content

ikradan-mahyaya-aydinlanma

15 Nis

Gölbaşı Mezarlığından Yükselen Feryat: Gülsima Sakık

Gölbaşı Mezarlığından Yükselen Feryat: Gülsima Sakık

Anne!

Beni çok gördüler biliyor musun mezarlıklarında?

Bana yabancı muamelesi yaptılar, ben buralarda olmamalıymışım anne!

Anne!

Sana çok kızmam gerekirken kızamıyorum biliyor musun? Bize kardeşlikle ilgili neler neler anlatıyordun. Biz hem dinde ve hem de Âdem ile Havva’da kardeştik. Hani insan olmamız yeterdi kardeşlik için?

Anne!

Hani dedelerimiz beraber savaşmışlardı? Hani birlikte ölmüşlerdi?

Hani kalubeladan beri kardeştik?

Hani bizim kaderimiz birdi?

Hani tasada-sevinçte, açlıkta-toklukta beraberdik?

Hani kıblemiz, fatihamız, yasinimiz aynıydı anne hani!

Anne!

“Aynı mutfak, aynı sofra, aynı duamız var” diyordun,

Peki anne böyle mi olmalıydı? Allah aşkına susma bir şeyler söyle;

Anne!

Yoksa bizi kandırıyor muydun bu kardeşlik sözlerinle?

Anne!

Bana şimdi doğrusunu söyle lütfen;

Biz gerçekten buralı değil miyiz?

Bizim yurdumuz değil mi buralar? Kaldı ki başka ülkelerde ölen yabancılara kimse ses çıkarmıyor ki ülkelerinde… anne ben buralı değil miyim?

Sen söylerdin hep “ülkemizin insanının hanımlarına ve ölülerine saygılı” olduğunu…

Söyle anne;

Ben ölü bir hanım değil miyim? Artık beni Allah yargılayacak kullar değil, yalan mı anne?

Ama mezarımı kimler ve neden böyle yangın yerine çevirdi söyle anne?

Hani hayatta olanların birbirleriyle alıp vermedikleri vardır biliyorum. Ama anne biz ölülerden ne istiyorlar? Biz artık cevap veremeyiz ki…

Anne!

Doğru söyle; “kardeşiz” diyerek bizi kandırıyor muydun?

Değilse o zaman bana bir avuç toprak neden çok görüldü anne?

Ben buraları çok sevdim; ezan sesleri seher yeli ve rüzgârlarla karışıp bizi sarıyor anne…

Ama anne bana buraları çok görüyorlar duydun mu?

Ne?

Duymadın mı? Anne duymamış olamazsın; bütün dünya mezarlıklarında bile duyuldu!

Sen yine beni kandırmaya çalışıyorsun anne. Burada vurulan askerler ve mezar arkadaşlarım duyunca bana geldiler “biz kardeşiz sen merak etme”, “diriler de anlayacak kardeş olduğumuzu, üzülme” dediler. Anne! galiba bana asıl şimdi “başsağlığına” geldiler.

Anne!

Çok yorgunum, çok uykusu ve çok mutsuz;

Galiba ölmek istiyorum.

N’olur beni Gölbaşı’na defnedin olur mu? Buraları çok sevdim zira buram buram Anadolu kokuyor.

Ben burada mutlu olmak zorundayım.

Anne! Üzülme olur mu?

İlle de kardeşiz, inadına kardeşiz ve ebediyen kardeş kalacağız.

Anne!

Biliyorum; “aferin kızım” diyeceksin ve ağlayacaksın… Ama yeter artık analar ağlamasın olur mu?

Bunu bütün annelere söyle anne; çocuklarına sahip çıksınlar, onları başıboş bırakmasınlar ve ölümü anlatsınlar yaşarken.

Öpüyorum anne(ciğim).

Ben yeniden ölmeye gidiyorum, (b)öylesi daha iyi…

                                                          Gülsima’n

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

10 Kere Cevaplanmış to “Gölbaşı Mezarlığından Yükselen Feryat: Gülsima Sakık”

  1. 1
    Uğur ÖZALTIN Says:

    Tamamen duygu sömürüsü bir yazı olmuş kusura bakmayın

    Terörist cenaze definlerini de millet unutmadı

    Teröriste Şehid diyen dingilleri de yazmayalım şimdi burda

    Ayrılıkçı kürtler ve AKP bu devlete ne büyük zararlar verdiklerini gelecek yıllarda göreceklerdir. Toplum öyle bir ayrışıyor ki, artık mezarlıklarda bile birbirlerine tahammülleri yok

    Birileri bir yerlerine kına yaksın ne diyelim

  2. 2
    Halil DAĞ Says:

    Uğur Bey'e tamamen katılıyorum.

    Ayrılıkçı Kürtçülüğe meyyal yazılardan birisi oluş.
    Ahmet Bey'in yazılarına Kürtçü demogoji gittikçe hakim olmaya başladı.
    Ne varsa sanki?

