Girişimciliğin Avantaj ve Dezavantajları
Dünya artıları ve eksileri ile beraber çok güzel bir düzen üzere kurulmuştur. Her şeyin çok iyi görünen bir yüzü olduğu gibi pürüzlerle dolu bir de iç yüzü vardır. Yani çift kutuplu bir hayatın özneleriyiz diyebiliriz. Onun için her ne olursa olsun çok boyutlu bakabilme becerileri her zaman insanı aynı işi yapan diğer insanlardan farklı yapacaktır. Konumuz girişimcilik olduğuna göre gelin olası girişimcilik yolunun avantaj ve dezavantajlarına hep beraber bir göz atalım. Girişimciliğin olumsuz yönlerinden başlayalım ki yazı nihayete kavuştuğunda akılda girişimciliğe dair motive edecek yönleri kalmış olsun.
Öncelikle aile yaşantısının olumsuz etkilenme ihtimali çok yüksektir. Çünkü nasıl ki bir çocuk büyütmek için bile binbir emek ve zaman harcanması gerekiyor ise girişimcilik de öyledir. Gerekli enerji ve zamanınızı sarfetmeniz gerekiyor. Aksi halde tutunamayanlar havuzuna bir yenilmiş girişimci girmesi kaçınılmaz olur. Düzensiz çalışma saatleri de dezavantajlardan bir diğeridir. Düzensiz çalışma saatleriyle beraber çalışmaya bağımlı olmak demektir. Gece-gündüz demeden günlerin nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz mesela. Veya kafanızı kemiren düşünceler, ulaşılmak istenen karlılık, ne olacak bu şirketin hali gibi düşüncelerle sabahlamak ya da problemli müşteri sorununuza çözüm üretmek için şiş gözler. Fakat unutulmamalıdır ki olumsuz yönler insanları yapmak istedikleri amaçlar için kamçılayıcı bir etkiye de sahiptir. O halde herkesin kendi hayatının olumsuz özelliklere sahip yönlerini motivasyon kaynaklarına dönüştürmesi en hayırlısı olacaktır.
Zorlu çalışma temposu dinlenmeyi unutacağımız zamanların korkulu rüyası haline gelebilecektir. Başarısızlık ihtimalinin yüksek olması kaçınılmazdır. Çünkü daha önce de dediğimiz gibi girişimcilik zemini güvensiz bir zeminde yol almak demektir. Doğru veremediğiniz kararlar, yanlış çözüm ortaklıkları, ülke ekonomisi ve siyasi yapısında beklenmedik dalgalanmalar vs. gibi bir sürü ihtimal sonucunda oluşabilecek kaçınılmaz bir durumdur. Ve çağımızın hastalığı stres! Girişimcinin olmazsa olmazı, karın ağrısı ve yongası stres. Girişimci için hiçbir şey armut piş ağzıma düş deyiminde belirtildiği gibi olmayacaktır. Bin bir zorlu süreçlerin ardından kazanımlar elde edebileceği için stres sahibi olması kaçınılmazdır.
Bu kadar olumsuz özellikler içimizi iyice daraltmadan ve belirsizlik düşüncelerine dalmadan hemen bütün bu olumsuz yönleri çekilebilir kılacak avantajlara geçebiliriz.
En önemli avantajlardan biri hiç şüphesiz ki kişinin kendi işinin patronu olması, kar elde etmesi üstelik de kendi adına bu kazancı sağlaması ! Bunlar hemen hemen herkesin bildiği avantajlardandır. İçsel tatmin duygusu olan başarma ve kazanma güdüsü insanda yaradılışından gelen bir özelliktir. Girişimcilik insanda var olan başarı elde etme ve kazanma güdüsünün tatmin edilmesinde çok önemli rol oynamaktadır. Maddi kazanç ve sosyal statü kazanarak kendi iç egosunu tatmin edecektir. Kurallarını kendisinin belirlediği bir hareket alanı olmaktadır girişimcilik. Kişisel becerilerini kullanma ve kendi potansiyelini geliştirmesi için en uygun zemindedir bu sayede. Kendi potansiyeline sınır çizmiş insanların etkisi yoktur yönetici olarak. Tabi bu beraberinde toplum tarafından saygınlık görmeyi getirmektedir. İnsan iyi işler yapsın ya da yapmasın her zaman saygınlık görme güdüsüne sahiptir. Ve saygıya mutlak layık olduğunu hissetmektedir. Girişimcilik sayesinde topluma fayda üreten bir konumda olmakta ve kendisini daha anlamlı hissetmektedir. Girişimci ülke ekonomisine sağlayacağı katkıların yanında oluşturduğu iş hacmi ile istihdam dediğimiz iş gücüne katılım sağlanmasında önemli bir kapı olacaktır.