Gezi İzlenimleri (VIII) Artvin
Yollar hareketli. Şavşat'ta olan bir festivalden dolayı insanlar gece yarısı bile yollardalar. Kalacağımız mekana doğru gecenin karanlığında yol alıyoruz. Gideceğimiz mekanı buluyoruz ve bir refakatçi önümüze aracıyla düşüyor ve bizi kalacağımız o muhteşem bungalov evlere götürüyor.
Artvin'den Hopa'ya doğru yola koyuluyoruz. Gençlik yıllarımızın mücadele arkadaşı ve aynı davada yargılandığımız Hopa Eski Belediye Başkanı Yılmaz Topaloğlu'na misafir olmak için yola çıkıyoruz.
Hopa'nın arka sokaklarında yolları, sokakları birbirine girmiş yüksek binaların içinde sokakların kaybolduğu bir kentle karşılaşmanın hüznünü yaşıyoruz. Yılmaz'la buluşuyor ve sohbet ediyoruz. Arkadaşımın beş yıl yönettiği kenti böyle bulmamalıydım diye düşünmüş olabileceğimi ifade ederken beş yılda varolan kültürü değiştiremediğini aslında çok şeyi de yapamadığını üstü kapalı itiraf ediyor.
Yılmaz pasaportlarımızın olup olmadığını soruyor. Kendisine göre bir program yaptığını anlatıyor. Program: Batum'a geçeceğiz. Batum'u gezdikten sonra dağ evinde gürcü şarabı içeceğiz. Pasaportlarımızın yanımızda olmadığını, akşam da Hopa'da kalmayacağımızı ifade ediyor Rize'ye doğru yola çıkıyoruz.
Gençliğimin ilk yıllarında bir komünist tanıyabilmenin heyecanıyla örnek aldığımız Nafız Hoca'nın memleketindeyiz. Şavşat, kendinizi Anadolu'nun küçük bir kasabasında hissedebileceğiniz özelliklerini koruyan şirin bir kasaba. Kasaba içinde alışveriş yapıp Artvin'e doğru yola çıkıyoruz.
Artvin'e giderken her taraf yeşillik ve orman içinde. Saatlerce yol gittikten sonra tırmanışımızın en doruğunda yolun sol tarafında göz alabildiğine uzanan sonsuz bir orman görüntüsüyle karşılaşıyoruz. Aracımızı sağa çekip fotoğraflar çekiyoruz.
Artvin yol güzergahında Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi yol çalışmaları tam gaz devam ediyor. Yüzlerce metre yukarıya çıktıktan sonra inişe geçiyoruz. Ve karşımızda romanlara konu olabilecek saklı bir kentle karşılaşıyoruz. Oranın adı Artvin. Hayran kalıyoruz.
Artvin'in tarihi dokusu korunabilmiş olsa daha da büyüleyici bir kentle karşılaşacağımızı hayal ediyoruz ve aracımızla kentin merkezine çıkabilmek için tırmanışa geçiyoruz. Yükseklere kurulmuş etrafı dört dağ ile çevrili Artvin…
Gece yarısını geçe bungalov evlerine ulaştığımızda kendimizi bir güzelliğin içinde buluyoruz. Ve hava ışıdığında daha da güzel bir manzarayla karşılaşacağımızı düşünü-yoruz. Bungalov evlere girdiğimizde çok iyi tasarlanmış, tertemiz, her şeyin düşünüldüğü bir mekanın içindeyiz.
Yazınızı okudum.
Ağustos 20th, 2010 at 16:40Teşekkür ederiz.
Çapar Kanat
Çiftçi-Çiğ Süt Üreticisi