Gitmeee!
Git(me)
Sen giderken bu şehrin surları yıkılıyor üstüme ve ben seni özlüyorum ölesiye
Öyle ki başı gövdesinden kopan bir kuş gibi çırpınıyorum gittiğinde
Git(me)
Sen giderken kopuyorum en ince yerimden ardın sıra pamuktan ip gibi
Depremzedeye çıktı adım, yara berelerim gün yüzüne çıkıyor gittiğinde
Git(me)
Sen giderken kalbim en olmaz anda ve yerde duruyor; “ya gelmezse” diye?
Boğuluyorum, en kalın düğümler boğazımda solarken seni gittiğinde
Git(me)
Sen giderken lâl oluyor duyularım, dönüşüne ayarlamışım tüm şifrelerimi
Adağın koç elimde kaldı, bıçak yüreğimden başlıyor kesmeye beni gittiğinde
Git(me)
Sen giderken gecelerim milatları turluyor, korkuyorum yalnızlıktan
“Geleceği sabah olmaz” diyen şeytanımla baş edemiyorum gittiğinde
Git(me)
Sen giderken tutunduğum bir kuru yaprak sürüklüyor beni peşinsıra
Yeryüzünde Havva’sız son Adem’im sanki, yapayalnızım gittiğinde
Git(me)
Sen giderken yollar değil bakışlarım eziliyor ayaklarının altında
Un ufak oluyor bütün renkler, param parça gözlerim gittiğinde
Git(me)
Sen giderken oksijen hidrojene kavuşamıyor, kuruyor her yer benimle
Yezidvari sensizliğin çölünde Kerbelayım Dicle’ye rağmen gittiğinde
Git(me)
Sen giderken başına ettiği yemini bozuyor musonlara gebe gözlerim
Avutamıyorum kendimi, bedenimde tufanlar kopuyor gittiğinde
Git(me)
Sen giderken yedi kat gök kapanıyor alevler içindeyim, imdat! yanıyorum
Kara delikler yutuyor beni, divaneyim sensizlik girdabında gittiğinde
Gitme
Sen giderken virane olduğumu hatırlıyorum, yine razıyım eğer gitmezsen
Füzelerle delik deşik et beni; Halepçe’n, Kandahar’ın, Gazze’n olayım gitme
Gitme
Güneş toplayayım senin için, yıldızları tek tek avuçlarına hapsedeyim gitme
Yaylaların, kırların bütün çiçeklerini saçlarına takayım, anla beni n’olur dur!
Söz ver
Başın için
Gitmeeeeeeeeeeeeeeeeee!
...Daha ne olup bittiğini anlamadan sancımaya başlayan yaralar açsa da zaman biz acınılası halimize güler olmuşuz, acıyla düğüm olmak yerine, sessiz bir kabullenişle kadere teslim olmuşuz. Beklemez olmuşuz gidenleri, gözümüzden akan yaşlar ince ince vursa da yüreğimize, en asil duruşumuzla aldırmaz olmuşuz gidenlerin ardından efkarla söylenen türkülere...
Nisan 10th, 2010 at 11:51Zehra Hanım,
Nisan 11th, 2010 at 00:50"Gidişlerin dönüşü olmaz" korkumdandır feryadım. Bütün gitmelere küskünum, bütün gitmelere kızgın...
artik gidisi yok artik o bizim herseyimiz ,
Nisan 11th, 2010 at 14:33anlamadigim bu gitme feryadlari yasanmismi , bildigimiz biseymi var. ama siir icimi yakti vallaha , o bakislarim eziliyor ayaklarinin altinda varya acaip kaleminize saglik hocalarin hocasi
Sen giderken lâl oluyor duyularım, dönüşüne ayarlamışım tüm şifrelerimi
Adağın koç elimde kaldı, bıçak yüreğimden başlıyor kesmeye beni gittiğinde
Git(me)
Sen giderken gecelerim milatları turluyor, korkuyorum yalnızlıktan
“Geleceği sabah olmaz” diyen şeytanımla baş edemiyorum gittiğinde
Git(me)
Sen giderken tutunduğum bir kuru yaprak sürüklüyor beni peşinsıra
Yeryüzünde Havva’sız son Adem’im sanki, yapayalnızım gittiğinde
Git(me)
HER OKUDUĞUMDA PATLARCASINA AĞLADIĞIM SANKİ KAYBETİĞİM ANDASIN .
Nisan 21st, 2010 at 23:45DÖNÜP YAŞANANLARA BAKTIĞIMDA ANLAMIŞLIĞIMLA GİDECEKSİN BİLİYORUM ÖĞRETİLERİNE HASRET KALACAĞIM HAYKIRIYORUM GİT (ME.................
aşkta gurur var mı?
Aralık 21st, 2010 at 17:59Gurursuz olan duygu aşk olamaz, olsa olsa şahsa kapılma olup bazı duyguları tattıktan sonra bu "tadış" "bağımlılık/alışkanlık" yapmaz ise biter. Yoksa bir süre sonra da olsa sıradanlaşıp kendiliğinden biter.
Aralık 22nd, 2010 at 00:40Sayın asmin...