinden zerre şüphem yok!
KAYNAK
1. http://well.blogs.nytimes.com/2012/11/05/reassessing-flu-shots-as-the-season-draws-near/?ref=health