  3. 3
    acarkan Says:

    bukardeslik yazisi nasil boluculuk olur anlmiyorum ,, yukaridaki yorumcular nasil okuyorlarki boluculuk diyorlar ben turkum ve kurt kardslerimizi anlamaliyiz bolucluk asla olmamalidir . ahmet ay bey buna cevap yazarsa iyi olur saygilar

  4. 4
    Uğur ÖZALTIN Says:

    Sayın acarkan
    BÖLÜCÜLÜK OLMASIN diyorsunuz da kandil de ki 5000 terörist orda papatya topluyorlar 30 yıldır dimi :>

  5. 5
    Ahmet AY Says:

    Yorum ve yorumculara saygı duyuyorum. Olumlu veya olumsuz yorumu katkı kebul ediyoruz. Kendi kanaatleridir. Ancak şunu söyleme hakkım var;
    Ben 50 yaşıma girmek üzereyim. Ömrümün hiçbir döneminde "kürtçü, bölücü, ayrılıkçı, ırkçı," olmadım. Yine şiddetin amacı ve hedefi ne ve kim olursa olsun karşısında durdum. Bunu büyük tehlikeleri göze alarak yaptık. Bilinmeyen biri değilim, İslamcısı, komünisti, Ülkücüsünden pek çok tanıdığım var. Bir kişi bile "kürtçü, bölücü" vs yakıştırmasında bulunmamıştır. Nede?
    Çünkü ömrümüz bütün insanların özgür, erdemli, müferreh ve eşit haklara sahip olmalarıyla geçti geçiyor.
    Yazılarımda bütün insanların kardeşliğini esas aldığımı görmemek mümkün değil. Dünyanın her yerinde terörist işini yapar. O kanla beslenir. Ama biz siviller militarizmi esas alamayız. Söylemlerimin "barışçı, sivil, kuşatıcı ve yapıcı olmalıdır" esasına önem verdiğimi belirtmek isterim. Bir tek gün, tek bir yazımda kan akmasına, şiddete yol açanlara müsamaha yoktur. Ben Dyarbakırda yaşıyorum. Buralarda olup biten batıda net görülmüyor. Vurulan her askerin yüreğimizi nasıl dağladığını bilemezsiniz. Ama askerlerimizi acemi birliği eğitimi aldıktan hemen sonra dağa; "gerilla eğitimi" almışlara karşı dağa sürmenin vebalinin de hesabının sorulmasını istedik. Ve;
    Bu sorun -ister terör, ister Kürt sorunu, ister yabancı oyunu deyin- bitebilir(di). Zaman geçmiş değil henüz. Yeterki aşırı uçlar tahrikten vaz geçsinler, yeterki varolan kana dahasını eklemeyelim. Derdimiz bu Halil Bey. Allah şahittir ki insaanların ebedi kardeşliği dışında bir isteğimiz yoktur. Ama hiç bir kanunsuz söz ve eylemleri olmamasına rağmen ne kadar kişinin ocağının söndüğüne şahidim. Kardeşlik adına söylüyorum;
    Lütfen kanın akmamasına katkı sunalım, lütfen. Bana gelecek olan baş göz üstüne ama ülkemizde barış olsun artık. Bundan öte yol yok. Saygılar.

  6. 6
    suna Says:

    herkes kardeşçe yaşasın herkes

  7. 7
    muharrem Says:

    slm hocam ;
    yazınızı eleştiren kardeşlerimize diyorum ki, hayatınızda bir kez de olsa empati kurun. en azından olup bitenlerin olabilirliğini sorgulayın. bir de anlatılanlar, söylenenler doğruysa bu ikinci sınıf insanlara yapılan muamelerin hesabını ahirette nasıl vereceksiniz.

  8. 8
    vedud murat Says:

    bu yazı sayesinde gene anlaşılmıştırki yazarımız ahmet bey her zaman olgunluğunu doğruluğunu adına ( AHMET ) yakışır lığını dökmüştür klavyeye saygılarımla ... kul vedud murat
    Olgunluğun özellikleri şunlardır:

    - Kendini tanıma
    - Kendine ve başkasına saygılı olmak
    - Anlayış
    - Açık yüreklilik
    - Kendine güven
    - Hoş görü
    - Arzuları firenleme gücü
    - Çalışkanlık
    - En önemlisi sabretmesini bilmek.

  9. 9
    erol ödek Says:

    Sevgili kardeşim değerli dostum Ahmet Bey.Değerli yazılrınızı ilgiyle takdirle okuyorum.Şimdiye kadar yorum yazmamıştım ancak bazı arkadaşların sizi yanlış değerlendirmekte olduğunu gördüğüm için yazıyorum.Ahmet Bey'in yazılarından nasıl bölücülük manası çıkardıklarını hayretle okudum.Çok üzüldüm.Bu yorumu yapanlar Diyarbakır'da yaşasalardı nasıl davranacaklarını hayal bile etmek istemiyorum.Güzel yazılarının devamı dileğiyle selamlar.

  10. 10
    Ahmet AY Says:

    Değerli dostum,
    Kayseri'de yaşayan ve beni çok iyi tanıyan bir Çerkez kardeşimden bu yorumu almak mutluluk ve onur vericidir. Bölücülük mahallemizden geçmedi en iyi sen biliyorsun. Biz daima kardeşlikten, birlik ve beraberlikten yana olduk. Ölümüne ve ölene dek kardeşliğin daha essah olması için çalışağız. Başka da şansımız yok ve olamaz. Selam ile.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank