Grip Aşısı Rezaleti
Grip aşılarının kahraman savunucusu, viroloji profesörü Selim Badur’ un ağzından grip aşısı ile “ticari” kelimelerini yan yana duymak bir başka keyifli oluyor.
“Türkiye’de grip mevsiminin ocak, şubat, mart aylarına kaydığını, buna karşın grip aşısının hiçbir Batı ülkesinde örneği olmadığı şekilde, ağustos sonunda piyasaya verildiğine” dikkat çeken Prof. Dr. Badur şunları söylüyor:
“Tamamen ticari kaygıyla yapılıyor. Bir firma diğerinden bir hafta önce getirirse mal fazlası olarak depolara, eczanelere yığar ve piyasayı kapatır. Bu böyle giderse temmuz ayında grip aşısı çıkacak Türkiye’de. Fransa bu yıl grip aşısını 9 Kasım’da çıkarıyor, toplumunu da o gün için bilgilendiriyor. Bizde, aşıyı bir gün önce piyasaya vereyim demek, bizi komik durumlara düşürüyor, böyle olmaması gerekir.
Bu dönemde insanı aşılamanın yararı yok. Hatta yaşlılar için sakıncası var. Çünkü immün sistemleri zayıf, aşının bağışıklığı da 6-8 ayda geçiyor, etkisi kalmıyor.” dedi.
Grip aşısı bir işe yaramıyor!
Ben grip aşılarının tamamen ticari ürünler olduğunu senelerdir dile getiriyorum. Selim Badur’ u da doğruları söylediği için tebrik ediyorum.
Birkaç yıl sonra onun da benim gibi tam bir “grip aşısı muhalifi” olacağından da hiç şüphe etmiyorum.
Darısı körü körüne grip aşısını savunan diğerlerinin başına.
Badur ne demek istiyor?
Prof. Dr. Badur’ un bu açıklamalarından şu değerlendirmeleri yapabiliriz:
BİR: Bağışıklıkları zayıflamış yaşlılarda grip aşısından sonra oluşan antikorların etki süresi 6-8 aydır. Bu süre sonunda antikorlar buhar olup uçmaktadır.
İKİ: Grip aşısının yüzde 70-80 koruyucu olduğu söylenir. Bu rakam, aşı yapılan genç ve sağlıklı insanların yüzde 70-80’ inde o virüslere karşı antikor oluştuğunu gösterir, aşının koruyuculuğunu kanıtlamaz.
ÜÇ: Yaşlılarda ne miktarda antikor oluşacağı o kişinin bağışıklığı ile ilgili olduğu gibi hangi antikor seviyelerinin koruyucu olduğu da belli değildir.
DÖRT: Grip aşısının koruyucu olabilmesi için aşıdaki virüslerle hastalık yapan virüsün aynı olması gerekmektedir.
Buna göre grip aşılarının -üstelik her sene yapılmasına rağmen- bir faydası olabileceğine inanır mısınız bilemiyorum.
Durun daha bitmedi
Bugüne kadar yapılan grip aşılarının yaşlılarda ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde –ki aşı esas bunlara tavsiye edilmektedir- meğerse boşuna uygulandığı şu haberle de iyice perçinleniyor.
Sanofi Pasteur firması bu sene “Fluzone High-Dose” isimli bir grip aşısı piyasaya sürdü. Bu aşıda normal grip aşılarına göre yüksek dozda (4 misli fazla) antijen bulunuyor ve özellikle de bağışıklığı baskılanmış yaşlılar için uygun olduğu bildiriliyor.
Şimdi zurnanın zırt dediği yere geliyoruz: FDA tarafından yayınlanan prospektüs bilgilerinde “Fluzone High-Dose aşının gribi önlediğine dair veri olmadığı” bildiriliyor.
CDC’ nin sayfasında ise şu bilgiler yer alıyor:
“Bu aşı ile daha fazla antikor oluştuğu gösterilmiştir ama bunun gribe karşı daha iyi bir koruma sağlayıp sağlamadığı belli değildir. Bu aşının standart grip aşısına göre daha etkili olup olmadığını ortaya koyacak olan araştırmanın 2014-2015 senesinde tamamlanacağı beklenmektedir.”
Artık buna en kibar insanların bile “Yuh” diyeceğini tahmin ediyorum ama durun bitmedi. CDC’ nin sayfasında “Fluzone High-Dose emniyetli midir?” sorusunun altında şu cevap yer alıyor:
“Bu aşının emniyet profili standart aşıya benzer fakat yan etkiler daha sık görülür.”
Gribe karşı koruyucu olup olmadığı belli olmayan üstelik daha sık yan etkiler gösteren bir aşıyı kim olmak ister acaba merak ediyorum.
Gelelim neticeye
Prof. Dr. Selim Badur’ u önümüzdeki senelerde “Grip aşısına hayır” platformunda görürsem şaşırmayacağım.