Gönüllerin Şampiyonu Trabzon’a!
Yazıma Fenerbahçe'yi ve Fenerbahçelileri tebrik ederek başlamak istiyorum.
Bir Trabzonsporlu olarak üzülsem de; ülkemizin iki iyi takımına can-ı gönülden teşekkür etmek istiyorum. Bize bu heyecanı yaşattıkları için...
Ligin iki usta takımını Avrupa Şampiyonasında görmek ilk defa bana bu kadar heyecan veriyor. Şükür Allah'a ki, kutlayabildiğimiz lig takımlarımız, rahatlığımız, nimetlerimiz var...
Bir Filistin'i düşününce bence başarıları kutlarken ne kadar şükretmemiz gerektiğini tekrar tekrar düşünmemiz gerekir diye düşünüyorum...
Bana göre kardeşlik kazandı... Sevgi, barış, dostluk, Türkiye kazandı...
Ama gene de bir Trabzonspor taraftarı olarak Trabzonsporumu canı gönülden tebrik ediyorum.
Eğer Trabzonspor şampiyon olsaydı, bu emin olun dünyanın her yerinde kutlanacaktı...
Kadıköy'de, Türkiye'nin her yerinde, Avrupa'da, okyanus ötesinde, Japonya'da, Avusturalya'da, Afrika'da belki de kutuplarda!
TRABZONSPORLU bu... Memleket, can, ciğer, aşk...
İnternette gezen bir yazıyı da sizlerle; Trabzonsporlu birinin aşkını az çok anlamanız için paylaşacağım:
Böyle Bir Sevdadir Trabzonspor:
1984 baharında ümraniyede önümüzden geçen konvoylarda sallanan bayraklar ve naralarla tanıdım Trabzonsporu.
Konvoylara el sallamaktı Trabzonspor...
"Baba bunlar nedir?" diye çocuk edasıyla sordum.
"Oğlum Trabzonun şampiyonluğunu kutluyorlar." demişti babam... Trabzonlu olduğumu o zaman öğrenmiştim, kimliğimdi Trabzonspor.
İlkokul yıllarında resim çizerdik gökyüzü herzaman mavi
yeryüzünü yeşil yapmaya gitmezdi elim. Bordo çalardım dağlara düzlüklere renklerin saltanatıydı Trabzonspor...
Yayla margarin yağının hediyesi plastik topla tanıdım futbolu...
Karşımızda dikenli telle çevrili arsada oynardık arkadaşım Ali ve ben.
Patlardı malum plastik top. Ertesi gün Anne bitmedimi yayla alayım mı?
Bir yalvarıştı Trabzonspor.
Bir gün bir forma aldılar bana. Renkleri; boyadığım gökyüzü ve dağlardı!
Sevinçten uyuyamamıştım! Sabahı zor etmiştim!
Heyecanımdı Trabzonspor!
Bir 96 baharında Babamın gözünden dökülen tek damlaydı Trabzonspor!
Hüznün,acının,isyanın,kahroluşun günüydü o akşam.
Çünkü Babam ağlıyordu. Hemde horoncu türkücü şen adam...
Demek ki öylesine bir sevdaydı ki bu; öylesine bir özlem, öylesine bir tutkuydu ki!..
Bazen önümde 61 plakasıyla giden Süzer'di Trabzonspor.
Buram buram memleket kokan bir sevdaydı Trabzonspor.
Sis dağının ihtişamı kadar yüce bir sevda...
Ağasarın türküleri horonu kadar manalı bir ifade Trabzonspor...
Her mağlubiyetin ardından evine ekmek götüremeyen bir babanın acısıdır Trabzonspor...
Karadenizin hırçın dalgaları gibi sert,
Sırtı gümüşlü hamsiler gibi kıvrak,
Zıvadan esen rüzgar gibi hoyrattır Trabzonspor...
61. dakikada gurbet ellerde bir yürek çarpıntısıdır Trabzonspor..
Bordo mavi'ye bürünmüş bir tabuttur Trabzonspor...
Selam olsun Ağasar'a,Sisdağı'na,Trabzon'a...
Ve selam olsun ruhunu bu sevdaya açanlara...
AŞK-I TRABZON...
Vesselam...