Görünmez El Görünmüyor!
Kökten piyasacılar, daima piyasanın görünmez elinin(!) tıkanan piyasayı çözeceğine inanırlar.
Görünen ve bilinen odur ki, piyasanın her şeyi berbat ettiği yerde, devlet devreye girer, halkın sırtına yıkılan yıkıntıları, gene halkın yardımı ile düze çıkarır.
Yani devlet egemen sermayeyi kurtarmış olur.
Ancak öyle zamanlar gelir ki, devlet halkıyla birlikte, egemen sermaye zümrelerini kurtaramaz hale gelir.
Bir örnekle “görünmez elin” ne yaptığından başlayalım.
Amerika batık bankaları devlet eliyle kurtarmak için, 2010 da başladığı, ayda 85 milyar dolar basma işini, azaltarak da olsa devam ediyor.
Basılan dolarlarla, bankaların batık tahvil ve bonolarını alarak onları kurtarıyor.
Yani devlet olmasaydı, Amerika’da serbest piyasa diye bir şey kalmayacaktı.
Sistem, o kadar hantallaştı ve çözüm üretemez hale geldi ki, Amerikan devleti bu durumla baş edemez duruma geldi.
Yani dolar basmak piyasa için çözüm olmadı.
Çünkü bankaların kurtarılması, halkı daha da fakirleştirdi.
Amerikan devleti, egemen sermaye sınıfını kurtarmak için 17 trilyon dolar borçlandı.
Denebilir ki, ABD büyük devlet, diğer ülkelere olan borcunu ödemez, yoluna devam eder.
Amerikan yöneticileri de böyle düşünüyorlardı.
Lakin dünyanın geldiği bu yerde, kazın ayağının öyle olmadığı ortaya çıkmaya başladı.
Politik krizler, meşruiyet krizine dönüştü ve kapitalist dünyanın her deliğinden, kan ve pislik akar oldu.
Günümüzde savaş, barış yapmak olarak tanımlanır oldu. Oysa her gün her yerde savaş vardı.
Suriye, Ukrayna ve Pasifikte dengeler değişti.
Para basma ve sattığı paradan, para kazanma yetkisini elinde tutan, Amerika, İngiltere, Japonya ve Avrupa para basıp satamaz konuma geldiler.
Hiper enflasyon kapılarına dayandı. Yani borçlar kapılarına dayanmış oldu.
Özetle piyasa adına yapılan soygun ve talan dünyayı istikrarsızlaştırdı.
Çözüm üretemez oldu.
Irak’ta, Suriye’de yenildi.
İran’dan sert bir ders aldı.
Çin Pasifikte, Filipin denizlerine yerleşti, ABD’yi Pasifikten çıkarmaya başladı.
Dünyada dengeler bu hızla değişirken, ülkemiz de, kapitalist dünyanın bozgunundan, elbette payına düşeni alacaktı.
Yaşadığımız alt-üst oluşlar; hem iç dinamiklerden hem de dış dinamiklerden çok etkilendi.
Bir yazımda, 2014 yılı, dolar-altın savaşının sonunda, doların ve AKP’nin ölüm yılı olacak demiştim.
Gidişat bunu pekiştiriyor.
Ülkemizde de, yaşamakta olduğumuz ekonomik, siyasi ve kültürel çöküntüden, gene halkımızın gücü ile çıkacağız.
Görünmez el ekonomiyi düzeltseydi, faizleri artırma yoluna giderler miydi?
Karşılıksız basılan dolar, Yen, Euro ve Sterlin ’in halini göreceğiz.