Gökyüzü Mavi mi Hala Sence?
Bir zamanlar küçüktük..Hayır aklımız değil bedenimiz çocuksuydu..Kardan adam yapıp önünde fotoğraf çektirmekten aldığımız tadı özlüyorum..Daha okula gitmeme rağmen günlerim dolu dolu geçerdi ve hiç sıkılmazdım o zamanlar..hayatı anlamak için çabalar her gün deneme yanılma yoluyla bir şeyler öğrenirdim.. o Arnavut kaldırım taşlarında elimizde reçel ekmekle top koşuşturduğumuz zamanlarımı özlüyorum.. Çat pat öğrendiğim sayıları 10’dan geriye sayarak akşam üzeri merdivenlerde oturup annemin işten gelmesini beklemeyi özledim..
İnsan neden geçmişi özler hep..küçüklüğünü..ilkokul zamanlarını, ergenlik çağlarını, üniversite zamanlarını..Anlam veremediğim bir boşluğa sürüklenir git gide..eski oyuncağını, eski sevgilisini, eski arabasını, eski arkadaşlarını ve hiç bilmediği bilemeyeceği aklını yoran binlerce olay içinde hep eskiye dair ne varsa anılarını; velhasıl şimdiye ait her şeyi silip de geçmişe odaklanmayı nasıl becerir insanoğlu?
Her yılbaşında geçmiş yılların muhasebesini yapmaktan usanmadık biz..neden geleceğe ait bir planımız yok bizim..Geçmişte aldığımız yaraları iyileştiremedik mi hala? Her geçen yıl bir önceki yılın vermiş olduğu yorgunluk belirtilerini atamıyoruz üstümüzden.. Herkes düşlerinin büyüklüğü kadar özgürdür aslında...Bizim düşlerimiz daha 30’umuza bile girmeden neden hatıralara dönüşüyor..Neden özgürlüğümüzü kısıtlıyoruz yok yere? Hani o küçükken kurmuş olduğumuz hayallere kürek çektiğimiz zamanlarımız..
Aşk meşk muhabbetleriyle gereğinden fazla ilgilendiğimiz bu devirde küçüklüğümüzü, çocukluğumuzu, gençliğimizi arar olduk..Bu zamana kadar geçmişe dair farkına varamadığımız binlerce olay içinde hangisini yaşarken mutluyduk biz? Mutluluğumuz şartlı tahliyeye benzer aslında bizim..Bir muzice bekleriz hep..
Oyuncaklarımı geri istiyorum ben..kimseyle de paylaşmaya niyetim yok bu saatten sonra..Bütün oyuncaklarım kayboldu..onlar benim hayatımdı..sabah kalkar kalkmaz arabalarımı alıp halı üzerinde ‘hınnnn hınnnn’ diyerek oynadığım neşe kaynağımdı onlar benim..Kim verebilir bana onların verdiği mutluluğu, kim eski günlerimi geri getirebilir bana?
Gökyüzü mavi mi hala sence? Ben çimenlerin kokusunu neden alamıyorum bu yaşımda? Okul çıkışlarında çantayı fırlatıp top peşinde koşuşturmak istiyorum yine..eve geç girmenin verdiği o korkuyu hissetmek; taso oynadığım dakikalarda zamanın nasıl geçtiğini unuturcasına hem de..
Kısacası inandıklarımı yitirdim ben ..gitmek istediler, gittiler..onlara kızıp kapılarımı kapatmadım..yeni değerler kazandım..artık kimseye taşıyamayacağı değerler ve kimlikler yüklemiyorum...Mutlu muyum bilmiyorum ama harcanmış zamanlar geri gelmeyecek ve biz asla aynı hissetmeyeceğiz...
***
Hadi gelin, dışarıda evcilik oynayalım; her insan yaşadığını ve çok önemli bir iş yaptığını zannederken hem de..tutun elimden..